[°10]

5.1K 347 202
                                    

Soyunma odasına geldiğimizde herkes banyolara girmişti, ben bu durumda bırakın banyo yapmayı, yürüyemiyordum.

"Sırtına bakayım mı?"

Derin bir nefes verdim, eğer bu acı gitmezse ben ne yapacaktım. Tabureye oturduğumda formamdan yukarı çekip sırtıma bakmıştı.

"Kızarmış."

Tenime dokununca içim tuhaf olmuştu acı hissetmekten çok gıdıklanıyordum.

"Morarır mı sence?"

"Bilmiyorum, doktora gitsek iyi olur."

Mert ve Atakan yanımıza gelince aynı anda oha dediler, yanıma geldiklerinde sırtıma bakmaya başladılar.

"Doktora gitsek iyi olur, Atakan koça haber ver."

Başımı hayır anlamında sallayıp, "Ben iyiyim gerek yok." dedim. Tabureden kalkmamla acıdan tekrar oturmam bir oldu. Elimde olmadan yüzümü limon yemiş gibi buruşturdum.

"Baya iyisin şu an, Atakan koş çocuğum."

Atakan tişörtünü geçirdikten sonra odadan çıktı, takımdaki diğer kişilerde gelince hepsi bana endişeli bakmaya başladı. Elimi sorun bir şey yok der gibi sallıyordum.

"Üstünü değiştirmede yardım edelim. Banyoyu eve gidince yaparsın buradaki zamanımız azalıyor."

Sıkıntılı bir nefes verdim, daha dikkatli olmam gerekirdi.

"Üzgünüm benim yüzümden sizi de tutuyorum. Deniz hazır zaman varken banyo yap."

Deniz başını tamam der gibi eğip kaldırdığında havlusunu alıp duşların olduğu yere gitti.

Mert'in yardımıyla tişörtümü giyinmiştim, koç odaya gelince sırtıma baktı, yakın bir hastaneye gitmeye karar verdik. Üstümü giyindikten sonra geldiğimiz minibüse binmeme yardım ettiler.

Yakın bir hastaneye gelince ciddi bir sorun olmadığını söylediler. Sadece incitmişim, birkaç güne geçermiş. Birkaç hap yazdırlar, reçeteyi koça vermişlerdi.

"Koç eve gidince annemden alması için isteyebilirim."

Koç hayır anlamında başını sallayıp kalkmam için yardım etti. Sol yanıma da Atakan girdiğinde bu durumdan rahatsız olmuştum.

"Bursa'ya gittiğimizde dondurmacıya gideceğiz, şimdi eve dönelim. Kayra bu durumdayken hemen eve gitsek daha iyi olur."

Herkes tamam anlamında başını sallayınca boynumu büktüm. Tüm bu olanlar için kendimi suçluyordum.

"Özür dilerim, benim yüzümden tadınızda kaçtı."

Mert beni sarsarak konuşmaya başladı. "Senin sağlığın daha önemli kaptan'cığım."

"Eğer öyle sallamaya devam edersen sağlığımdan bir iz kalmayacak."

Mert elini çekip özür diledi. Herkesin oturma yerleri aynıydı, Deniz kolumdan tuttu. Oturmamda yardım etti, bana cam kenarını verme nezaketinde bulundu.

"Teşekkür ederim."

"Gerçekten çok teşekkür ediyorsun, kaptan."

Çantalarımızı yukarı koyduktan sonra yanıma oturdu. Elimin çenemin altına koydum, dışarıyı seyretmeye başladım. Deniz'e bakmak için ona döndüm. Telefonunu çıkarmış oyun oynuyordu. Oynadığı oyuna baktığımda Lol oynadığını gördüm.

"Sende mi oynuyorsun, Nick'ini ver ekliyim seni."

Telefonumu eklemek için açtığımda İlayda'nın mesajını gördüm.

Pasör • Bl | BittiKde žijí příběhy. Začni objevovat