Roof of the Teraryum

388 54 44
                                    

Yorucu bir günün ardından duştan çıkıp kendimi öylece yatağa yatarken feci huzurlu hissediyordum. Ashton ile konuştuktan sonra beraber işe geri dönmüş hiçbir şey olmamış gibi davranmıştık. Calum'la da aynı şekilde hiç atışmadan günü sonlandırmayı başarmıştım.

Şimdi de cezalı ve bir hayli yorgun olduğumdan dolayı üstümdeki bornozla öylece yatağa yayılmıştım.

Sadece uyumak istiyordum.

Telefonumdan gelen bildirim sesleriyle tavanla olan bakışmamızı kesip telefonuma uzandığımda çok şaşırdığım bir isim mesaj atmıştı.

Calum: Gloria

Calum: Benimle Teraryum'un çatısında buluşur musun?

Gloria: Cezalı olduğumu biliyorsun.

Gloria: Evden çıkamam.

Telefonumu bırakmadan cevap gelmesini beklerken cevaplaması çok gecikmemişti.

Calum: Odanın balkonundan atlasana

Gloria: Sanırım bir yerlerimi kırmamı istiyorsun

Gloria: Odam ikinci katta seni geri zekalı

Yerimden kalkıp balkonun yüksekliğine bakarken ister istemez gülümsemiştim. Buradan atlarsam ölmezdim ama bir yerlerim net kırılırdı.

Calum: Ben tutarım seni

Tam bir şeyler yazmak için parmaklarımı tuşlarda gezdirirken "Üzerini giyin,üşüyeceksin." diyen sesini duyduğumda bakışlarımı tekrardan balkonumdan aşağı çevirmiştim.

Ne kadar da hızlı gelmişti.

"Cidden bunu yapacak mıyız?" üzerimdeki bornoza sarılıp sessiz olmaya çalışarak konuştuğumda ağırlığını sağ bacağının üzerine verip bıkkınca yüzüme bakmaya başlarken sıkıldığını anlayıp hızla odama girmiştim.

Elime gelen ilk iç çamaşırlarını üstüme geçirip dolabımdan bir askılı ve eşofman çıkarıp kapımı kilitledikten sonra telefonumu da alarak tekrardan balkona çıkmıştım.

"Bir yerim kırılırsa seni öldürürüm Calum."

Endişem onu güldürürken ben bacaklarımı korkuluklardan sarkıtıp gözlerimi sımsıkı yumdum "Hadi Gloria. Tutacağım diyorum işte."

"Tamam, bana bir saniye daha ver." kollarını indirip derince bir nefes aldığında ona kollarını açmasını söyleyip kendimi bırakırken dudaklarımdan da küçük bir çığlık kaçırmıştım.

Bir yerimde acı hissetmememle tek gözümü açarken Calum ile beraber yerde uzandığımı görüp kendimi yan tarafa atıp kalkmıştım. Çok vakit kaybetmeden Calum da yerden kalkarken hızlıca evden uzaklaşmaya başlamıştık. Daha önce hiç evden kaçmadığım için kalbim deli gibi atıyordu.

Sessizce Teraryum'a geldiğimizde direkt olarak çatıya çıkmıştık. Buraya akşam vakti ilk defa çıkıyordum ve çok şey kaybettiğimi anlamıştım. Aydınlatmalarla ışıklandırılmıştı, yerde bir örtü, bir şarap şişesi ve iki tane tabak duruyordu.

Etrafı incelemeyi bırakıp arkamda öylece duran Calum'a dönerken şaşkındım. O ise kollarını göğsünde birleştirmiş öylece tepkilerimi izliyordu.

"Elimden ancak bu kadar geldi." alt dudağı öne doğru kıvrılmışken kollarımı aniden ona sarmıştım.

Dudakları saçlarımın arasındayken ona olan öfkem uçup gitmişti "Özür dilerim. Beni affedebilecek misin?"

Sassy || HoodWhere stories live. Discover now