devrim kadını | Özleyeceğim

76.2K 4K 732
                                    

Devrim Kadını

|Özleyeceğim|

Ve sen kadın,
Kafamı karıştıran en güzel detaysın*

🖤

Başımın arkasındaki eli saçlarımın üzerinden enseme kaydı. Avuç içi tenime değdi ve parmakları saçlarımın arasına karıştı. Gözlerimi kapatmış ve kendimi anın büyüsüne kaptırmıştım. Uzunca öptüm. Bu benim ilkimdi. Demir'i ilk kez öpüyordum. Farklı duygular içerisinde. Alelade bir selamlaşma öpüşü değildi. Hissiyatı başkaydı.

Dudaklarımın altındaki çene kemiği gerilmiş ve taş gibi sertleşmişti. Şaşırdığını anlayabiliyordum. Çünkü bende en az onun kadar şaşkındım.

Sakalları dudaklarımı inceden sızlatınca teninden yavaşça kopardım. Kokusu, teni, kendini hissettirişi ondan uzaklaşmama engel oldu. İlk kez kalbimin sesini dinleyip ondan kaçmadım. Uzaklaşmayı reddettim. Bedenim bana itaat etti.

Kokusu burnumun direğini sızlattı. Güven ve huzur kokuyordu. Sıcacıktı elleri yuva misali. Benim yuvam olur muydu?

Burnunu alın çizgime yaslayarak dudaklarının arasından nefesini yavaşça verdi. Ilık soluğu çarptığı her yerde bir yangın çıkarıyordu. Alev alev yanıyordum. "Mahvediyorsun beni," dedi büyüleyici sesiyle. "Her an diyorum daha ne kadar kalbimin ritmini değiştirebilir," buğulanan sözcükleri tenime nakışladı. İlmekler sıkıca tenime düğümlendi. Dudaklarını alnıma bastırdı. Yeni bir gökyüzü inşa edildi, tenimin her bir zerresinde.

Demir benim için bir devrimdi. Kalbimin, ruhumun, çocukluğumun ve hayallerimin devrimiydi.

Belimdeki ve ensemdeki ellerini yüzüme koyarak tüm mesafemizi kapattı. Bu yakınlığımız akıllara zarardı. Ki beyhude olmuştum.

Sessizliğim onda alazlandı. "Beni dağıtıyorsun," kucağımdaki elimi tutup kalbinin üzerine yasladı ve üzerine de kendi elini koydu. Parmaklarımız uyumla birbirine dolandı. Avuç içime çarpan hoyrat vuruşlar soluduğum havayı kesti.

Demir kalbini avuçlarıma bırakmıştı.

"Kaburga kemiklerimin ardında atan bu kalp senin. Seninkinin de benim olma vakti gelmedi mi?"

Derin bakışları ve sözlerindeki efsun insanın dilini lâl ediyordu.

"Bilmem," dedim kalbimin kozasını yırtarak özgürlüğüne kanat çırpan kelebeklere yol çizerken. "Kalbimin dilini anlayamıyorum," dedim bilinmezlik içerisinde. Bana yol göstermesine ihtiyacım vardı. Ondan başkası olmazdı ama sanki o da olmazmış gibiydi.

Gözlerini gözlerimden bir an olsun çekmeden "Kalbin lisanı gözlerdir, sözler değil," deyip elini yüzümden indirdi. "Konuşmamız ertelendi. En yakın zamanda hem senin bilinmezliğin hem de benim bilinmezliğim çözüme kavuşsun," başımı salladım. "Hadi git, derse geç kalıp Baran dallamasıyla papaz olma,"

Bir anda kibar beyefendi kişiliğinden sıyrılmıştı. Başımı omzuma yatırdım. "Adam gayet nazik biri Demir. Lütfen sende adama hakaret edip durma,"

DEVRİM KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin