Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝚂𝚊𝚗𝚊 𝚊şı𝚔 𝚘𝚕𝚍𝚞𝚔𝚕𝚊𝚛ı𝚗ı 𝚊𝚗𝚕𝚊𝚛𝚕𝚊𝚛
Kun Kun, sen duştan çıktıktan sonra sana aşık olduğunu fark etti. Maskaran akmıştı, saçların karışıktı ve giysilerini kirli sepetine atarken saçlarını bir havlu ile kurutuyordun. Kun kanepedeki noktasından sana baktı. Gözleri tüm güzelliğini inceliyordu. Pürüzsüz bacaklarını, hafif su damlaları olan boynunu ve havlunun açıkta bıraktığı omuzlarını, makyajsız yüzünü. Hiçbir makyajın seni şu anda yaptığı kadar güzel hale getirmeyeceğini fark etmesine neden oldu. O andan itibaren, seni daha sık görmek istediğini biliyordu. Ve tabii ki sana aşık olduğunu da...
Ten Gülüşün. Hayat ve şaşkınlıkla dolu, ve bunu görmek midesinde kelebeklere meydan oluyor. Ve bunu milyonlarca kez gördü ama her seferinde hala ilk gibi hissediyor. İlk seferinde senin gülüşünü duyduğunu hala hatırlıyor. Siz ikiniz bir bankta oturuyor ve dondurma yiyordunuz. Sen güldüğünde hayatı boyunca bu gülüşü görmek istediğini biliyordu. Ten sana baktı ve yüzünde çocukça bir sırıtma vardı. O an sana aşık olduğunu anladı, gülüşünü duymayı seviyordu ve arkasındaki sebep olmak istiyordu. İlk başta, biraz korkuyordu, ama senin de aynı şeyleri hissettiğini anlayınca tek isteyebileceği şey sendin.
Winwin Winwin, bir sabah spor yapmak için ona katılmanız konusunda ısrar etti. Seni ikna etmesi biraz zaman aldı ama sonunda başardı. İnkar edilemeyecek kadar zor olan esnek çocuğa yetişmek için elinden geleni yaptın. 1 saatin sonunda ter içindeydin ve bacaklarını zorlukla hareket ettirebiliyordun. Winwin sana yumuşakça gülümsedi, daha önce düzgün bir şekilde yapılan saçların rastgele yönlerde uçuyordu. Sana bakarken kalbinin şiştiğini hissetti. İşte o zaman sana aşık olduğunu fark etti, senin pes etmemene ve nasıl denediğini sevdi. Winwin daha sonra seni yeni şeyler yapmaya teşvik etti ve istediğin küçük maceralarda sana katıldı.
Lucas Lucas seni gece için süslü bir restorana götüreceğini söyledi. Sadece arkadaştınız ve ilk kez böyle bir yemeğe çıkacakdınız. Dışarı çıktın, aksesuarlarla birlikte muhteşem bir kırmızı elbise giymiştin. "Olmamış mı?" Seni diğer erkeklerden kıskanacak kadar güzel olmuştun ve o bunu biliyordu. O an seninle arkadaştan daha öte olmak istediğini anladı. Ellerini beline sardı ve büyüleyici gözlerine baktı. Eğildi ve yanağına yumuşak bir öpücük koydu.
Xiojun Açlıktan ölüyordu. Sana üyelerin gerçekten aç olduklarını, ancak dans hocasının henüz yiyecek almalarına izin vermediğini söyledi. Birkaç dakika içinde ellerinde yiyeceklerle kapıdaydın, dans eğitmenini ve iyi dinlenmiş ve dolu olduğunda nasıl en iyi olduklarını anlattınız. Xiaojun ve üyeler yemek yerken sen de odayı temizledin ve su şişelerini doldururdun. Tüm bunlardan sonra, Kun eğildi ve kulağına "Y / n bir melek" diye fısıldadı. Saat 03:00 idi ve yine de 7 aç çocuğa yiyecek satın aldın. “Biliyorum,” diye fısıldadı Xiaojun, sana hayran dolu bir şekilde bakarak.
Hendery Parmağını bandaja sarıyordun ve ona kendini incetmesinden hoşlanmadığından daha dikkatli olmasını söylüyordun. Hendery, acı çekmesine rağmen aptal gibi gülümsedi. O aradığında nasıl endişelendiğini anlatmaya başladığında Hendery dudaklarına bakmaktan kendini alamadı. Konuştuğunu biliyordu, sonuçta bunu görebiliyordu, ama söylenenleri duyamıyordu. Hayatında senin gibi onu önemseyen inanılmaz bir insana sahip olduğu için çok minnettardı. “Hendery, incindiğini görmek istemiyorum, lütfen dikkatli ol” dedin, kelimeler sonunda kulaklarına ulaştı. "Evet, evet," diye mırıldandı, saclarını yüzünden çekerken. O anda aşık olduğunu fark etti, böyle genç yaşta hayatının aşkına rastlayacak kadar şanslıydı.
Yangyang Elinde sandviç, karşında ikinizin ortak seçtiği film ve battaniyenin altında oturuyordunuz. Yangyang bugün her zamanki gibi mutlu ve eğlenceli değildi. Netizenlerden gelen yorumların onu üzdüğünü biliyordun. "Biliyor musun Yangyang, seni seven o kadar çok kişi var ki. Bence birkaç yorum için moralini bozmamalısın. Böyle de mükemmelsin" Yanağına bir öpücük kondurdun. Kolunu omuzuna attı ve yüzünü sana çevirdi. "Teşekkür ederim, isteyebileceğim en iyi arkadaş olduğun için teşekkür ederim" Seni seviyordu, sadece ikinizin olduğu zamanları seviyordu. Dudağına kısa ama unutulmaz bir öpücük kondurdu. Ama arkadaşlar birbirini öper mi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
