kiss me | nammin ✔️

2.3

iyi okumalar
       " Burayı özlemişim..." Namjoon valizleri içeriye çekip kapıyı kapatırken Jimin havasız kalan evi havalandırmak adına salona gidip büyük balkonun kapısını sonuna kadar açmıştı. " Burayı mı temizlettirdin?" Etraf epey düzenli ve temiz görünüyordu, ikisi için bu pek mümkün olmuyordu. " Evet. Dolapta bozulacak şeyler vardı onların da atılması gerekti." Jimin odası, toparlanacak valizi ve mutfak arasında bir karar vermeye çalışırken Namjoon'un sırt çantasını alıp mutfağa geçmişti. "Yüzümü yıkayıp geliyorum." diye seslenen Namjoon'a görmeyeceğini bilerek kafa salladıktan sonra çantanın ön gözündeki sigara ve çakmağı çıkartıp dolaptan beyaz şarabı almıştı. Çok yorgun olmasa da biraz oturup keyif yapmaktan zarar gelmezdi. Yapması gereken bir valiz hazırlayıp uçak bileti bakmaktı.

     Sigarasını dudaklarının arasına sıkıştırıp özlediği balkona geçerken, bu eve dair en sevdiği yerin burası olduğuna karar vermiş ve gidene kadar biraz daha burada oturmayı istemişti. " Bana mı doldurdun bunu?" Jimin yanına oturan Namjoon'a kafasını sallayarak onay verdiğinde Namjoon kadehi almış ve dudaklarına götürmüştü. " Bu akşama bilet var ama geçiyorum. Yarın öğleden sonra var. Uygun sanırım?" Namjoon kafasını sallayarak telefonu almış ve ayrıntılara bakmıştı. " Kredi kartım içeride bekle."

   " Monie saçmalama." diye mırıldanmıştı Jimin, kabının arkasındaki kabı çıkartıp bilgileri görebilmek için ters çevirirken. " Aşırı güzel bir yere gidiyoruz." demişti gülümseyerek. " Orası bana hep huzur verir."

     " Skandal olaylarından sonra iki gün yoktun. Oraya mı gitmiştin?" Jimin hafifçe kafasını sallamış, biletleri aldığı için telefonu masaya bırakmıştı. Elinde kadehiyle Namjoon'a yaslanıp manzarayı izlerken, geçirdiği en kötü zamanların o zaman olduğuna karar vermişti. " Az daha hepimizi bitiriyordum hatırlıyor musun?"

    " Bizi bitirmiyordun Jimin." Namjoon buna her ne kadar itiraz etse de, bunun gerçekten büyük bir şey olduğunun farkındaydı. Sektörde geçirdiği onca seneden sonra bunun en büyük problemleri olduğunu biliyordu. " İnsanlar eşcinsel olduğumu öğreneceklerdi, ayrıca ünlü bir idolle de adım çıkacaktı. En parlak dönemimizdeydik, eğer o an benim yüzümden düşüşe geçseydik kendimi asla affetmezdim." 

       " Bize ondan hiç bahsetmedin." demişti Namjoon ellerini onun karışık saçlarına sokup hafifçe saç telleriyle oynarken. " Senin için ciddi birisi miydi? Bakıyorum da o zaman sadece olayı kapatmaya çalışmıştık. Kimse sana ondan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını, sadece onunla yattığını mı yoksa daha fazlası olup olmadığını sormadı." Jimin hafifçe tebessüm etmişti.

    " Sence de bunu seninle konuşmam garip olmaz mı?" İkisi de hafifçe kıkırdarken Namjoon omuz silkerek onun saçlarıyla oynamaya devam etmişti. " Neden olsun? Seni kıskancak değilim üç sene önceki olay için. Kıskansam yattığın İtalyan adamdan kıskanırdım seni."

    " Öyle biri vardı değil mi?" Jimin hafifçe mırıldanarak söylemişti bunu. Parmağı kadehin ince camının üzerinde gezerken kafasını hafifçe kaldırıp Namjoon'un gözlerine bakmıştı. " Aslına bakarsan o benim ilk aşkımdı." Beklemediği cevapla kaşlarını kaldırmış, şaşkınlığını ondan saklamaya gerek duymamıştı. Bundan üç sene önce, Jimin sektörden uzak ünlü bir rapper'la çıkmaya başlamıştı. Ünlü magazin sitelerinden birisi onların fotoğraflarını çekmiş ve parayla tehdit etmişlerdi. Böyle şeyler bu sektörde çok olsa da, onlardan birinin başına daha önce hiç gelmemişti. " Sen ciddi misin, Jimin çok üzgünüm."

    " Aman." diye mırıldanmıştı. " Böyle bir şey olduğunu arayıp ona söylediğimde beni her yerden engelledi ve bir daha görüşmemek istemediğini söyledi. Sevgime değmezmiş." Namjoon elindeki kadehi kenara bırakmış, ona hızlıca sarılıp boynuna öpücük kondurmuştu. " Sen sadece magazin tarafıyla da uğraşmakla kalmayıp bir de terk edildin. Neden hiçbirimize anlatmadın?"