FİNAL

65.1K 2.6K 1K
                                    

DEVRİM KADINI

|Çok Sevmek Yasaklanmalı|

Onun göğsü bana bu dünyada güven veren tek sığınaktı.

🖤

Güneş kızıl ışıklarını, grimsi bulutların ardından çekip alırken, gece tüm heybetiyle gökyüzünü kuşatmıştı. Pencereden buğulu camın arkasından izlediğim alacakaranlık hava kasvetli bir örtüye büründüğünde göğsümde birleştirmiş olduğum kollarımı yavaşça serbest bıraktım.

Dakikalardır aynı noktaya bakmaktan kamaşan gözlerimi birkaç kez kapayıp açtığımda, odağımı kaplayan o bulanık görüntü yavaşça kayboldu. Bileğimde iç tarafa dönmüş olan ince, taba renkli deri kordonu olan saate baktığımda Demir'in gelmesine beş dakikadan daha az kaldığını gördüm.

Bakışlarım kolumdaki saatin akrep ve yelkovanı arasında mekik dokurken, bahçe kapısının otomatik olarak açıldığını işittiğimde ışık hızında oraya yönelttim gözlerimi.

Siyah spor araba bahçeye girerken heyecanlı bekleyişim sona ermişti. Henüz birkaç saattir göremediğim ancak burnumda tüten kocamı kapıda karşılamak üzere adımlarımı oraya yönlendirdim. Koridora ulaştığımda Halime hanım'ın çoktan kapıyı açarak Demir'i içeriye buyur ettiğini gördüm. Dudaklarım hüzünle büküldü.

İki kez düşük tehlikesi atlatmıştım ve bu yüzden ev işlerinde bana yardımcı olması için yardımcı almıştık. Yaklaşık dört aydır bizimleydi.

Demir üzerindeki lâcivert kaşe kabanını çıkarırken bakışları beni buldu. Yüzündeki durgun ifade beni görür görmez silindi. Ondaki etkim gururumu okşuyordu. Takımının kumaş ceketini de çıkardığında beyaz gömleğiyle göz kamaştırıcı bir şekilde bana doğru ağır adımlarla yürüdü. Halime hanım bizi yalnız bıraktığında Demir'in güven veren kaslı kollarının arasına girdim. "Hoş geldin, Demir," dedim özlem kokan sesimle.

Dışarıdan geldiğinden buz gibi olan elini kazağımın altına sokunca kıkırdayarak daha çok göğsüne sindim. "Çok hoş buldum," Kalın dudaklarını başımın her yerine değdirerek özlem gidermeye başlamıştı. İnce bileklerimi geniş gövdesine dolayarak çenemi göğsüne bastırdım. Kirpiklerimin altından onun yakışıklı yüzünü izlemeye başladım. Başını eğerek çenemi gövdesinden ayırdı.

Belimden destekleyerek beni kucağına aldı. Bacaklarımı belinin iki yanından çarprazlama olarak bağlamıştım. Merdivenlerden üst kata ağır ağır çıkarken, "Neler yaptın bugün?" diye sordu.

Boynundaki ellerimi sıklaştırarak yüzlerimizi yaklaştırdım. "Seni özledim," dedim iç çekerek. Burnunu burnuma sürttü. "Ne kadar?" diye sordu oyunbaz bir sesle. Dudağımı büktüm. Bakışları oraya düştü. "Çok," dedim dişlerimi göstererek gülümserken. Yanağıma dudaklarını değdirdi. "Bende seni güzelim,"

Odamıza girdiğimizde beni kucağından indirmeden yatağa oturdu. "Yolunu gözlüyordum," dedikten sonra kravatını yavaşça boynundan sıyırdım. "Seni kapıda karşılamak istemiştim ancak Halime hanım benden önce davrandı,"

Yanağımı hafifçe okşarken, "Yarın sen karşılarsın," deyip göz kırptı.

Gömleğinin düğmelerini iliklerinden ayırırken o yalnızca beni seyrediyordu. "Yorgun görünüyorsun," diye mırıldandım.

DEVRİM KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin