Cassandra & Leah

797 70 151
                                    

"İyiyim baba, sen nasılsın?" personel kapısını iteleyip çatıya çıkarken Calum'u görmemle geri dönecekken "Seni yemem." demesiyle onu takmamaya karar verip babama dikkatimi geri vermiştim.

"Bana kızgın olduğunu sanıyordum."

"Aslında öyleydim." diyip kıkırdadım "Ama burayı seviyorum ve neden burada olduğumun sebebini anlamaya başladım."

"Çocuklarla aran nasıl?" rüzgar saçlarımı birbirine katarken derince bir nefes aldım. Calum'un bakışlarını üstüme diktiğini biliyordum.

"Ash bana dediğin çok iyi bakıyor. Luke ve Michael ile de güzel ilişkilerimiz var. Onları seviyorum." ne kadar babam yanımda olmasa da şu an yüzündeki gururlu ifadeyi tahmin edebiliyordum.

"Calum'dan bahsetmedin, onunla konuşmuyor musun?" gözlerimi Calum'un üstüne dikip dudaklarımdan alaycı bir gülüşün çıkmasına izin verirken onun da dikkatini çekmiştim.

"Saygısızlık etmek istemem ama o geri zekalının teki."

Babam gülmeye başlarken Calum da ona söylediğimi anlamışcasına bir kahkaha atmıştı. Onunla iki gündür doğru düzgün iletişim kurmamıştım. Sürekli bana bir şeyleri hangi masalara götürmem gerektiğini söylüyor ama ona Michael'a yardım edeceğimi söyleyip gidiyor ve Michael'ın kafasını şişirene kadar konuşuyordum. Sonra Michael beni kovuyordu bu sefer de Luke ile uğraşıyordum.

"Her neyse baba, kapatıyorum. Seni ve annemi seviyorum." telefonu kapatıp aşağı inmek için merdivenlere yöneldiğimde "Geri zekalı olan ben miydim?" demesiyle durup ona döndüm.

"Burada çalışan başka geri zekalı olmadığına göre elbette sendin, aptal." yüzüne herhangi bir tepki vermesi için bakarken sigara yaktığını görmemle kolundaki dövmelerini incelemeye başlamıştım. Değişik ama hoş duruyorlardı.

"Benimle iki günün sonunda doğru düzgün ilk defa konuşuyorsun."

"Çok konuşmamdan şikayetçi değil miydin? Kafanı dinlersin işte." merdivenlere yönelip gidecekken kolumda hissettiğim eliyle gözlerine baktım.

"Özür dilerim."

"İki günün sonunda zahmet oldu." diyip devam ettim "O kıza ağzının payını vermen için neredeyse çocuğun tekiyle düzüşecektim! Sonra sabah uyanıyoruz ve esas oğlanımız onu aldatan kızı affetmiş, hah! Bir kere yapan yine yapar, yalan mı?"

"Onu sevdiğim için beni suçlayamazsınız." benim aksime sakince konuşurken kolumu kolundan çekip aşağı indim.

"Bal gibi de suçlarız."

Sertçe kapıyı açıp içeri göz attığımda Luke'un yanında gördüğüm kız ile kaşlarımı çatmıştım. Kız bana tanıdık geliyordu ama çıkaramamıştım.

"Hey!" ortamdaki gergin havayı dağıtmak için oldukça neşeli bir şekilde selam verdiğimde Luke'un gergince gülümsediğini yakalamıştım.

Sarışın, kızdan hoşlanıyor olmalıydı.

"Merhaba." kız bana selam verip gülümsediğinde Luke sonunda konuşma yetisini kazanmış gibiydi.

"Hemen sizi tanıştırayım. Cassandra, bu Gloria kendisi patronumuzun kızı olur." dedikten sonra bana dönüp aynı şekilde Cassandra'yı tanıtmıştı.

"Evet Glo, bu da Cassandra kendisi iki senedir müşterimiz olur ayrıca senin evinin yanındaki evi almışlar."

"Öyle mi? Buna çok sevindim."

"Ah evet, kuzenimle dün seni gördük. Biraz kötü görünüyordun ve seni rahatsız etmek istemedik." başımı sallayıp onları yalnız bırakmak adına birkaç saçma şey söyleyip kasada oturan Ashton'ın yanına geçmiştim.

Sassy || HoodTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang