30

2.5K 173 18
                                    


Arkadaşlar bölüm sonunda ufak bir açıklamam olacak final ile ilgili bakmanızda fayda var.

İyi okumalar.

*

Önüme uzatılan suyu titrek ellerimle tutup dudaklarıma götürdüm. Gözümden akan bir damla yaş yüzümü kaşındırsa da durumu düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmamıştım. Soğuk su içimde akıp gidiyordu ama içimdeki yangın ve korku yerini koruyordu.

''Bu soğuk su sana iyi gelecek. Yaralarını saracak.'' İrem'in söyledikleri kulağımın birinden girip birinden çıkıyordu. Değil bu su, keban barajını da içsem bana iyi gelmezdi. Bana iyi gelebilecek tek su, çamaşır suyuydu.

''Ya ben anlamadım ki. Adamın hamile olduğuna inanması için oyun oynamadık mı?'' Cansel anlam verememiş halde yüzüme bakıyordu. ''Oynadık.'' Asiye sanki baştan beri en büyük destekçi kendisiymiş gibi ciddiyetle cevaplıyordu. ''Adam inandı işte, adamla inatlaşmaya şu an için gerek yoktu ki. Kavga ettiniz gitti.'' Cansel iyi bir şeyler başardık kafasıyla gülümseyerek kızlardan onay istercesine hepsine baktı.

''Öyle değil mi Efsun? Sen söyle.'' Efsun başını hızla salladı. ''Yani, iyi oldu ama inatlaşması. Baya ikna oldu hamile olduğuna falan.'' Gözlerimi masanın üstünde duran test çubuğuna indirdim. Hala kırmızı iki çizgi oldukça netti. ''Onu bunu bırakın da, '' Kudret başından beri dokunmadığı çubuğu parmaklarıyla tutup ortada salladı. ''Baya iyi çizmişsin kız aşüfte. Ben yapamazsa sıçarız diyordum ama sen dümdüz çizmişin helal olsun.'' Dediğinde Cansel de onu onaylar gibi mırıldadı.

''Ay anam amiri uyarmak bile gelmiyor içimden. Ona müstahak vallahi, nasıl amir olduysa. Mal ayol bu.'' Asiye'ye düz düz baktım. Yanağımdan bir damla daha akıp gitti. ''Çizmedim.'' Dedim kısık bir sesle. Hepsinin kaşlarının çatıldığını hayal ederken Kudret'in elindeki testi alıp, kırmızı çizgileri peçeteyle silmeye çalıştım. ''Çıkmıyor bu.'' Hıçkırıklarım nefesimi kestiğinde Efsun oturduğu sandalyeden kalkarak yanıma adımladı. Bana sarılmasıyla içimde kalan her şeyden kurtulmak istercesine ağlamaya başladım.

''Aaaa kız ne oluyor buna?'' Asiye de kalkmış, masanın etrafını dolaşarak yanıma gelmişti. ''Çizmedim bir şey diyorum. Vazgeçmiştim. Hamile değilim diyecektim.'' Boğuk sesim odada kısa bir sessizliğe yol açtı. ''Nasıl yani?'' dedi Kudret. ''E sen kalemle çizmedinse bu çizgiler ne kız? Ne yaptın çubuğa?''

''İşedim. Sadece meraktan bir iki fışırattım ama, çift çizgi gösterdi bu.'' Burnumdan akıp dudağıma düşmek üzere olan sümüğü Efsun'un kıyafetine sürdüm. Bedeninin kasıldığını hissederken kafamı kaldırıp alttan acı bana bakışları attığım için bir şey diyemedi zaar. ''Bozulmuş desene ya.'' İrem çubuğu sinirle kapıp masaya çok da sert olmayan hamlelerle vurdu. Çatık kaşlarıyla pili bitmiş kumandayı çalıştırmaya çalışan rahmetli babaannem gibi işine tüm ciddiyetini vermiş olması ağlamalarım arasında güldürmüştü maalesef.

''Bu adamın aldığı bir şey de iyi olsa şaşar da bir kalırım.'' Asiye'nin saçlarımdaki eli yavaşça sırtıma indi. Okşuyor muydu hırsını çıkarır gibi kese mi atıyordu anlayamıyordum. ''Kaç tane şey aldığını gördün ya, hemen bir dil uzatmalar. Karalamalar falan, hayırdır ne oluyoruz Asiye?'' Efsun sırtımdaki eli iterken ben ona daha sıkı sarılmakla meşguldüm. Çubuk bozuk olabilir miydi bilmiyordum ama içimde bir yerlerde bir insanın olduğu fikrine çoktan alışmış gibiydim. İçimde bir şey büyüyecekti ve ben bunu kabullenmiştim?

''Yanmış diye yorumladım.'' Diyen İrem'e atılan ölümcül bakışları tahmin edebiliyordum. Ulan Asiye, pavyon gülüyle yatmam dert oldu sana değil mi? Üstelik çocuk da yaptım adamdan, kudurdun yandın yanık Asiye. ''Allah yakmasın.'' Sessiz sedasız kendi halimde takılıyordum a dostlar. Ben bu çocuğu nasıl söylerdim?

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin