8| güç incisi

5.3K 876 295
                                    

Selam!

Uzun bir aranın ardından geri geldim ve güzel haberlerle geldim. Şöyle ki, uzun bir süredir diğer kurgularımla aklım çok doluydu ve sürekli yeni fic yazasım geliyordu bu yüzden onlarla oyalanırken burayı aksattım. Fakat neyse ki ani bir şekilde ilham geldi ve black swan'ı sanırım finaline kadar çok fazla tıkanmadan bitirebilirim diye umuyorum. Umarım bir terslik çıkmaz çünkü black swan gerçekten planlarıma göre çok güzel ilerliyor ve sizin de bu ficin finalini çok fazla beklemek zorunda kalmadan görmenizi istiyorum. Umarım bunu başarabilirim!

Bu arada bu paragrafı okumanız gerek çok önemli bir bilgi vereceğim. Okulu size anlatmaya çalışıyorum fakat bazılarınız için betimlemelerim yetersiz kalabilir belki. Okulun içini tamamen anlamanız açısından size oldukça eğlenceli ve bir o kadar da black swan'la bağlantılı bir çizgi dizi öneriyorum. The Owl House, Baykuş evi. Disney Channel'da hafta içi 17:45 de çıkıyor ve oradaki büyü okulunun bazı kısımlarını Ego'ya uyarladım çünkü tam olarak hayalimdeki okulu yansıtmışlar. Eğer izlerseniz daha iyi hayal edebilirsiniz diye düşünüyorum elbette birkaç farklılık var doğal olarak, bunu size ben anlatmaya çalışacağım.

Daha fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. Ne kadar çok yorum yaparsanız o kadar çok yazasım geliyor bu yüzden, tıpkı önceki bölümde olduğu gibi bol bol yorum istiyorum kırmayın beni❤❤❤

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar!

•••

''Bu dersin konusu ne?'' yanımda oturan Jimin'e eğilip sorduğumda bana bakıp omuz silkmiş ve ''Bilmiyorum.'' diye mırıldanmıştı. Kantinde yaşanan garip olaydan sonra öğretmenler toplantıdan dönmüş, böylece kimse olay çıkarmaya vakit bulamadan sınıflarına dağılmıştı. Şu an ise sınıftaki öğrenciler bize bakıp fısır fısır konuşuyor ve oldukça sinirlerimi bozuyorlardı. ''Hepsini boğmak istiyorum.'' dedim Jimin'e doğru. O ise masanın üstünde duran elimi tuttu ve ''Daha ilk günden başımıza gelmeyen kalmadı. Bırak da günü sakin bitirelim.'' diye mırıldandı. Elimde olmadan kıkırdarken, ikimiz de kantinde yaşadıklarımızı unutmuş gibiydik.

Tam o sırada sınıfın kapısı açıldı ve içeriye uzun boylu, sarışın bir kadın girdi. Sınıftaki herkes suspus olurken, o hiçbir şey söylemeden aynı Bayan Ahn gibi sessizce sınıfın ortasına adımladı ve hepimizi tek tek incelemeye başladı. Sarı dalgalı saçları beline kadar uzanıyordu ve birkaç buklesi de omuzlarından dökülüyordu. Yumuşak çene hatları, hafif çıkık ve kızarıklıklara ev sahipliği yapan elmacık kemikleri vardı. Zümrüt yeşili kocaman gözleri hafifçe kısılmıştı, küçük ve orantılı bir burnu vardı, dolgun, gül pembe dudakları hoş bir gülümsemeyi barındırıyordu. Aynı gözleri gibi yemyeşil olan kıyafetleriyle tamamen bir peri gibiydi. Yeşil kumaş elbisesinin üstü aynı kumaş gibi yeşil bir tülle sarmalanmıştı. Eteği hafif kabarık, kolları tamamen tüldendi ve bir masaldan çıkıp gelmiş gibi görünüyordu. Beli ince, altın sarısı bir kemerle belirginleşmişti. Bayan Ahn'ın aksine beni ve Jimin'i çok uzun sürmeyecek bir biçimde gözden geçirdi ve ''Çoğunuzu burada yeniden görmek çok güzel oldu. En azından, size verilen ikinci şansı iyi değerlendireceksiniz, geçen dönem olduğu gibi yatarak geçmeye çalışıp öğretmenlerinizi sinirlendirmek yerine canınızı dişinize takarak gerçek bir büyücü olmak için çabalayacak, Ego'ya yakışır öğrenciler olacaksınız.'' dedi. Ardından sırıttı ve ''Oldukça eğlenceli olacak.'' diye mırıldandı.

BLACK SWAN | tkWhere stories live. Discover now