"10"

38.2K 1.2K 80
                                    


...........................................

Ellerim titriyordu Murat oradaydı. Mesajı tekrar tekrar okumamla içimde anlamını bilmediğim bir heyecan başladı. Böyle yokuş aşağı koşup da hızını ayarlayamayan çocuklar gibiydim şimdi. Ne cevap verecektim? ne yapacaktım ki.........................................

..................................................

Elimde telefonum ile ilerlemeyi durdurmuş korku dolu gözlerimle mesajı tekrar tekrar okudum. Murat buradaydı bir daha görmeyi dahi düşünmediğim insana, bu kadar yakın olmak sürekli değişen duygularıma iyi gelmiyordu . iyi gelse sanki ne olacakmış gibi. Annemin onu görmemesi lazımdı. Her şey o kadar yeniydi ki bu iki taraf içinde asla doğru zaman değildi. 

'Özde Özde' diyen annemle silkelenip korku dolu bakışlarımı ona çevirdim.

'Efe-ndim anne' diye kekeledim. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Birazdan lanetim (hık) bende nerede kaldı diyordum. Şimdi tamamlanmıştım

'İyi misin sen' iyi miydim ben? Kesinlikle değildim. Kalbimin ağzımda atması, BEN İYİ DEĞİLDİM!!!

'E-evet neden' diye sordum. Ağır adımlarla şüphe dolu gözleri, çatık kaşları kesinlikle iyi görünmediğimin habercisi gibiydi. 

'Kızardın da' ellerimin soğuk yüzeyini yüzüme hemen kompleks yapıp kızarıklığı alması adına serinletmeye çalışıyordum.

'Çok sıcak ondan' diye yalan söyledim. İnanmış gibi değildi, kesinlikle inanmamıştı da sesini çıkarmamayı seçmişti. Annemin beni tanıdığı kadar en az bende onu tanıyordum. Yıllardır beraber olduğunuz insanı nasıl tanımayasınız ki

'Ah evet çok sıcak' diyerek inanmadığını belli eden bakışlarla valizi alıp ilerlemeye başladı. Ardından durmuş izliyordum onu, hastahaneye gideceğiz , Murat'ı göreceğiz, sonra annem katliam gibi Murat'ı haşlayıp derisini yüzecekti. Peki neden onun için bu kadar endişeleniyordum ki. Dememiş miydim bir daha asla olmayacak diye? Bir daha asla görüşmeyeceğim diye. Doğru olan ikimiz içinde buydu. Onu hayatıma bir daha sokmayacaktım da. Peki benim için geldiğini neden düşünüyordum? Asla ilişkisi olmayan birine göre sanki yıllardır tecrübeliymişim gibi hareket etmemde benim hatamdı. 

'Özde haydisene' diyen annemle omzumdan düşmekte olan çantayı eski yerine getirdim. Kırık olan kolum ağrımaya başlamıştı. Ikına, üfleye, oflaya geldiğimiz çıkışta annem taksi bakıyordu. Hazır da bekleyen bir  taksiye binerek hastaneye gideceğimizi söyleyen anneme sessizlik için de eşlik ediyordum. Arayıp, aramama konusunda kararsız olan yüreğime eşlik eden heyecan ile aramaktan vazgeçip yüzleşmeyi seçtim. Ne kadar da cesaretlenmiştim son saatlerde. Cesaretim cahilliğimdendi aslında.

'Özde kolun nasıl' diye soran anneme

'Ağrıyor ama dayanılmayacak gibi değil' diye yanıtlayıp bakışlarımı camdan dışarı çevirdim

'Anladım. Hastaneye gidince Sen kızlarla kal, ben sabah dönüp geri kalan eşyaları getireceğim' diyen annemle hızla bakışlarımı ona çevirip

'Bu kadar çabuk mu anne' diye sordum

'Evet Özde hanım. Aslında başında anlatsaydın hiç bu kadar uzamayacağını sende biliyorsun değil mi' ne diyebilirdim ki. Hayallerimden vazgeçmemek adına sessiz kalmıştım. Sonradan orman kokusuna müptela olacağımı nereden bilebilirdim. Resmen duygularım arşa çıkmıştı şu birkaç günde. Bir ay önce sürekli tacizine uğradığım, hakaretlerine maruz kaldığım adama nasıl böyle şeyler hissedebiliyordum. Daha doğrusu ne hissediyordum ben bu adama. Adını dahi bilmediğim duygularımla cebelleşirken 

KARANFİL(TAMAMLANDI:)))Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin