2.5

3.7K 239 57
                                    


  5k olmuşuz, kaos yakında geri dönecek🤠🤠 soo lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.
     " Birileri onun için ayırdığım odayı beğenmiş olmalı." Jimin kollarını esmerin boynundan bedenine doğru dolamış, kafasını onun boynuna gömerek derin bir nefes almıştı. " Günaydın."

     " Günaydın bebeğim." demişti Namjoon elindeki kitabı koltuğun diğer tarafına bırakıp kafasını geriye doğru yaslayarak. " İyi uyumuş gibisin."

    " Kesinlikle." demişti Jimin kenardan dolaşarak onun kucağına oturduğunda. " Yorgunluktan olsa gerek, bir saniye bile uyanmadım. Çok aç hissediyorum kendimi. Ne yapalım?"

     Dağılmış saçlarını düzeltirken omuz silkmişti Namjoon. Uyandığı an bile böyle güzel görünen biriyle beraber olduğu için kendini çok iyi hissediyordu. " Pankek yapabiliriz. Yanına da yumurta yaparız. Olur mu?"

   Jimin kafasını sallayarak oturduğu yerden kalkmış ve odayı dolduran kitap kokusunu içine çekmişti. Burası evin en uç noktalarından birinde kalan kullanılmayan bir odaydı, şimdi her taraf kitapla doluydu. Büyük bir camı ve manzarası vardı ve ses geçirmiyordu. Namjoon için uygun bir yerdi. Sabah erken kalkıp burayı bulduğunda gerçekten Jimin'in ona değer verdiğini bunu göstermek için farklı yollara başvurduğunu anlamıştı.

       Her şey güzel olsa da Namjoon gergindi, o yüzden ne yapacağını bilemeden ona bakıyor dudaklarını aralıyor ve sonra söylemek istediği şeyden vazgeçiyordu. " Telefonunu verir misin? Tarif bakayım."

   Dün alışveriş yapıldığı için ev tamamen doluydu, sadece malzemelerin yerlerini bulması gerekiyordu. Namjoon kafasını sallayıp sarışına telefonunu uzatmış ve bir yandan dolabı açarak süt ve yumurta çıkarmıştı. " Buradan dışarı çıkmak istemiyorum. Gezme işini sonraya ertelesek?"

   " Neden olmasın?" demişti Jimin şekeri de bulup malzemelerin hepsini tamamladığında. " Burada da keşfedilecek çok şey var zaten." Namjoon Jimin'in dönüp onu işaret etmesiyle gülümsemiş, kafasını olumsuzca sallayarak telefonu alarak tarife bakmıştı. Sadece, Jimin'e gereğinden fazla bağlandığını ve ona her gün daha fazla aşık olduğunu hissetmek bir an için onu korkutmuştu. Her ne kadar ilişkilerinin günden güne güçlendiğini görse de halledemedikleri sorunları olduğunu biliyordu ve açıkçası güvenmiyordu ona.

         Konu açıp aralarını bozmaksa istediği son şeydi. O yüzden uzanıp Jimin'in etrafa saçtığı unu alıp burnuna sürmüş ve gülümsemişti. Onun mutlu olduğunu görmek Namjoon'u da mutlu ediyordu. " Başarılıyım bence." demişti Jimin birkaç dakika sonra, bir tabakta biriktirdiği şekilsiz pankekleri ve çikolata sosunu alarak masaya yerleştirmişti.

" Eksik olan bir şey var mı?" Namjoon kafasını olumsuzca sallamıştı. " Hayır bebeğim gel artık. Sen de acıktın."

Jimin'de masadaki yerine oturup hevesle el çırpmıştı. İkisi son zamanlarda favori aktiviteleri olan kahvaltılarını yapmaya başlamışlardı. Uzun saatler boyunca oturup hayatları hakkında sohbet etmeyi, eskiden olan anlaşmazlıkları tekrar konuşmayı ve geriye kalan birçok şeyi seviyorlardı. Tıka basa doyana kadar yiyor, daha sonra kalkıyorlardı. " Yaşlı çiftlere döndük."

Jimin kıkırdayarak masada kalan son iki bardağı da bulaşık makinesine yerleştirmiş ve sonunda işlerin bittiğine karar verip bedenini yanındaki bedene yaslanmış ve ellerini yanaklarına koyup dudaklarını onun dudağına bastırmıştı. " Hala seni taşıyabileceğin kadar hafif misin acaba?" Namjoon bunu söyledikten sonra onu  tutmuş ve kolaylıkla  kucağına almıştı. Biraz önce silip üzerini temizlediği masanın üzerine onu oturtturmuş ve biraz önceki öpücüğünün çok daha ateşlisini vermişti ona. Jimin'in elleri esmerin belini sıkı sıkıya sarmıştı, daha da kendine çekmek için uğraşıyordu. Namjoon ellerini onun boynunda gezdiriyor, vicdanıyla girdiği savaştan yavaş yavaş yenik düştüğünü fark ediyordu şimdi. Dudaklarını odada ıslak bir ses yankılanmasını sağlayacak şekilde ondan ayırmış ve alnını onun alnına yaslamıştı. " Söylemem gereken bir şey var. Telefonunu bilerek kırdım."

kiss me | nammin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin