2| ilk gün

6.1K 932 652
                                    

Selam selam selam!

İkinci bölümle karşınızdayım, yavaş yavaş başlayalım artık öyle değil mi?

Hepinizi seviyorum, boll boll yorum istiyorum💕

İyi okumalar

•••

''Hazır mısın?'' Jimin'in sorusuna ''Hayır.'' diyerek cevap verdim. Açıkçası Ego öğrencisi olacağım için çok heyecanlıydım fakat hiç hazır değildim. Shadow'daki arkadaşlarım Ego'ya kabul edilmiş miydi çok merak ediyordum.

''Endişelenme bu kadar. Ben yanında olacağım. Hem bence flörtün de kabul görülmüştür.'' deyip dirseğiyle beni dürttüğünde göz devirdim ve aynada kendimi süzerken ''Bak, sana bunu tekrar söylüyorum. Dylan ve ben çıkmıyoruz. Artık şunu kafana sok.'' dedim. Jimin yatağıma oturup bağdaş kurdu. ''Ben zaten flört dedim. Sevgilisiniz demedim.'' aynadan ona baktım. ''İkisi aynı şey.'' kafasını iki yana salladı. ''Hayır ikisi aynı şey değil. Ayrıca, çocuğun çıkma teklifini kabul etmiş olsaydın zaten şu an çıkıyor olurdunuz.'' tekrar gözlerimi devirdim. ''Bana diyene bak. Seni tanımasam Newt'e sadece arkadaş gözüyle baktığını sanardım. Bir önümde öpüşmediğiniz kaldı!'' Jimin kollarını göğsünde bağladı ve kafasını kaldırdı. ''Hiç de bile! Külliyen yalan!'' diye kendini savundu.

''Eminim öyledir.''

''Bak, her gün işsiz gibi çıkıp beş çayı içerek karın şişiren biriyle asla çıkmam tamam mı?''

''Newt İngiliz değil! O Amerikalı! Daha flörtleştiğin çocuğun nereli olduğunu bilmiyorsun!'' Jimin arkasındaki yastığı alıp bana fırlattığında güldüm ve yastığı ufak bir parmak hareketiyle kelebeğe dönüştürdüm. Kelebek kanat çırpa çırpa açık olan camdan çıkıp gittiğinde sırıttım. Jimin ise kaşlarını çattı. ''Şunu yapmandan nefret ediyorum ve sen her seferinde yapmaya devam ediyorsun.'' omuz silkerek arkamı döndüm ve tekrar aynayla bakıştım. ''Yetenekli olmak benim suçum değil.''

''Söylemeden geçemeyeceğim. Cübben sana çok yakışmış. Dediğinde kafamı salladım, gülerek. Büyü Okulu'nda giydiğimiz şey, simsiyah ve diz hizasında biten bir cübbe olurdu. Kollarının, etrafının, eteklerinin ve kapüşonunun etrafında ufak tefek işlemeler bulunur, bu işlemeler göze batmayacak kadar büyük olurdu. İşlemeler bazen küçük çiçekler, bazen de ince dallar yahut yapraklardan meydana gelirdi. Çok hoş bir görüntüsü vardı. Öğrencinin okuduğu bölüme göre işlemelerin rengi değişirdi. Persona öğrencilerinin işlemeleri beyaz, Shadow öğrencilerinin işlemeleri gri, Ego öğrencilerinin işlemeleri ise altın sarısı olurdu. Kimse yeni bir üniforma alma gereği duymazdı. Çünkü binaya girdiğimiz anda üniforma kendiliğinden değişirdi. Bu da Konsey'in büyülerinden biriydi.

Ayrıca, orada kimse dil sıkıntısı çekmezdi. Nedenini hala çözebilmiş değilim fakat, hangi ülkeden olursa olsun konuştuğumuz kişiyi anlayabiliyorduk. Biri bana kendi diliyle konuşuyor, ben onun dediklerini anlayabiliyordum. Garipti, sanırım bunda da Konsey'in parmağı vardı. Öğrencilerin zorluk çekmemesi için yapılan büyülerden sadece birisiydi.

''Oraya gittiğimizde neler olacak çok merak ediyorum. Tek istediğim, daha ilk günden bir sorun çıkmaması.'' dediğimde Jimin güldü ve elini belli belirsiz salladı. ''Saçmalama Taehyung. Alt tarafı çoğu büyücünün giremediği bir okula kabul olduk. Daha nasıl bir sorun çıkabilir ki?'' dediği sırada cübbemi son bir kez düzelttim. ''Emin değilim. İçimde kötü bir his var.'' Jimin ayağa kalktı, ardından yuvarlana yuvarlana dağıttığı yatağımı düzeltmeye çalıştı. Bu sırada bana bakmadan konuşmaya başladı. ''Büyük ihtimal hazımsızlığın vardır. Eğer kötüyü anarsan, başına daima kötü şeyler gelir. Biraz rahatla ve akışına bırak.'' sonra toplayamadığı yatağa sinirlendi ve büyü kullanarak yatağın kendi kendini toplayışını izledi.

BLACK SWAN | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin