⚚ Dünya 12

1.8K 389 32
                                    

 Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Gecenin soğuğunu çekmiş toprak dizlerimi sızlatıyordu. İntikam almak istercesine avuçlarımı sıktım. Toprak da aynı hayatım gibi parmaklarımın arasından kayıp giderken titreyişlerime acemice hâkim olmaya çalışıyordum. Gözyaşlarım ellerime damladı. Aslında farkında olduğum gerçekler etrafımı sardığında artık kaçacak hiçbir yerim kalmamıştı; yalnızlığın acısı karşısında yeniliyordum.

 Avernus'ta geçen son yıllarımda durumuma mantıklı bir açıklama arayıp durmuştum. İpuçlarını okuyamamış, cahilliğin aptal mutluluğunda boğulmuştum. Bana insan olduğum söylendiğinde nasıl da hemen kanmıştım?

Vanora...

 Ülkeme gitmiş, kendi ırkım arasında yabancı gibi gezinmiş, anne ve babamı görmüştüm. Orea'nın büyüleyici melodisini duyabiliyor olmayı önemsememiş, zindana atılmış ve kendi babam tarafından saldırıya uğramıştım.

 Babamın hatırladığım ilk ve son bakışları gözümün önünde belirirken boğazımdaki düğüm bir anda çözülerek haykırışlarım, tüm sessizliğiyle güneşi bekleyen yıldızlı geceye karıştı. Günün ağarmasını bekleyen kuşlar, güvenli dallarını terk ederken ağaçlar bile huzurlarını bozduğum için bana sırt çevirmişlerdi sanki...

 Serbest kalan saklı duyguların karşı konulmaz gücüyle sarsılıyor, her yeni haykırışla daha iyi hissetmeyi umarken karanlığın içinde biraz daha kayboluyordum. Kendimi bu dipsiz kuyudan çekmek için bir çıkış yolu arıyor ama bir o kadar da karanlığın gizledikleriyle yüzleşmekten korkuyordum. Kendime sımsıkı sarıldım. İçine düştüğüm bu şey, kaldırabileceğimin çok ötesindeydi.

 Boğazım yanıyor, etime geçirdiğim tırnaklarım beni kendime getirmekte yetersiz kalıyordu. Duyguların yok edici gücü karşısında tek istediğim hissizleşmekti. Çok uzun süredir tedavi edilemez bir yarayla yaşıyordum ve bu yarayı açanlar, aynı ustalıkla onu gizlemeyi de başarmıştı.

 Haykırdığımı biliyor ama duyamıyordum. Gözlerimi açıyor ama göremiyor, kendime dokunuyor ama hissedemiyordum. Ağzımdaki acı tat, toprağın kokusunu bastırırken kendimle olan savaşın kazananı olmayacağını biliyordum ve bunu fark etmenin verdiği çaresizlikle, uzanıp uzanabilecek en kirli ele, derinden duyabildiğim tek sese tutunmak zorunda kaldım...

-Her geçen saniye Avernus'tan ve senin için yaratmış olduğum kızdan uzaklaşıyorsun Delia ve bu hiç hoşuma gitmiyor.

 Anılarımdan sıyrılan sesi yüzüme inen bir tokat gibiydi.

"İstesen de beni unutman mümkün olmayacak."

Jayr...

 Tek bir cümlesi beni susturmaya yetmişti.

 Aralanan gözlerimi kaldırır kaldırmaz beni çevreleyen çember ve onun ateşten siluetiyle karşı karşıya kaldım. Kendimi geriye çekip sürünerek ondan uzaklaşmaya çalıştım. Burada olmadığı halde bunu nasıl yapabilmişti? Gözümün önünden kaybolan görüntü çok geçmeden çemberin bana en yakın olan noktasında toplanarak arkamda belirdiğinde, Jayr'ın alevden parmakları sol bileğime bıçak gibi saplandı.

-Sybilla'nın izi, derken kulağıma fısıldayan alevden dudaklarının sıcağı boynumu sardı.

 Kıpırdayamıyor, duygularımın acısı fiziksel acılarımı gölgeliyordu.

-Bana getirildiğinde yalnızca üç yaşındaydın ve o aptal kadın, seni, kendi kaderinden bile koruyabileceğini sanmıştı. Ne kadar acınası...

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin