DEVRİM KADINI

devrim kadını | Final Part II

Önceki bölüme gelen oylar gerçekten onur kırıcı. Size dargınım arkadaşlar. Yazmaya devam ettiğim için de kendime kırgınım.

Cidden hiç mi emeğe saygınız yok. Madem yok, o zaman neden okuyorsun. Okunan ve oy veren sayı arasında kocaman bir fark var.

Çok üzülüyorum hikâyelerimi değersizleştirmenize. Şu an final olsun ve bir daha kalem oynatmayayım istiyorum.

Yarı da bırakmayı bile düşündüm ama sonra belli bir kitlenin ne kadar değer verdiği aklıma geldi ve yine ne yazık ki buradayım.

Eğer bu ilgisizliğiniz devam edecekse Koyu Lâcivert Sevda'yı, Paşahan Vârisi'ni ve Kartal'ı kaldıracağım.

Oy verenler bir tane yorum yapmaktan kaçınıyorlar. Okuyanlar da oy vermekten. Üç senedir buradayım ve hak ettiğim buysa eğer teşekkür ederim!

Emek ettikçe bunun karşılığını bekliyor insan. İnanın birkaç kişi için devam ediyorum. İncinen ben oluyorum.

Yorumlarınızı okurken çok mutlu oluyorum. Bazen kendimi düzeltiyorum, her insan gibi hatalarım var. Bunu sizlerden aldığım dönütlerle yapıyorum. Tek kelime ya da bir emoji de yeter. Sadece okuyorsanız düşüncenizi belirtin. Okuyorsanız oy verin. Neyse kafanızı şişirdim.

Keyifli okumalar.

💔

Devrim Kadını

|Final Part II|

🖤

"Demir!"

"Söyle hatunum,"

Yutkundum. "Denize girelim, hadi ya buraya sadece uyumaya gelmedik,"

Çapkınca, "Bende onu diyorum işte," dedi.

"Kafamı karıştırıyorsun!"

Etkileyici bir gülümsemeyle ellerini başının arkasına aldı. Bu hareketiyle pazuları şişmiş ve bana seyirlik bir manzara oluşturmuştu.

Boğazımı ıslattım. Gözlerimi ondan kaçırdım. Çünkü aşırı derecede etkileniyordum.

Kendimi toparladım, en azından kalbimin ona amade olan tarafını biraz olsun susturabilmiştim. "Önce yüzelim," deyip gülümsedim.

Yanağımdaki saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Parmağını çekerken yanağıma sürttü. "Kollarımda da yüzebilirsin. Sana deniz de olurum,"

Bak ya, insafsız adam beni laf cambazlığı yaparak kandırmaya kararlıydı.

Hadi Beren, onun seni etkilemesine izin verme.

İç sesimin verdiği gazla duruşumu düzelttim. Biraz onu etkilemeliydim. Aramızda kucağımda duran ellerimi yanaklarına çıkarttım. Geriye yaslandığından mesafemiz artmıştı. Bedenimi hafifçe ona doğru eğdim. Parmaklarım teninde dolaşdıkça kehribar göz bebekleri koyulaşıyor ve tutkuyla çevreleniyordu.

Alnımı alnına yaslayarak, "Gece zaten seninim," dedim kısık sesimle. Onu bu şekilde kandırabilirdim bence. Onunla aramdaki bağ gitgide güçleniyordu. Utandığımdan yapamadığım ne varsa yavaş yavaş yapmaya başlamıştım. Alışıyordum evliliğimize.