18

5.6K 524 478
                                    

40-45 yorum olduktan sonra yeni bölüm atacağım. Her gün yeni bir güzel geri dönüş alıyorum teşekkür ederim hepinize 

...

Jennie

Uyandığımda bulunduğum yatak, hastane yatağı değildi. Uyandıktan sonra kendimi orada görmek istemediğimi bilecek gibi, beni eve getirmişti. Gözlerimi açmamama rağmen yatağın rahatlığı ve hastane yatağında üstümüze yorgan örtme ihtimallerinin düşük olmasından, rahatça yatağını tanıyabilmiştim. 

Başımdaki sızı eskisi kadar fazla değil, neredeyse belli belirsizdi. 

Gözlerimi açmak çok zor geliyordu, burnuma dolan kokusu ise gözlerimi açıp onu görme isteğimi çoğaltıyordu. 

Gözlerimi açmadan hafifçe gerindim ve gözlerimi yavaş yavaş araladım. 

Kafamı çevirip, perdenin örtemediği hafif boşluktan pencereye baktım ve saatin kaç olduğunu anlamaya çalıştım. 

İçeri sızan güneş ışığı ise, gözlerimin kısılmasına ve tekrar uykuma dönmek istememe sebep oldu. Ellerimle gözlerimi ovuştururken, sesini duydum. 

"Günaydın."

Kadifemsi ve boğuk sesi, hızlıca doğrulup ona bakmama sebep oldu. Doğrulduğumda, burktuğum ayak bileğimdeki bandajı hissedebilmiştim. 

Gülümsedi ve yatakta yeni doğrulmuş bedenimi, kolları arasına alıp tekrar yatırdı. 

İç çektim ve bedenime arkadan sarılan ellerinin üstüne ellerimi koyup mırıldandım. "Günaydın."

Dudakları saçlarıma kuru bir öpücük bıraktığında, kokusunu içime çektim ve gözlerimi tekrar kapatma isteğimi bastırdım. 

"Rosé'ye haber vermem gerek" 

İsteksiz sesimle konuşsam da, içimde bir yerler artık her şeyi çözmeye başlamam için bana bağırıyordu ve uyuklamaya devam edersem rahat hissetmeyeceğim kesindi. 

Lalisa ve kadifemsi sesi ise içime su serpti. "Hastanede Rosalie'yi aramam istendi, onun yerine telefonundan Rosé'yi aradım."

Dudaklarını yaladı ve başını çevirip komidinin üzerindeki eski çalar saatten saate baktıktan sonra devam etti. "Jisoo öğlenleyin geleceğini söyledi, birazdan burada olur."

Rosé ve Jisoo'ya ismi ile seslenmesine şaşırmadan önce başımı olumlu anlamda salladım ve doğruldum. 

O da doğruldu ve ayağa kalkıp dolabını açıp bakınmaya başladı. 

Yastığımı dikleştirdim ve onu izlemeye başladım. 

Her zamankinin aksine üzerine, siyah kot bir pantolon çıkardı. 

Üzerine de krem rengi bir gömlek giydiğinde, dolabındaki tişörtleri ne zamandır giymediğini merak etmeye başlamıştım. Eteği ve çorapları değişebilse de gömleklerinden asla vazgeçmiyordu. 

Boğazımı temizledim ve tatsız bir konu olsa da, cesaretimi toplayıp açtım. "Boşanmadan sonra kendime kalıcak bir ev tutmam gerekiyor."

Ve izin verirsen tüm gün yatağında sesinle uyuyabilirim. 

Cümlemi duyduğunda, kıyafetlerini toparlamayı bıraktı ve bir süre arkası dönük halde donup kaldı. 

Sonrasında kıyafetleri, odanın başındaki kirli sepetine attı ve yatağa, yanıma doğru adımladı. 

"Nasıl istersen."

Olumlu anlamda başımı salladım ve tekrar dolaba gidip bana giyeceğim bir şeyler vermesini bekledim. Fakat odadan çıktı. 

umbrella || jenlisaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora