⚚ Dünya 8

1.9K 409 10
                                    

 Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Hissettiğim soğuk, tenimi kesen bir jilet misali canımı yakıyordu. Başım kütük gibi ağırlaşmıştı ve göz kapaklarım tüm çabalarıma rağmen açılmayı reddediyordu.

-Sence ne zaman uyanacak, dedi başımdakilerden biri.

 Sesleri algılamaya başlarken, hafızam da yavaş yavaş yerine geliyordu. Onlara seslenmek için dudaklarımı araladığımda Rea bendeki kıpırtıyı fark etti.

-Aira, şuraya bak! Uyanıyor.

 Rea ve Aira'nın sesini duyduğuma o kadar sevinmiştim ki, biraz önceye kadar açılmamakta kararlı olan gözlerim, çizgi şeklinde aralandı.

-Delia, bizi duyuyor musun?

 Tüm gücümle başımı sallarken ikisi de ellerime sarıldı. Beni ateşle çevreledikleri için kendimi daha iyi hissediyordum. Birkaç dakika sonra kendimi zorlayarak,

-Avernus'ta mıyız, diye sormayı başarmıştım.

 Aira cevap verirken elimi daha sıkı kavradı.

-Hayır, yeryüzündeyiz.

 Gülümsedim. Sonunda yeryüzüne gelebildikleri için mutluydum. Onları daha farklı karşılamayı umuyordum ama başımı dahi kaldıracak gücüm yoktu.

-Üzgünüm, diye fısıldadım ve tekrar uykuya yenik düştüm.

                   𝔉            𝔉           𝔉                                                               
 Düşlerimde beliren amblemin etkisiyle yerimden sıçramıştım. Fasenix'teki sembol ile arasındaki benzerlik tüyler ürperticiydi. Bunu nasıl gözden kaçırabilmiştim?

 Vanora'da tedavimi yapan doktorun armasını tekrar hatırlamaya çalıştım; kesinlikle düş görmemiştim!

-Nihayet uyadın.

Aira'nın sesini işittiğimde, onlarla ilgili gördüklerimin de düş olmadığını anladım.

-Günlerdir kendine gelmeni bekliyoruz. Her gün Kayinaros'a saat başı rapor vermekten başka bir şey yapmadık.

 Aira'nın sesinde endişeyle karışık sitem vardı. Rea, onu dirseğiyle dürterek bana yaklaştı.

-Kendini nasıl hissediyorsun Delia?

-İyiyim, derken şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalışıyordum. Yataktan kalkarken dengemi bulmakta biraz zorlanmıştım.

-Harika görünüyorsunuz.

 Reyatarin'e verdiğim sözden sonra olanların ne kadarını onlarla paylaşmam gerektiğini kendime sorarken zaman kazanmaya çalışıyordum fakat ikisini de birazcık olsun tanıyorsam, beni soru yağmuruna tutacaklarından emindim.

-Keşke biz de senin için aynısını söyleyebilseydik.

Aira'nın bakışları, ne kadar cansız göründüğümü yüzüme vuran bir çift ayna gibiydi. Sözlerini kulak arkası ederek Rhan'ı sordum.

-Hâlâ kendine gelmemiş. O cehennemde onca gün nasıl hayatta kalabildiniz?

Rea, oldum olası cevapsız sorulardan hoşlanmaz, belirsiz kalan her olaya ışık tutmak isterdi.

-Öldüğünüzü düşündük. Rhesus, yeryüzüne saldırmak için orduyu hazırlamıştı. Adonia'ları ülkelerinden çıkartmak için insanları katledecekti.

 Tahminlerim dahilinde olan ve kanımı donduran bu plan devreye alınmadan dönebildiğimiz için Reyatarin'e minnettardım. Vanora'da yaşadıklarımdan sonra uzunca bir süre kendime gelebileceğimi sanmıyordum. Öte yandan kızların varlığının bana destek olacağından şüphem yoktu. Gerçekten o ülkeye gitmiştim. Orada olan ve hafızama kazınan her şey olup bitmişti!

 Dahası, bir sorunu çözmeye çalışırken, kendime onlarca yeni soru edinmiştim; Reyatarin bizi öldürmemişti, Kai'nin ateşle bir bağlantısı vardı ve suyu bedenime hapsetmeye başlamıştım. Bir de şu sembol vardı... Kızlarla konuşmak, onlara orada olan biten her şeyi anlatmak istiyordum fakat kafam bir çocuğun odası kadar dağınıktı ve düzenlemeden ne elimdeki oyuncakların farkına varabilecektim ne de eksik parçaların...

 Ayrıca Reyatarin'e verdiğim sözü unutamazdım, bu yüzden şimdilik susmaya karar verdim. Kızlardan izin isteyerek uzun bir duş aldım. Rhan'ı merak ediyordum. Gerçekten de güçlü bir Avernus'tu ve bu olaydan sonra çok daha güçlenecekti. Vanora'nın yerini bilmediğinden emindim ama Kai'nin yerini biliyordu. Eğer Kai, tekrar yeryüzüne gelecek olursa, Rhan önce onu alt etmek isteyecekti.

 Suyu kapatıp havluya sarıldım. Aynadaki yansımam, şimdi çok daha normal görünüyordu. Bileğimi kavrayarak iç yüzeyini inceledim; en az aynadaki yansımam kadar normal görünüyordu. Su, bileğime ilk hapsolduğunda zindandaydım. İkincisinde, Kai beni sorguluyordu ve en sonuncusu da sanırım Reyatarin'in gözleri önünde olmuştu. Hepsindeki ortak hissim, tehlikeydi. Reyatarin'in karşımdaki tepkisi şimdi anlam kazanıyordu.

 Avuç içlerimde minik birer alev oluşturdum. Ateş, hâlâ benimleydi ve çağrıma cevap veriyordu. Alevler sönerken, gözlerim tekrar aynadaki yüzümle buluştuğunda bir an kendime hiç olmadığı kadar yabancı göründüm. Karşımdaki kıza bakarken bilmek istediğim tek şey, bana ne olduğuydu...

                     𝔉            𝔉           𝔉

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin