19

5.8K 536 510
                                    

Bu kitap ilk defa bu kadar uzun süre bölümsüz kaldı, o yüzden 1200 kelimelik bir bölüm bırakıyorum doya doya okuyun bakalım

Sınır 75-80 yorum

...

Jennie

"Jennie, Rosalie gitti."

Duyduklarım, defalarca kez beynimde yankılanırken, dik durabilmek için yanımdaki sandalyeye tutunmam gerekmişti.

Sorgulamamış, nerde olduğunu sormamıştım. Ne fark ederdi? Arkadaşlarımın suratından belliydi ki, dava açmak zordu.

Veya farklı bir şey miydi? Açıklama dinlememe gerek var mıydı yoksa bir kaç dakikalığına kendime gelme hakkına sahip miydim?

Yaslandığım masaya ağırlığımı verdiğimde, bedenim taşıyamayacağım kadar ağırlaşmıştı.

Cümle; tekrar, tekrar ve tekrar kafamda yankılanırken, acaba kendime gelmeme müsade etmeseler miydi diye düşündüm.

Malum, bu konuda pek başarılı bir gidişat yoktu şu an.

Lalisa ve arkadaşlarıma baktım. Salonun ortasında bir çember oluşturmuş, sessiz sessiz tartışıyorlardı.

Düşünceli ve gerilmiş yüz hatları ile, Lalisa'nın bir gözü bendeydi ve dik duramadığımı fark ettiğinde, Jisoo'ya eli ile dur işareti yaparak yanıma koşturdu.

Beti benzi atmış suratım ve baygın bakışlarım onu korkutmuş, hızlıca beni çift kişilik koltuğa götürmek için hamle yapmasına sebep olmuştu.

Adım atamazken, beynimde yankılanan cümleyi susturup iyi olduğumu fısıldamayı denedim fakat cümle yankı yapmaya devam etti.

"Jennie, Rosalie gitti."

Keşke biriniz gitmeden önce el haraketi falan çekseydiniz.

Kolay mıydı? Jennie, Rosalie gitti ve biz de onu havaalanına bırakıp geldik falan mı diyeceklerdi? Ve tanrı aşkına, boşanan bendim neden Jisoo bana değil de Lalisa'ya konuşma yapma gereği duymuştu?

Lalisa beni çift kişilik koltuğa götürmeye çalışırken, içimde kendi kendime girdiğim tartışmayı Jisoo kazandı.

Cümlelerle bile bayılıcak gibiydim ve beni taşıyan bu kız, aynı cümlelere karşı sadece detayları isteyip çözüm düşünmeye başlamıştı. Tabii ki Jisoo ona açıklama yapacaktı.

Çift kişilik koltuğa yatırıldığımda, dava veya Rosalie ciddi anlamda sikimde değildi.

Umursadığım tek şey; beni koltuğa yatıran bu güzel kız dışında, hiç bir gücün bir daha beni aynı güzel kızdan ayıramayacağıydı.

Lalisa önümde diz çöktü ve bir eli ile ellerimi tutup karnımın üstüne koydu. Bir eli ellerimi sıkarken diğer eli alnıma gitti ve ateşime baktı.

Sonra ise dağılmış saçlarımı geriye itip düzeltirken konuşmaya başladı. Fısıltı ile karışık stabil ses tonu, berbat bir haber vermiyormuşcasına mükemmeldi.

"Dün boşanma kağıdını imzalatmak için eve gitmişler, imzalayacağını söylemiş ama bugün gittiklerinde annesi kapıyı açıp gittiğini söylemiş. İçeri girdiklerinde de yokmuş."

Derin bir nefes aldım ve koltukta doğrulup, Jisoo'ya döndüm. Ne olacağını sorarcasına baktığımda, resmiyetinin altındaki acımayı görür görmez gözlerimi kaçırdım. 

İnsanların bana acıması son istediğim şeydi ve kendimi bok gibi hissederken bir de o bakışları kaldırabileceğimi sanmıyorum. 

Rosé, Jisoo'nun yanında koluna girmiş bekliyordu. Ona bakmayı denedim ama kısa sürede bakışlarını yere yönlendirdi. 

umbrella || jenlisaحيث تعيش القصص. اكتشف الآن