⚚ Avernus 11

1.6K 336 133
                                    

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Kai ve Rhan'ı arkamda bırakmış, kendimi kutlama salonuna en yakın geçitlerden birine atmıştım. Bulunduğum geçidin hangi geçit olduğunu yavaş yavaş hatırlarken Kai ile aramda geçenleri düşünmemeye çalışıyordum.

 Geçitteki taşa aylar önce ateşle işlediğim Fasenix sembolü, hâlâ daha çözülmeyi bekleyen bir bilmece gibi karşımda duruyordu ve ben, başladığım yere dönmüştüm. Bu taşlar neyin nesiydi? Benimle tam olarak ilgisi neydi? Kuvars kristâli neden bu kadar önemliydi?

 Ya Kaj'ın odasında gördüğüm soy ağacım ve onca isme ne demeliydi? Bu şekil, baktıkça beni içine çekiyor, çekildikçe delirecek gibi oluyordum. Vanora'daki doktorların üniformasında gördüğüm sembol de kesinlikle Fasenix'teki semboldü. Taşların, güç kaynağı olduğundan neredeyse emindim. Aksi takdirde Avernus bunun peşine düşmezdi. Aynı zamanda Avernus beni de istediğine göre, bu sembole beni bağlayan bir nokta olmalıydı. Ne kadar düşünürsem düşüneyim, elimdeki kısıtlı bilgiyle işin içinden çıkamıyordum. Yıllardır benden özenle saklanılmış bilgilerden erişebildiklerim, bölük pörçük ve yetersizdi.

 Öte yandan Kai'nin sözleri, yalnızca birkaç dakikada, içimde yanmaması gereken bir umut ışığına dönüşmüştü. Bu umut ışığı, çepeçevre sarıldığım karanlığa meydan okurken, mantığım, kalbimin aptallığıyla dalga geçiyordu ama en azından kendimi tutabilmiş ve onunla konuşmamıştım.

 Beklenmedik bir hızla yaklaşan ayak sesleriyle birlikte harekete geçen duvar, beni düşüncelerden sıyırıp geri sıçrattığında ne yazık ki kaçmaya vaktim olamadı. Kiminle karşılaşacağımı düşünmeye fırsatımın bile kalmadığı o saniyelerde, zihnim tüm gücüyle dilsiz ve geçmişsiz bir kız olduğumu bana hatırlatmaya çalışıyordu. Fakat bu maskeye ihtiyacım olmayacağını birkaç saniye içinde anlamıştım. 

 Açılan taş duvarla birlikte beliren yüz, güven bulduğum gözleri taşıyan Kai'nin yüzüydü. Rhan gelene kadar ondan hiç ayrılmak istemediğim gerçeği etrafımı sararken tekrar buluşmamıza mı şaşırayım yoksa Avernus'taki kısa geçmişine rağmen Karanlığın Ateşi'ndeki geçitlerden haberdar olmasına mı, bilemiyordum.

 Arkasından hızla kapanan duvar, yine onun yaktığı alevlerle aydınlanarak sembolü ortaya çıkardı. Beni karşısında gördüğünde, sinirden gerilmiş yüz hatları, duyduğu şaşkınlıkla birlikte değişti.

-Beni şaşırtmak konusunda oldukça başarılısın, derken hafifçe gülümsemişti. 

 Bakışlarım, arkasındaki sembolden ona kaydığında, hâlâ daha Rhan ile olan karşılaşmasının gerginlik izlerini yüzünde taşıdığını fark ettim. 

 O ise, biraz önce gözlerimin dokunduğu noktayı bulmak için başını geri çevirdi. Sembolü gördüğü anda, artık tam anlamıyla her şeyi hatırladığım konusunda kendimi ele vermiş bulunuyordum. Ondan saklanmamın hiçbir anlamı kalmamıştı. Zaten hep bir şekilde karşıma çıkıyor, bir şekilde beni buluyordu...

 Sembolü incelemeye devam ederken,

-Bunun burada ne işi var? diye sordu.

 Oyunu bir kenara bırakıp ona cevap verdim;

-Ben işledim.

 Tekrar bana döndü. Yüz hatları yumuşarken onunla konuştuğum için rahatlamış gibiydi.

-En son elinde bu şekli gördüğümde, onu çözmeye çalışıyordun.

 Kampüsün bahçesinde, sembolün çizili olduğu kağıtla bankta otururken tepemde belirdiği gün aklıma geldi. Şimdiden o günlerimi özlemiştim. 

Fasenix Serisi 1 - AVERNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin