KARANFİL(TAMAMLANDI:)))

"3"

Hızlıca soyunma odasına geçip üzerimi giyindiğimde kollarımda bir el hissetmem ile korkudan titremeye başladım. Cafede kimse kalmamıştı.Burnuma dolan orman kokusu ile karışık sigara kokusuna ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Arkamda kesinlikle biri vardı ve ben tepki veremeyip korkudan titriyordum. Korkuyla başımı kaldırdığımda aynadan karşılaştığım kişinin yaptığı hareket ile kalbim hızlandı, nefesim tıkandı ve ağzımdan bir hıçkırık kaçtı..........

.............................................................

Ağzımdan kaçan hıçkırığıma aldırmadan yaptığı eyleme devam etti. Korkuyordum. Uzun zamandır görmediğim hatta sürekli benimle çocuk diye dalga geçen adam, burnunu saçlarımı gömmüş kokumu soluyordu. Vücudum karıncalanıyor, teninin sıcaklığını bedenimde hissedebiliyordum. Ellerinden birini karnıma doğru uzatıp kendine bastırması üzerine, hissettiğim sertlikle aklım başıma gelmişti.

Elimden geldiğince bütün gücümle ayağına bastım. Yaptığım hareket sonrası karşılaştığım gözlerde öfke vardı. Yaptığım hareketi beklemediği için şaşırıp kolları arasından beni dolaba resmen fırlatmıştı. Korku ve yaşadığım şeyin utancı ile yüzümün şimdiden pancara döndüğünü hissedebiliyordum

'ne yap-ıyorsun sen!!!!!!' diye sormamla

'asıl sen ne yapıyorsun ulan' deyip üzerime yürümesiyle korku bütün bedenimi eline geçirmişti. Sırtımın dayandığı dolaptan kaçacak yerim kalmamıştı.Neredeyse benim üç katım olan bu adam bu odada beni parçalardı ve kimse de karışamazdı. Anlık cesaretle yapabileceğim en büyük tehditi savurdum

'beni taciz ediyorsun ikidir. Seni sevgiline söylerim' demem üzerine önce kaşlarını çatmıştı daha sonra ise söylediklerimi yeni algılamış gibi tabiri caizse hayvan gibi anırmıştı. Bütün hareketlerini izliyordum

'o Yeliz' deyip gülmesine devam etti. Bir erkeğin gülüşü mide bulandırır mıydı. Evet bulanıyordu midem ondan.

'Çekil' diyerek iteceğim esnada, Aramızda açmış olduğum tek adımlık mesafeyi de kapatıp sırtımı dolaba yapıştırdı. Yakınlıktan ve ciğerlerime dolan kokusuyla bağıracak iken eliyle ağzımı kapayıp iyice burnumun dibine girip

'sakın çocuk, sesin çıkmasın' deyip daha da ağzımı sıkmaya başladı. Çok yakındı gözlerinden geçen ifadeleri çözemiyordum. Karşılaştığım şey yabancısı olduğum bir davranıştı. Korkuyordum ne yapabilirdim. Dolan gözlerimle, kızaran yanaklarım ile gözlerine baktığımda, büyük bir keyifle beni izlediğini kıvrılan dudaklarından anlıyordum.

'şimdi elimi çekeceğim ve sen uzlu bir çocuk olup dışarı çıkacaksın' demesiyle hızlıca başımla onayladım onu. Ellerini üzerimden çekmesi üzerine boşluğa düşme hissini yaşamam korkumdandı. Yerde dağılmış olan çantamı hızlıca alıp odadan çıkmaya yönelmişken ellerimi tutan eliyle bütün bedenim karıncalanmıştı sanki. Hızlıca dönerek