tanıtım

20K 1K 885
                                    

Dünya, içindeki tuhaflıklar silsilesiyle bir bütünü oluşturmaktaydı. İnsanlar saldırgan, katil ruhlu, sapık ve olabildiğine aşağılıktı. Dünya daha ne kadar kötü olabilirdi? Ah evet, bu sorunun cevabı basitti. İnsanlar tabir-i caizse hayvanlardan daha alt bir tabakaya düştüklerinde, Dünya en berbat halini alacak, gelişimini tamamlayacak ve benden bu kadar diyerek iflasa adım atacaktı. İşte o zaman, Dünya'nın Sonu olarak tanımladığımız o an tam anlamıyla gerçekleşmiş olacaktı.

Tabi, bunun gerçekleşmemesi için birçok tedbir alınmıştı fakat, herkesin bildiği gibi Dünya adaletin a'sını barındırmayan bir yerdi.

Sonra, ortaya büyü çıktı. Kara büyü, ak büyü, bazı insanların tanımlarıyla Harry Potter Büyüleri vesaire. Bunların hepsi uzun zaman önce keşfedilmiş ve efsane kalıbından çıkmayı başarmıştı. Fakat herkes büyü yapamazdı. Bu imkansızdı. Büyü yapabilmek için o potansiyele sahip olmak gerekirdi. Bu yüzden en kıdemli büyücüler, yani Konsey Büyücüleri Büyü Okulu'nu kurmuştu.

Büyü Okulu, insanların kullandığı normal okullar gibiydi. İlk, orta ve son olmak üzere üç bölüme ayrılırdı. Fakat bu bölümlerin birer isimleri vardı.

İlk bölümün ismi; Persona idi. Kişi, burada ilk eğitimini alır, en temel büyüleri öğrenir ve potansiyeline ulaşabilmek için ilk adımı atmış olurdu. Persona, her büyücünün kolaylıkla aşabileceği bir bölümdü.

Orta bölümün ismi; Shadow idi. Kişi, Persona'da almış olduğu eğitimi derinlemesine öğrenmeye başlardı. Büyüler gittikçe ağırlaşır, ilerleyeceği yol oldukça meşakkatli bir hal alır ve önüne engeller çıkmaya başlardı. Kişi, gölgede kalmış gücünü elde edebilmek için büyük bir çaba harcardı.

Son bölümün ismi ise; Ego idi. Kişi, eğer bu bölüme kadar gelebilmişse, artık önüne daha büyük engeller çıkacak demek olurdu. Burada zorlu eğitimlerden geçer, en karanlık ve güçlü büyüleri öğrenir, benliğini bulmaya çalışırdı. Kendi potansiyeline ulaştığı o an, tam anlamıyla bir büyücü olarak Ego'dan mezun olarak ayrılırdı.

Fakat, Büyü Okulu'na kabul görülmeyen insanlar bunu büyük bir saygısızlık olarak görmüş, büyücülere karşı bir savaş başlatmışlardı. Büyücülerin temel amacı dünyayı kurtarmak iken, insanlar sırf kıskançlıklarından ötürü yakaladıkları büyücüleri yakarak öldürmeye başlamışlardı. Bazıları büyücüleri hançerle öldürüyor, bazıları ise işkence çektiriyordu. Büyücüler ise canlılara zarar vermemek üzere ettikleri yemini bozamadıkları için acı çekerek can veriyorlardı.

Sonra, Büyü Okulu insanların ulaşamayacağı, sadece büyücülerin gidebileceği güvenli bir yere dönüştürüldü. Göklere taşındı. Zamanla genişledi ve büyücülerin öldürülmeyeceği küçük bir kasaba haline geldi.

Fakat, dünya gittikçe kötü bir hal almaktaydı. İnsanlar barbarlaşıyor, ilkel varlıklara dönüşüyordu. Teknolojiyi öldürme amaçlı kullanıyor ve büyücü avlıyorlardı. Besin zincirinin en üstünde olmaya çalışıyorlardı. Kendilerince bir güç yarışına girmişlerdi.

Büyücülere karşı insanlar..

Dünyayı kurtarmanın yolunu arayan büyücüler, hayatta kalabilmek için büyük çaba harcıyorlardı. Yaşadıkları gezegeni ayakta tutabilmek için büyü gücünden fazlasına ihtiyaç vardı.

Bu yüzden, çok daha etkili bir yönteme geçildi. Mitoloji efsaneleri..

Mitoloji, her inancın, her dönemin farklılaştırarak halka sunduğu birtakım olaylar bütünüydü. Bazen, herkes sihirli olur, bazen ise sadece bir kişinin güçleri olurdu. Mitolojinin çeşitleri vardı.

Fakat, büyü ile mitolojik varlıkların potansiyellerini birleştirmek, artık farklı bir seviye olmuştu.

Başta garipsense de, Konsey Büyücüleri bunun mümkün olduğunu savunmuştu. Bir süre sonra ise uzmanlar mitolojik varlıkların bazılarına büyü aracılığıyla ulaşmıştı. Canlanan bu varlıklar herkesin önyargılarına bir cevap oluvermişti.

