[°14]

4.7K 291 216
                                    

Voleybol sahasına oturup koçu bekliyorduk, elindeki birkaç notlarla geldiğinde önümüzde durdu ve konuşmaya başladı.

"Dün liseden bir arkadaşım beni aradı. Kendisi şu an Çanakkale de bir spor okulunun koçu. Çanakkale'de birkaç spor okuluyla birleşip kendi aralarında gelişmek amacıyla hazırlık maçları yapıp idman yapıyorlarmış. Katılmam için beni aradı, bizde eksik olan şeylerden birisi tecrübe olduğundan bunu kabul ettim. Okul ile konuştum, size bir hafta izin yazacaklarını söylediler, ama bir şartları var. Biliyorsunuz ki iki gün sonra sınavlar başlıyor."

Hepimiz aynı anda sağ tarafa kafamızı çevirdik, olduğum yerde bir an titrediğimi hissettim.

"Biliyorsunuz değil mi?" dedi koç sağ tarafa bakarak herkes aynı anda sol tarafa döndü ve elini alnına koydu.

"Elli üzerinde alabilenler sadece gelebilirmiş."

Hayalet görmüş gibi koça bakıyordum. İlk sınavlarda asla iyi not alamazdım. Matematik, edebiyat, tarih ve İngilizceden ne yapacağımı düşünüyordum.

"Koç başka yolu yok mu?" dedi Sinan, onun yüzünde de bende ki bakışların aynısı mevcuttu. Yanımdaki Deniz'in kolundan tutup kendime çektim.

Atakan ellerini yanaklarına koyup konuşmaya başladı. "Ben hayatımda çift haneli sayı az gördüm." diye haykırdığında Mert onun tişörtünden tutup salladı.

"O gene iyi, aldığım yüksek puanlar boyumdan kısadır."

Sağa döndüğümde Sinan ellerini iki yana açmış yüz üstü yatıyordu.

"Galiba Sinan öldü!" Efe işaret parmağı ile koluna dokunuyordu.

"Ne abarttınız sadece elli yukarı puan alacaksınız." hepimiz Levent'e sinirle baktı ve hep bir ağızdan "Kes sesini!" diye tısladılar.

Deniz'in omzundan kendime çektim ve kulağına fısıldadım.

"Bana yardım edebilir misin?"

Deniz boş gözlerle bana baktığında başını evet anlamında salladı. Ona gülümsedim ve koçu dinlemeye devam ettim. Koç elindeki notlara bakıp konuşmaya başladı.

"Dört lise var, geceleri orada kalacağız ve yemekleri yemekhanede kendimiz pişireceğiz."

Koçun konuşmaları bitince blok antrenmanlarına geri döndük. Antrenmanımız şöyle; Filenin önüne aralarında 2 metre olacak şekilde çizgiler vardı. Çizgilere: A, B ve C diye isimlendirelim. Filenin yanında düz çizgi halinde sıralandık. Önce birimiz A çizgisinde zıplıyor, sonra B'ye geçiyor ama zıplamıyor. Yeni bir kişi A'da zıplayıp B'deki oyuncunun yanına geliyor. Birlikte zıpladıktan sonra C çizgisine geçiyorlar. Yeni bir kişi A'da zıplıyor ve B'ye geçiyor. Yeni birisi A'da zıpladıktan yanına geliyor ve birlikte zıplıyor. C'ye daha yakın olan oyuncu C'ye gelip üçü birden zıplıyor ve sıranın sonuna geçiyor. Diğer kişi C'ye geçip iki kişinin daha gelmesini bekliyor. (Umarım anlatabilmişimdir yaa :/)

Bunu bitirdikten sonra smaç karşılamaya geçmiştik. Koç merdivenden çıkıp filenin üstünde duruyordu. Filenin üstünden bize smaç atıyordu, bizde karşılamaya çalışıyorduk. Yine bir sıra vardı, koç antrenmanlarda tam bir iblis oluyordu bu arada.

Atakan ellerini iki yana açmıştı, koçun smaç atmasını bekliyordu. Koç topu yolladığında elini manşet yapmıştı ama top sağ koluna çarpıp duvara uçmuştu.

"Daha dikkatli ol, topu iyi izle!"

Sıra Deniz'e geldiğinde kusursuz bir şekilde karşılamıştı.  Koç elini kaldırıp "Aferin Deniz.." dedi, Deniz tepki vermeden en arkaya geçti. Sinan'ın sağına doğru top giderken, sağ atak yaptı. Sinan zaten libero olduğundan güzel bir şekilde karşılamıştı. "Güzel Sinan."

Pasör • Bl | BittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin