⛸Bölüm 37⛸

53 2 3
                                    

Bir süre gergin bir sessizlik oluştu. Daha sonra bir karar verdim. 

''Mila'' dedim içimi çekerek

Benden bir şey beklercesine gözlerini üzerime dikti.

''Sen şimdi git. Ben Otabek'i hallederim.''

''Eminim benden nefret ediyordur.'' dedi utanç içinde elini yüzüne kapatarak

''Mila bana bak!'' dedim sertçe

Ellerini yüzünden indirdim

''İkiniz de aptallık ediyorsunuz. Ben şimdi seni geçireceğim. Senden sonra da Otabek'le bir kez daha konuşacağım. Ama sizden rica ediyorum artık aklınızı başınıza toplayın. O Kiryl denen adamın da hakkından geleceğiz. Tabi siz de birbirinize sıkı sıkıya tutunursanız. Anladın mı beni?''

Evet anlamında başını salladı

''Hadi gel'' 

Onu dışarı çıkardım ve hastanenin önüne bir taksi çağırdım. Otabek'in hastanenin neresinde olduğunu öğrendikten sonra,Mila'yı göndermeden evvel ona son bir nasihatte bulundum

''Siz çok değerlisiniz Mila. Sen de öyle. Bu senin hayatın. Kimsenin senin hayatına müdahale etmesine izin verme. En doğru kararı her zaman sen verirsin bunu unutma'' dedim omzunu sıvazlayarak

''Sağ ol Galina. Sen olmasan gerçekten şu an halim vahimdi. Çok teşekkür ederim'' deyip kendini kollarıma attı.

Bu ani hamlesi beni başta şaşırtsa da sonradan ellerimi sırtına koyup sarıldım

Taksi geldiğinde Mila'ya dikkatli olmasını söyleyip gönderdim ve hastanenin üçüncü katına çıktım. Serum takılan hastaların topluca kaldığı bir yer vardı. Girmeden evvel doktoru gördüm

''Merhaba. Otabek Altin. Kuzenim olur. Burada olduğunu duymuştum. Durumu iyi değil mi?''

''Merak etmeyin gayet iyi. Ancak baryum yoluyla zehirlendiğinden fazla geç kalınsaydı çok geç olabilirdi.''

''Çok şükür. Yanına gidebilir miyim?''

''Tabi ki. Yalnız bir şey daha...''

Nedir dercesine baktım yüzüne

''Sanırsam kuzeniniz iki gün pek bir şey yememiş. Haliyle bünyesi zayıf düşmüş. Bundan sonra beslenmesine dikkat etse iyi olur. Geçmiş olsun''

''Sağ olun'' 

Demek iki gün ağzına bir şey koymamıştı. Ya kendini öldürseydi gerçekten. Bu çocuk ne yapmaya çalışıyordu?

İçeri girip Otabek'in uzandığı sedyeyi buldum. Koluna serum bağlıydı. Beni görünce şaşırdı. Gidip yanına oturdum

''Galina? Ne zaman döndün sen?''

''Bugün''

''Hoşgeldin''

''Hiçte hoş gelmedim.Gelir gelmez aldığım haberler pek de hayra alamet değildi'' dedim kinaye yaparak

''Neyden söz ediyorsun sen?''

Yüzümü ona doğru yaklaştırıp, ciddi ve tehditkar bir ifade takındım

''Evde konuşacağız seninle''

''Kafamı ütüleyeceksen hiç zahmete girme çünkü uyuyacağım. Yorgunum''

''Biliyorum senin neden yorgun olduğunu. Dur sen. Serum bir bitsin de,daha bana açıklaman gereken çok şey var''

Serumu bitene kadar başında bekledim. Sonra da doktorun onayıyla hastaneden çıktık. Arabaya bindirip eve doğru sürmeye başladım. İkimiz de konuşmuyorduk. Otabek mayışmış görünüyordu

Yüreğimin Ezberi - Victor Nikiforov x OC [DEVAM ETMEYECEK]Where stories live. Discover now