Fakat, birkaç eksiklik vardı. Ortaya çıkan varlıklar hala Dünya'nın eskisi kadar iyi bir hale gelebilmesi için yeterli değildi. Dünya günden güne kötü bir hal alıyordu. İnsanlığın sonu yakındı. Dünya'yı eski haline dönüştürebilecek kapasite henüz geliştirilememişti.

Büyücüler, uzun süreli bir büyü eğitiminden sonra kendi potansiyelini gün yüzüne çıkarıyor ve kendi mitolojik varlığını çağırıyordu. Bu varlık büyücünün kendisi tarafından seçilemezdi. Kişinin güç seviyesine bağlı olarak, ona kendi seviyesinde bir varlık gelirdi. İkisinin güçleri birleşir, tam potansiyeline ulaşmış olurdu.

Çok uzun bir süredir, çağrılamayan tam olarak yedi mitolojik varlık vardı. Şimdiye kadar en başarılı kişiler bile bu varlıkları çağıracak kapasiteye ulaşamamıştı. Bu yedi varlığı çağırmak için, en az onlar kadar güçlü yedi büyücüye ihtiyaç vardı. Henüz yeterince güçlü büyücüler bulunamamıştı.

Persona ve Shadow öğrencileri sıradandı, temel büyüleri öğrenir, güçlerinin ilk seviyelerini aşarlardı. Öğrenciler daha derinlere inemez, sadece bölümleri bitirebilecek kadar basit büyüler öğrenirlerdi. İşin zor tarafı, Ego'yu görebilmekti.

Ego öğrencileri, Konsey Büyücüleri tarafından seçilir ve tam potansiyele ulaşmaları için özel bir eğitimden geçirilirdi. Çoğu büyücü, Ego'ya ulaşabilmek için kendilerini zorlamış, sonuç olarak da yasaları çiğneyerek büyü güçleri tamamen elinden alınmıştı. En katı kural da buydu, kimse Ego'ya geçebilmek için sınırlarını zorlamamalıydı. Zorlamaya kalkan ya kendi kendine can verir, ya da büyü güçleri sonsuza dek elinden alınırdı.

Ego'ya layık öğrenciler, zaten kendini ilk andan itibaren belli ederdi. Konsey Büyücüleri her an öğrencileri izlemekteydi. Bir gelişim belirtisi gördükleri öğrenciyi Ego'ya davet ederlerdi. Mezun olup giderken de, ona ömrünün sonuna kadar sadık kalacak ve onu canı pahasına koruyacak mitolojik varlığıyla ayrılırdı.

Şu ana dek Ego'ya birçok öğrenci kabul görülmüştü fakat kimse yeterince iyi değildi. Çoğu öğrencinin mitolojik varlığı aynıydı. Diğerlerinden farklı bir mitolojik varlığa sahip olan çok az kişi bulunurdu. Fakat, bu zamana kadar asla sahip olunmamış yedi varlık vardı. Konsey Büyücüleri bile bu varlıklara sahip olacak güce ulaşamamışlardı.

Bu yüzden hala bir arayış içerisindelerdi. Bu yedi varlığa sahip olacak yedi kudretli kişi, yok olmanın eşiğindeki Dünya'nın geleceğini değiştirecek, Dünya'nın dengesini tamamen değiştirecekti. Bazı efsanelere göre, bu yedi kişi, insanlara karşı büyük bir savaşın ortasında kalacak, birlikte hareket edeceklerdi. Bu yedi kişi, öyle büyük bir savaşa dahil olacaktı ki, herkesin tek umudu onlar olacaktı. Dünya'nın kaderi onların elindeydi.

Bu yedi kudretli adam, Black Swan olarak anılacaktı...

Umm, selam!
Yeni kurgumla hepinizi karşılıyorum, kendisi gerçekten çok güvendiğim bir fic ve batırmamak için elimden geleni yapacağım umarım beğenmişsinizdir!

Bu ficte, insanlara olan nefretimi işleyeceğim. Bazen keşke bir insan olmasaydım da bu varlıklarla aynı kategoriye girmeseydim diye çok düşündüm. Çünkü bilirsiniz, cinayetler, tecavüzler, hayvanlara uygulanan şiddet artık beni boğdu. Hayvanlara karşı durdurulamaz bir sevgim var gerçekten hayvanlar en büyük zaafım olabilir ve onlara böyle işkenceler yapıldığını gördükçe sinirlerim tepeme çıkıyor diyebilirim.

Tanrı'ları tanımam ve onların hikayelerini bilmem fakat Mitolojik varlıklara her zaman aşık bir insan olmuşumdur bu yüzden dedim ki, neden olmasın?
Umarım kurgumu beğenmişsinizdir, hepinizi seviyorum kendinize iyi bakın!

•••

"Kim Taehyung; bedeninde de ruhunda da bir meleğin zarafetini taşır..."

pio

BLACK SWAN | tkWhere stories live. Discover now