"40"

18.9K 1.1K 1.5K
                                    

Umudun tükendiği yarınlardayım :(

Bu satırları okumaya devam ediyorsan sevdiğin anlamına geliyor. 

Şimdi o güzel parmak uçlarını yıldıza dokunduruyorsun :)

Hızlı bir şekilde yazıp çok kontrol edemeden attım.

2 hafta boyunca olmayacağım. Sessiz çığlığım olacak tabi ki fakat KARANFİL bölüm gelmeyecek.

Ciddi anlamda yoruldum. Neyse keyifli okumalar.

........................................

Zaman kavramını yitirmiş amaçsız bir şekilde hızla ilerlerken önümde ki projeye bakıyordum. Yapacağımız aslında basit bir okul olarak görülebilirdi fakat annemin adına olacağı için fazlasıyla dikkat gerektiriyordu. Alnımdan akan terle sırtımda bir sızı oluştu. Aldığım derin nefesle yerimden doğrulduğumda etrafımda ki proje arkadaşlarıma bakıyordum. Ne diye girmiştim bu işe okula annemin adının verilmesi nedeniyle hiçbir ücret talep etmeden kabul etmiştim.

Sırtımı iyice bir gerip 

'benden bu kadar arkadaşlar' diyerek saate kayan bakışlarım akşam beşi gösteriyordu. İşe o kadar odaklanmıştım ki fark edememiştim bile saati. 

'Al benden de o kadar' diyen Cansu'ya tebessüm edip sandalyeme tekrar çöktüm. Boynumu da kütlettikten sonra derin nefes aldım.

Koskoca dört yılı devirmiş bedenim fazlasıyla yorgundu. Bu yorgunluk aslında bedenen değil ruhendi. Bunu kabul edeli uzun zaman olmuştu da , geç kalmıştım. Bakışlarım tekrar geçmişi yad ederken

Elime ulaşan boşanma celbiyle hiç düşünmeden aksak adımlarımla kararımı vermiştim. Çok sevildiğini düşünen kalbime attığı en büyük darbe bu sanarken aslında Deniz ile evlenmesiyle yemiş olduğumu anlamıştım.

Kader işte ağını bir bir örerken aslında annemin beni mutlu etmek için geldiğini ve beni mutlu etmek isteyen adamı hiç acımadan silmiştim. Pişmanlığımın içinde kavrulan bedenim bir su damlasına muhtaçtı...

'Özde' bir uğultu gibi ilişen sesle girdiğim transtan çıkıp arkamı döndüm. Heybeti her zaman gözümü korkutan adama ters zayıf vücudu vardı karşımda kinin. Orman kokan teni de yoktu. Pahalı bir marka kokuyordu, hiçbir özelliği yoktu gözümde. Uzun zamandır hayatımda olan her insanı onla kıyaslıyor, sonucu kocaman bir hezimet oluyordu. Kimse o değildi, kimse o olamazdı.

'Kızım kaçtır sesleniyorum ya' el kol hareketiyle yerimden irkilip baktığım da gözlerimin içine bakan Özgür ile

'Dalmışım' kısa yanıtımdan memnun olmadığını gayet belli eden sevgilimle

'Bakma öyle, gerçekten duymadım' diyerek bıkkınlığımı vücut dilimle anlatmaya çalışıyordum. 

'Hep böyle yapıyorsun.' tekrar bir söylenmeye yorgun olan yüreğimle, fazlasıyla mesai harcamış beynimle kaldırabileceğimi hiç düşünmüyordum. Fakat yine de bana sabreden bu adams

'Yoruldum özür dilerim' diyerek etrafa sonun da göz gezdirdiğim de kimsenin olmadığını fark ettim. Ne kadar süredir orada öyle durduğumun bilincinde olmadan saate kayan bakışlarım da yarım saatten fazladır boş boş durduğumu anladım. Uzun zamandır böyle oluyordu. Dalıp gidiyor aptallığıma sövüyordum. Aldığım derin solukla ayaklanıp eşyalarımı toplamaya başlamamla

KARANFİL(TAMAMLANDI:)))Où les histoires vivent. Découvrez maintenant