"30"

28.4K 1K 390
                                    

Canlarım +18 olan bölümü belirttim. Okumak istemeyen atlasın o bölümü 🤗

Bu bölümü bana umut olan iki güzel kadına ithaf etmek istiyorum.

......................................

'Salih ve eşi' demesiyle bir sızı salındı yüreğime.

'abim' diye dudağımdan benden izinsiz firar eden sözcüğüm ile büyük bir şokla bakışlar bana döndü...................................

.........................................

Firar eden kelimenin ağırlığına değil, kabullenen benliğime şaşkındım aslında. Nasıl da çabuk benimsemiştim. Yıllarca yanımda kimseyi istemediğimi bas bas bağıran ben şimdi hastane kapısında abim olduğunu saatler önce öğrendiğim adamı bekliyordum. Etrafta fazla mı fazla insan vardı. Hangisi aile fertimdi. Bir bağım var mıydı hiç bilmiyordum.

Kaza haberini öğrendiğimiz gibi hastaneye gelmiştik. Henüz Salih'i görmemiştik fakat iyi olduklarını biliyorduk. Eşi ile beraber oldukları için yanından bir saniye olsun ayrılmak istemediği için daha çıkmamıştılar. Bu süre de Murat'ta farklı farklı adamlarla bir sohbete tutuşmuştu. Çok yalnızdım yanımda birinin olmasına çok ihtiyacım vardı. Bakışlarımı ellerime indirmiş halime resmen acıyordum.

'Al iç' diye uzatılan kahveye baktım. Kafamı ağır bir şekilde kaldırdığımda Deniz elinde kahveyi uzatıyordu bana

'Teşekkür ederim' diyerek uzattığı kahveyi aldım ellerinden. Bir süre tepemde bekledikten sonra kafamı kaldırdığım da

'Oturabilir miyim' diye sorup cevabını beklemeden oturan kadına sadece başımı salladım. Tuhaf huyları olan bir aileydi. Kahveden aldığım bir yudumla sade kahveyi içmek neredeyse imkansızdı fakat saygısızlık olmaması için zorlanarak da olsa içtim. Bu eziyeti çekerken benden bağımsız kapanan gözlerimi araladığım da tebessümü dudaklarında asılı kalmış kahve ayım gözlerimin içine belki de söylemeden sadece hissettirerek en büyük desteğini veriyordu. Tebessüm ettiğim anda

'Seni çok seviyor' diyen kadına döndü bakışlarım. Aslında her ne kadar konuşmak istemesem de

'Evet çok seviyor' diyerek onu onayladım. yalan söyleyecek değildim ya. Günahtı hem, asla kıskandırmak için yapacak kadar da çocuk değildim. Tebessüm edince böyle gözleri kısalıp yanaklarında iki tane çukur olan insanlardan olduğu için bir tık daha fazla nefret ettim bu kızdan. Bakışlarımı ellerimde ki kahveyi çevirip bakışmaya devam ederken

'Özde' diyen kıza tekrar kaydı bakışlarım

'Ben Murat'ın sadece kuzeniyim, daha doğrusu evlatlık alındığım için onlar beni kendi ailelerinin fertiymişim gibi sahiplendiler' dedi. Şuan değildi bunun yeri

'Bunla...' daha cümlemi tamlayamadan açılan kapıya döndü bakışlarımız. Salih'i görmemle hemen ayağı kalktım. Kafasında sadece sargı vardı. Gömleğinin üst bölgesine bir de kan değmişti.

'Dostum' diyen Oğuz'un seslenmesiyle bakışlarını yerden kaldırdı. Şimdi görüş açısında ben vardım. Kızarık olan gözleriyle

'Kardeşim' diyerek üzerime adımlamasıyla benim için ne kadar zor olsa da yerimden hareket etmeden kollarımı açtım. Hızlıca bedenime çarpan sert bedenin sıkı sıkıya sarılmasına karşılık verdim. Şuan desteğe ihtiyacı olduğunun farkındaydım.

'Geçti' diyerek elimi sırtında gezdirmemle

'Çok korktum onlara bir şey olacak diye' demesiyle 'Onlar iyi olacak' dedim. Sarılmamızı bölen

KARANFİL(TAMAMLANDI:)))Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin