⚚ Avernus 12

1.5K 319 125
                                    

 Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Son konuşmamızın ardından günler geçmiş, Kai ile bir daha ne görüşmüş ne de konuşmuştuk. Beni görmeye gelmiyordu ama izlendiğimi biliyordum. En azından Rhan'ın bana yaklaşmadığından emin olmak için bunu yaptığından emindim.

 Neredeyse tamamen yalnız kaldığım bu süre içinde, ne zaman uykuya dalsam aynı kâbusta sıkışıp kalıyor ve çok zor uyanıyordum. Jayr'ı rüyalarımda gördüğüm zamanlarda olduğu gibi aynı görüntüler, aynı senaryo sürekli tekrar edip duruyordu.

 Büyük magma taşlarının arasında kendime geçiş yolu bulmaya çalışıyor fakat ne tarafa yönelsem birbirine yakın olanlar birleşerek geçmemi engelliyordu. Sayıları çok olmamasına karşın her seferinde çabalarım boşa çıkıyor, kaçma girişimim başarısızlıkla sonuçlanıyor, bu da benim umutsuzluğa kapılmama sebep oluyordu.

 Aralarından sızan lavlar bana doğru ilerlemeye başladığında, korku tarafından yavaş yavaş ele geçiriliyor, lavları engellemeyeceğimi bile bile kendimi ateş çemberinin içine hapsederken, sonunda öleceğini bilen bir akrebin çaresizliğini yaşıyordum. Ayaklarıma değen lavları hissettiğim anda vücudum sarsılıyor, sıcak lavlar yukarı tırmandıkça acı, katlanılmaz boyutlara ulaşıyordu.

 Rüyadan uyanmamı sağlayan en katlanılmaz acı ise, lavların sol el bileğimle buluştuğu an oluyordu. Yanarken çektiğim acı, derim etimden ayrılıyormuşçasına keskin bir acıydı ve ölmeden önce alışmak zorunda kaldığım bu acı, beni teslimiyete mahkûm ediyordu.

 Bu kez, hatırladığım son acı yüzünden uyanmadan önce, çevrelendiğim taşların arasında bir siluet belirmişti. Acıya karşı olan direncim mi artmıştı yoksa öldüğüm andan sonrasını mı görüyordum bilmeden, karşımdaki görüntünün kime ait olduğunu anlamaya çalıştım. Sonunda acıdan özgürleşip hafifleyen bedenimle birlikte gözlerim açılırken görebildiğim, Rhesus'un yüzü olmuştu.

 Rüyanın üzerimde bıraktığı karanlık, korkutucu ve boğucu duygularla başa çıkmakta zorlandığım, her seferinde uyanırken attığım çığlıkla kendini belli ediyordu. Fakat bu sefer, öne sıçrayışımı durduran ellerin omuzlarımda yarattığı etkiyle çığlığım kısa sürmüştü. Rhesus'un yüzü kaybolurken onun yerini, çocukluğumun en saf anıları aldı ve karşımda duran kızın ismi kontrolsüzce dudaklarımdan süzüldü;

-Rea?

 Çatılan kaşları birkaç saniye içinde beni kendime getirmiş, yaptığım yanlışı anlamıştım fakat bana sorduğu sorudan sonra artık her şey için çok geçti.

-Beni hatırlıyor musun?

 Ona ismiyle hitap ettiğimi duymuştu. Dahası, gözlerimin içine bakarken ona yalan söyleyemezdim...

 Sorusuna cevap olarak hafifçe başımı sallayarak onu onayladım. Omuzlarımı tutan ellerini geri çekerken benden uzaklaştı.

-Nasıl olur? Babam dedi ki...

 Sözünü yarıda keserek biraz duraksadıktan sonra durumu kavramıştı.

-Onları kandırdın!

 Başını iki yana sallarken, onaylamadığı bir durumla karşı karşıya kaldığını belli ediyordu. Ayağa kalkarak çıkışa doğru ilerlediğini görür görmez yattığım yerden doğrularak öne atıldım.

-Rea bekle!

 Gitmesini engellemek için önüne geçerek onu durdurdum.

-Sana ne söylediler bilmiyorum ama lütfen açıklamama izin ver.

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin