13. bölüm

1K 43 10
                                    

( Nurbanu sultan geceki eğlencede Safiye'ye verdiği dersten dolayı oldukça mutlu bir sabaha gözlerini açmıştır. Lakin birazdan alacağı haberler hiç de mutluluk verici olmayacaktır.)

Nurbanu- Canfeda... Canfeda.

Canfeda- Buyurun sultanım.

Nurbanu- Ne oluyor haremde? Ayak sesleri geliyor.

( Tam bu sırada Gazanfer ağa içeri girer.)

Gazanfer- Sultanım sabah-ı şerifleriniz hayr olsun.

Nurbanu- Hayır mı şer mi görcez. Ne oluyor dışarıda? Nedir bu sesler?

Gazanfer- Şey... bu sesler...

Nurbanu- Konuşsana.

Gazanfer- Hünkarımız Selim Han'ın hamile olan cariyesi doğum yapmış az önce. Onun koşuşturması bu.

Nurbanu- Kız mı erkek mi?

Gazanfer- Şehzade.

( Nurbanu nefesinin kesildiğini hisseder. Sanki vücudundaki tüm kanlar çekiliyordur. Zira artık serin uykular bitmiş korkular başlamıştır. Şehzade Murat'a yeni bir rakip dünyaya gelmiştir. Lakin Gazanfer ağanın söyleyecekleri daha bitmemiştir.)

Gazanfer ağa- Bilmeniz gereken bir kaç şey daha var sultanım. Safiye hatun az önce hekim kadını yanına çağırtmış kimsenin bilmemesi için hekim tembihlenmiş. Belli ki bir hastalığı var kimsenin bilmesini istemediği.

Nurbanu- İnşallah vardır. Boşuna benim elimi kana bulamadan göçüp gitsin. Araştır bakalım neymiş hastalığı?

Gazanfer ağa- Bir de hünkar hazretleri Kıbrıs'a sefer düzenlemeye karar vermiş.

Nurbanu- Kıbrıs mı? Neden durduk yere böyle bir şeye karar verildi. Kıbrıs benim, yani Venedik'e aid. Derhal Sokullu ile görüşmeliyim. Haber ver Mermer Köşk'e gelsin.

Gazanfer ağa- Emredersiniz sultanım.

( Nurbanu artık ayakta zor duruyordur.Aldığı her haber vücuduna bir hançer gibi saplanmıştır.)

Canfeda- Sultanım hiç iyi değilsiniz bir uyuyun dinlenin isterseniz.

Nurbanu- Ne uykusu Canfeda? Asıl şimdi uyanık kalmalıyım.

Cariye- Sultanım Safiye sultan geldiler.

Canfeda- Görmüyor musun sen sultanımızın halini onu çekecek durumda değil şimdi. Gönder gitsin.

( Safye içeri girer)- Sultanım.

Nurbanu- Şimdi müsait değilim Safiye sonra gel.

Safiye- Duydum ki hanedanımıza yeni bir şehzade katılmış. Çok mutlu oldum. Allah hanedana nice şehzadeler nasip eder inşallah.

Nurbanu- Çık Safiye. Seninle uğraşacak havada değilim.

Safiye- Aslında ben size bir müjde vermeye gelmiştim. Ben gebeyim sultanım. Yeniden nine olacaksınız. Yakında hanedana yeni bir şehzade daha katıacak.

Nurbanu-Hahahaha.... gebesin demek. Hahhaha. (ciddileşir.) Bazen düşünüyorum da acaba seni gözümde çok mu büyütüyorum. Ha Safiye. Acaba gerçekten bu kadar aptal mısın yoksa aptal numarasımı yapıyorsun?

Safiye- Ne demek istediğinizi anlamıyorum.

Nurbanu- Benimle rakipçilik oynamaktan etrafını görmüyorsun Safiye, körsün. O doğan şehzade sadece bana değil oğlum Murat'a, sana ve dahi evladın Mehmet'e, karnındakine de rakip. Eğer şayet gün gelir de o tahta çıkarsa akıbetimiz ne olur hiç düşündün mü? Ben söyleyeyim sana ölüm olur. Sonra da ne taht kalır ne baht.

Safiye- Rabbim korusun. Ölürüm de evlatlarımı ölüme göndermem. Asla, asla izi vermem buna.

Nurbanu- Bak Safiye aramızdakileri unutmalı ve beraber hareket etmeliyiz. Aksi halde sen de ben de...

Safiye- Ben hazırım. Evladımın canı için ne gerekiyorsa yapmaya, gerekirse cehennem narında yanmaya hazırım.

Nurbanu- Ala.

Sarayda İki VenedikliWhere stories live. Discover now