"23"

32.2K 1.1K 163
                                    

murat'diye firar eden çığlığım arabanın içinden duyulmuştu. Olmaz olamaz. Murat diyerek defalarca yüzüne baskı uygulamama rağmen gözlerini açmamıştı. Ellerim titriyor kalbim feryat figan ediyordu. Bu reva mıydı bana. Murat diye son çığlığımı atmama rağmen hala açılmamıştı kahveleri. Bitti mi yani ,bittik mi biz............................................

................................................

Titreyen ellerim ile defalarca Murat deme rağmen açmamıştı, ömrümün sonuna kadar görmek istediğim kahveler. Ağlıyordum, canım hiç olmadığı kadar çok acıyordu. Sanki biri kalbimi avuçlarının içine almış da sıkıyormuş gibiydi. 'Murat' diye tekrar yanaklarına ellerime koymam ile, bakışlarımı cansız duran ellerine indirdim. Her ağlamama eşlik eden hıçkırığım ile

'Karanfil' diye duyduğum fısıltı gibi bir sesle bakışlarımı hızlıca yerden kaldırdım. Hafif araladığı kahveleriyle

'Murat, Murat' diyerek yanaklarını tutup bakışlarını gözlerime çevirdim

'Kahyanın e-evi i-ilerde git çağır' dedi.

'Tamam, t-tamam' diyerek son defa bakıp çok hızlı bir şekilde ılık nefesinin kaynağı olan, cehennemime dudaklarımı bastırıp araçtan indim. Gözlerini kapattığında o kadar korkmuştum ki ,gözüm hiçbir şey görmemiş nerede olduğumuzu bile fark edememiştim. Hızlıca ilerliyordum, defalarca düşme tehlikesi atlatmama rağmen pes etmedim. Koştum , koştum. İlerlediğim yerde sonunda gördüğüm kulübe ile adımlarımı daha da hızlandırdım. Sanki adımlarımın hızı azaldıkça Murat'tan uzaklaşıyordum. Dayan sevgilim diye dile gelen duam ile ulaştığım kapıya hızlıca vurmaya başladım

'Açın lütfen, kimse yok mu' diye elimin acısına aldırmadan vurmaya devam ettim. Kimse yok muydu. Ayaklarımı yere vuruyor akan damlaları mı kolumla siliyordum. 'Açın yalvarırım' diye bağırmam ile kapıdan gelen sesle derin nefes alıp bir adım geriledim. Kapı açıldığında karşımda duran adam ile

'Hayırdır kızım' diye sorması üzerine

'Murat' diye söyledim. Çatılan kaşlarıyla akan yaşlarımı tekrar silip

'ne oldu ona' diyerek kapının arkasından montunu alıp

'Yaralı' diye söyledim.

'nerede' diye sorması üzerine

'ilerde arabada' diye yanıtlayıp, arkamdan geldiğini umarak geldiğim yola geri döndüm. Kurtaracaktım onu, asla beni bırakamazdı. Hem daha öğreceğim çok şey vardı ondan 

'Ne oldu ona' diye soran adama

'bilmiyorum, k-kolunu çektim kanadı' diye söyledim.

'ne yaptın' diye sorması ile bütün bedenimi kaplayan vicdan azabı ile

'k-kolunu çektim oldu, vallahi böyle olacağını bilmiyordum ben' diye fısıldadım

'Kolunu çektin öyle mi' demesi üzerine yetiştiğimiz aracın açık olan kapısı ile adımlarım olduğu yerde durmuştu. Kapı kapalıydı gittiğim de o zaman 

'm-Murat' diyerek attığım çığlık ile hızlıca araca ilerleyip kapının hemen dibinde oturan adama koştuk

'oğlum' diyerek gelen kahya da şimdi yanımızdaydı

'K-karanfil' diye söylemesi üzerine

'M-murat' diye fısıldadım. Kolundaki kanın kapladığı alan daha da fazlalaşmıştı sanki.

'Oğlum' diyen adama ise

'Abi kolum, galiba enfeksiyon kaptı. Oğuz ile Salih'i çağır bana' diye söyledi. Oğuz ve Salih ne yapacaktı ki ya Allah'ım

KARANFİL(TAMAMLANDI:)))Där berättelser lever. Upptäck nu