[°31]

3.2K 222 79
                                    

"Hâlâ yorgun görünüyorsun Deniz."

Deniz kafasını bana çevirip ciddi misin der gibi bakarken başka tarafa bakmaya başladım.

"Erken çağırdığım için üzgünüm."

Deniz tuttuğu nefesini geri çıkardı ve ellerini cebine koydu.

"Keşke dün söyleseydin uykumu iyi alırdım en azından."

"Dün neden uyuyamadın ki?"

Deniz sadece önüne bakarak birkaç saniye cevap vermedi. Içimden bir tahmin geçtiğinde o tahmin canımı acıttığını düşünmüştüm.

"Konuştuğun birisi var ve tüm gece onunla mı konuştun?"

Deniz hemen bana döndüğünde yüzümdeki üzgün hali saklayamamıştım. Yüzünde bir gülümseme olduğunda ellerini yanaklarıma götürdü.

"Konuştuğum birisi yok, sadece oyun oynamaktan uyuyamadım."

(O anda Deniz: *tavana bakmış bir şekilde Kayra ile geçirdikleri günü hatırlayıp duruyordu.*)

"Haa, anladım."

Sınıftan içeri girdiğimizde Deniz'in sıra seçmesine izin vermiştim. En arka sıralardan birine giderken onu takip ettim. Duvar kenarına geçtiğinde ben de onun yanına geçtim. Sıraya oturur oturmaz kafasını sıraya koyduğunda içimdeki bir his elimi saçına koymam gerektiğini söyleyip duruyordu. İçimdeki hissi dineldiğimde siyah olan saçlarına dokundum. Ellerimi saçının içinde gezdirirken bu yaptığımın onun hoşuna gittiğini anlamıştım.

Hoca sınıfa geldiğinde ayağa kalktım ve geri oturdum. Elimi tekrar saçlarına götürdüğümde tüm ders boyunca saçlarından ayırmamıştım. Saçlarına dokundukça hızlanan kalbimi hissediyordum, nefes alış verişlerim kendince dengesiz olurken yaşadığım şeyin anlamını daha yeni fark etmiştim.

Elimi saçlarından çektiğimde Deniz bir gözünü açmış sulu sulu mavi gözleriyle bana bakıyordu.

"Neden durdun?"

(Yanlış anlamamalıyım, yanlış anlamamalıyım, yanlış anla-)

Kalbimin hızı arttığında gözlerimi çaresizce etrafta dolaşırdım ve elimi hafif hafif sallamaya başladım.

"Elim ağrıdı."

Deniz bunu yer miydi hiçbir fikrim yoktu, sadece başını sallayarak tepki verdiğinde diğer tarafa dönmüştü. Elime baktığımda elimi yüzüme yaklaştırdım; saçının kokusu elime sinmişti. Naneli kokusunu içime çekerken yanaklarımda ufak ufak yanmalar hissetmiştim.

Ders sonunda bittiğinde yazmakta olduğum defterin kapağını kapattım ve yanımda uyuyan mavi gözlü çocuğa döndüm.

"Deniz."

Önce ona seslendiğimde bir tepki vermemişti. En sonunda cevabı onu sallamakta buldum, omuzlarından tutup onu salladığımda bir gözünü açmış bana bakarken yüzüme sevimli olduğum bir gülümseme yerleştirdim.

"İnsan gibi uyandırmaya davet ediyorum."

Ona güldüğümde başımı iki yana salladım.

"Ben uzaylıyım haberin yok mu? Aynı zamanda voleybol dünyasının kralıyım, sen de benim yardımcım olmalısın değil mi?"

"Doğru tahmin ettiniz kralım."

"Krallar her zaman haklıdır, canım yârenim."

(Yaren= Arkadaş)

Son dediğim lafla Deniz'in eğlenir ifadesi solmuş boş bir ifade takınmıştı.

"Bir şey mi oldu Deniz?"

Pasör • Bl | BittiWhere stories live. Discover now