devrim kadını | Veda Busesi

52.5K 2.9K 355
                                    

Devrim Kadını

|Veda Busesi|

Çünkü acı,
gidenin değil kalanın hikâyesidir.
Ve hikâyeyi hep kalanlar bitirir.

🖤

Sevdiğim adamın kollarında yeni bir güne gözlerimi açmıştım. Demir dünün yorgunluğundan olsa gerek derin ve huzurlu bir uykudaydı.

Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Dolgun dudakları küçük bir aralıkta açılmış, düzenlice nefesini tazeliyordu. Kirpikleri kıpırtısızca kehribarlarını kapatmıştı.

Bugün gidecekti. İçimde tarifsiz bir sızı vardı. Daha ayrılmadan özlem duymaya başlamıştım. Yokluğunda nasıl olurdum, kim bilir.

Gözlerimin yandığını hissederek kirpiklerimi ikişer kere kapayıp açtım. Ağlamak ve şu anı bozmak en son isteyeceğim şeydi. Fakat dayanamıyordum. Üzüldüğümde genellikle bunu ağlayarak dışa vururdum. Şimdide o anlardan birini yaşıyordum.

Göğsünde, kalbinin üzerinde duran elimi sakallarının ardında saklanan tenine koydum. Parmaklarımı sıcak yanağında dolaştırdım. Muazzam kokusu her nefes alışımda içimi ferahlatıyordu. O yokken nasıl rahatlayacaktım. Nefes almam güçleşecekti. Yüreğimin orta yerinde bir ateş yakılmıştı ve odunlar yandıkça damarlarımda gezinen kan lav olup vücudumda harlanıyordu.

Sarhoş olduğumda ısırdığım ve morarttığım çenesinde dişlerimin izleri küçük kabuk bağlamıştı. Şu an utançtan yerin dibine gireceğim şeyleri bilincim yerinde değilken kolaylıkla ve olağanca doğallığıyla yapmıştım.

Başımı biraz daha yukarı kaldırdım. Çene kemiğinin sivri olan kısmından öptüm. Çok seviyordum onu. Yanı başında, kollarının arasındayken dâhi özleyecek kadar çok.

Göz pınarımdan süzülen tek damla gözyaşı yanağımdan kayarak dudaklarımın arasında kayboldu.

Kıpırtısızca duran dudaklarımı araladım. "Seni seviyorum," diye fısıldadım. Uykusundan uyanmasından korkuyordum. Ağladığımı görmesini istemezdim. "Sapa sağlam dön," dedim kısıkça. "Seni beklediğimi unutma olur mu?"

Yanağının üst kısmına elmacık kemiklerine yakın bir yerden öptüm. Uyanık olduğunda ister istemez çekiniyor ve onunla çok fazla yakınlaşamıyordum. Bu huyumu sevmiyordum. Isındıkça, kalbimdeki buzlar eridikçe ona daha yakın olacağımı biliyorum.

Gözlerimi yüzünün her zerresinde dolaştırdım. Aklıma kazımak ve altı ay boyunca her gözlerimi kapayışımda onu zihnimde bu şekilde canlandırmak istiyordum.

"Güzelim," uykulu boğuk sesini işitince dudaklarımı yavaşca yanağından çektim. Gözyaşlarına inat kocaman bir gülümseme ile "Günaydın uykucu," diye mırıldandım. Kemikli parmaklarıyla yüzünü sıvazladı. Nerede olduğumuzu anlamak için odaya göz gezdirdi.

Kısık gözlerini yeniden benim yüzüme tuttu. "Ağladın mı sen?" başımı olumsuzca salladım. "Hayır," deyip aramızdaki mesafeyi kapattım. Artık tüm kapılarım ona çıkıyordu. Kaçmak istemiyordum. "Seni izledim,"

DEVRİM KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin