KARANFİL(TAMAMLANDI:)))

"2"

Hissettiklerimi sıralamam gerekirse önceliğim ne olur tam olarak bilmiyordum. Korkuyordum, utanıyordum ve ne yaptım da öyle bir hareket hak ettiğimi anlamış değildim. Cafeden nasıl çıkıp eve nefes nefese geldiğimi dahi bilmiyorum. Allah'tan Aysel annem alışverişe gitmişti. Üzerimdekilerini çıkarıp bugünü düşünmemeye çalıştım ama nafile. Ben tamamiyle yardım amaçlı girdiğim odada kesinlikle kızıl afet ile kahve gözlü megalomanı görmeyi düşünmüyordum. Hayvan , pislik ,ayı ya resmen kovmuştu beni sanki çok meraklıydım sizin edepsizliğinizi seyretmeye. Aklıma geldikçe kızarıyordum. Bunu hemen birine anlatmazsam akşam annem fark edip izin bile vereceği belli olmayan iş hayatıma temelli son verirdi. Telefonumu elime aldığım gibi Meleğin numarasını aradım.

Aranıyor......

-Canım.

-Tatlım. Hal hatır sorma işlemi bittikten sonra en ince ayrıntısına kadar anlatmaya başladım.

-Sonra inleme seslerine doğru ilerledim. Kapı kapalıydı tek düşündüğüm kesinlikle birinin yaralanmış olduğu korkusuydu nereden bilebilirim öyle bir şeye şahit olacağımı

-EEee

-Sus bir sonra kızın saçını tutmuş ileri geri hareket ediyordu. Kız dizlerinin üzerine çökmüştü. Sonra bakışları beni bulduğunda önce tebessüm etti daha sonra defol ulan deyip beni yolladı. İğrençti. 

-Ayyyy hatırladıkça midem bulanıyor. Allah var o kızıl afetten böyle bir şey beklemiyordum.

-Kuzum sen daha bir erkeğin dudağına dokunmadan böyle bir şeye şahit olman kötü olmuş. Yani başka birşey görmedin değil mi

'Merek iyi misin sen ya diyorum nasıl dışarı attım bilmiyorum. çok korktum ve utandım. Offf ya

-Perki kuzum İşe devam etmeyi  düşünüyor musun

-İhtiyacım var Meleğim.

-Aysel teyze bunları duyarsa var ya gebertir bizi

-Biliyorum sakın deme tamam mı. Zaten saatlerimiz farklı ben sabah geleceğim o akşam. O ayıyı da bir daha asla görmem hem

-Sen nasıl istersen kuzum. Deyip havadan sudan konuşup telefonu kapattık. Telefonu kapattıktan sonra hızlıca mutfağa girip birşeyler hazırlamaya başladım. Bunu aslında hem iş için  ikramiye olarak daha doğrusu göz boyama işi olarak kullanacaktım. Annem en geç bir saate evde olacağını söylemişti. Tarhana çorbası ve çoban salatası bu akşam yeterdi bize. Kafamı dağıtmak ve iş için verdiğim yemek mücadelem sonunda bitmişti. 

Ellerimi yıkayıp çorbanın altını kapatmamla kapı çalması hemen hemen aynı zamana denk gelmişti. Koşarak kapıyı açıp anneme sarıldım.

'annem'

'kuzum' deyip karşılık almamla, elindeki poşetleri alıp salona geçtim

'anne ben yemek yaptım ellerini yıka da gel yiyelim' diye söylerken

'neden beni beklemedin ki'diye cevap aldım. Anneler neden  hep böyleydi ki sorgulama işte :)

'hem yorgun gelip yemek mi yapacaktın. ' yalakalıkta 1. versiyon

'Ah benim karanfil kokulum. Hemen geliyorum'

'tamam anneciğim' deyip sofraya hazırlamaya kuruldum. Annem ile geçen sessiz yemeğimizin son saatlerinde artık ne dersem yapacak kıvama geldiğine kanaat getirip

'Anne ben çalışacağım' dedim. Ağır adımlarla kaldırdığı başıyla Kaşlarını çatmış bir surat beklemediğimden,  yanaklarım hemen kızardı. İşte en rezil kısıma geldik gözlerim de dolsun. Ne zaman bana sinirlense bu iki etken hemen iş başına geçiyordu. Elimde değildi.