Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝚄𝚢𝚔𝚞𝚗𝚍𝚊 𝚘𝚗𝚕𝚊𝚛𝚊 𝚜𝚊𝚛ı𝚕ı𝚛𝚜ı𝚗
Mark Gözlerini ovuşturdu ve havluyu kenara fırlattı. Saçları ıslaktı, ama kurutacak enerjisi yoktu. Odanıza baktı ve senin yatakta uyuduğunu gördüğünde gülümsedi. "5 dakika kadar duştaydım" dedi kendi kendine hala gülerek. Işıkları kapattı ve yanına yattı. Birkaç dakika içinde kollarını etrafına sıkıca sabitledin ve nefes almayı geçici olarak durdurmasına neden oldun. Utangaç olarak ismin söyledi ve bir cevap bekledi. Hiçbir şey söylemediğinde hafifçe gülmeye başladı. Kendini kendine çekti ve sırtını sıcak bedenine bastırdı. Siz ikiniz o kadar yakındınız ki, bedenlerinizin arasında hiç boşluk yoktu. Seni öperek bu anın tadını çıkardı. O da kollarını mutlu bir şekilde etrafına sardı ve uykuya daldı.
Renjun Renjun sessizce odasının kapısını açtı ve seni yatağında uyurken buldu. Daha önce uyuduğunu görmek onu hafifçe üzüldü. Pratikten dönene kadar uyanık kalacaktın ve ikiniz uzun bir gece geçirecektiniz. (hadi hadi anladınız) Saate baktı ve seni uyandırmamayı seçti, bunun yerine hızlı bir duş aldı. Bazı rahat kıyafetlere giydikten sonra dikkatlice yatağa yattı, seni uyandırmamak için elinden geleni yaptı. Aniden sarıldığında onu korkuttun "Güzel kokuyorsun" diye mırıldandın boynunu öperken. Renjun dokunuşundan dolayı gülümsedi, ve bu hissin tadını çıkardı . "Uyuyakalmıșsın" dedi. "Bunun için üzgünüm, sabah bir şeyler yapabiliriz" kollarını onun etrafına yeniden sardın ve bir kez daha sana çektin. Yüzünü boynununa gömdün. "İyi bir plan gibi görünüyor" dedi uyuklamadan önce.
Jeno Telefonunda bazı oyunlar oynarken uykusunun gelmesini umuyordu. "Jeno" diye mırıldandın yorgun bir şekilde. Gözlerini sana çevirdi. "Evet?" dedi seni uyandırmamaya çalışarak. "Sena sarılabilmem için uzanabilir misin?" diye sordun, ağır göz kapaklarını açarak. Jeno kıkırdadı "Bana sarılmak mı istiyorsun?" normalde o sana sarıldığı için şaşkınlıkla sordu. Başını salladın ve gömleğini çektin. Jeno așșağı kaydı. Kolunu onun etrafına sardın ve onu sana çektin ve başını göğsüne gömdün. "Çok sıcaksın, uykuya dalmadan önce söylediğin son şeydi. Jeno telefonunu bıraktı. Sıcaklığın onu biraz yorgun hissettirdi. "Bu iyi hissettiriyor" dedi derin bir uykuya katılmadan önce.
Haechan Aptalca filmleri izleyerek ve onlarla dalga geçerek geçen uzun bir geceden sonra önce uykuya sen daldın. Haechan, uykulu yüzünün fotoğraflarını çekiyordu, onları şantaj olarak kullandığını söylüyordu ama aslında sevimli göründüğünü düşündüğü için çekiyordu. Kolların aniden sırtının etrafına sarıldığında bir saniye boyunca donuk kaldı. Haechan sadece kollarına baktı ve nefes almaya çalıştı. Ona așșağı çekmeye çalıştın. Yanına uzanarak duvara yoğun bir şekilde baktı ve bir sonraki eylemini bekledi. Şu an yanında yatıyordu, sonunda derin bir uykuya geri dönmeden önce bir bacağını üstüne attın. Haechan dev gülümsemesini ellerinin arkasına sakladı ve sabah size vereceği konuşmayı hazırladı. Onu sadece nasıl çektiğini anlattığında ne kadar utanmış olduğunu görmek için sabırsızlanıyordu.
Jaemin Sen ve Jaemin birbirinizi o kadar uzun süre görmemiştiniz ki, bu gerçekten onu rahatsız etmeye başlamıştı. Tek istediği sevimli yüzünü görmek ve yumuşak dudaklarına bir öpücük bastırmaktı. ikiniz gizlice pratikten bir gece sonra gelmesini planladınız. Oturma odanın penceresinden evine girdi ve seni odana götürdü. Uyanık olman gerekiyordu ama bunun yerine beklerken uykuya daldın. Jaemin hala sevimli uykulu yüzünü görünce gülümsedi. Yanına yatmaya karar verdi, onu sabah gördüğünde kesinlikle şaşıracaktın. Yatağa girdikten sonra kollarını onun etrafına sardın ve onu kendine çektiniz. Eylemlerine gergin bir şekilde güldü, onu gülümsetmeyi başardın. "Seni çok özledim" boynuna bir öpücük koymadan önce mırıldandın. "Ben de seni özledim," dedi uykuya daldığını duymadan önce, kolların hala etrafına sıkıca sabitlenmişti.
Chenle Battaniyeyi yukarı çekti ve kendini rahat ettirdi. Zaten hızlı uyuyordun. Neredeyse oraya gelir gelmez uykuya daldın ama seni suçlayamadı. Evine beklenenden daha geç geldi ve bitkin düştün. İçini çeken Chenle, sıcak vücudunun ona sarıldığını hissettiğinde uykuya dalmak üzereydi. İlk önce bir saniye donmuştu. Kahkahasını tutmak için elinden geleni yapan Chenle kendini sakinleştirmeye çalıştı. Onu biraz daha kendine çektiğinde "Sevimli" dedi ama gecenin geri kalanında Chenle senin sayende daha hızlı uykuya dalabildi.
Jisung "Ne kadar geç olursa olsun, antrenmandan sonra gizlice gireceğime söz verdim" dedi Jisung, manajeri evine sürerken. Telefonundan saati kontrol etti. 2:34 telefonun ışığı yüzünde parlak bir şekilde parladı. Manajer sessizce onu bıraktı, odanızın bulunduğu yere geldi. Sessizce pencereni açarak odana girdi ve seni uyurken buldu. Manajerin zaten ayrıldığını bilerek yatağa girdi ve yanına yattı. Garip bir şekilde kendini konumlandırdı ve telefonunu aldı. Birkaç dakika sonra kolun ona sarıldı ve onu göğsüne doğru çektin. Jisung derin bir nefes aldı ve yanaklarının yandığını hissetti. "Y/n?" sesi düşüktü. Bir cevap alamadığında sessizce kıkırdadı "Uykunda çok cesursun"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aslında gif koyacaktım ama yüklenmeleri çok uzun sürüyor
