DEVRİM KADINI

devrim kadını | Sana Tutuldum

Devrim Kadını

|Sana Tutuldum|

Ay bir de
benim sana tutuluşumu görsün.

🖤

"Anne, bizim ödevimiz var," Demir'in çocuk gibi mızmızlanışı utancımı örtpas ederken Ayşe annem kolumdan tutarak beni kendine çekti.

"Cuma günü ödevinize kaldığınız yerden devam edersiniz," dedi tatlı bir gülümseme eşliğinde.

Demir kaşlarını çatarak bize sırtını döndü ve gardıroba doğru isteksiz adımlar attı. "Üzerine gömlek geçir, Beren sende çanta hazırlamasına yardım et, on dakika sonra bu odadan çıkılsın!" Ayşe annem yanağımı sıktı ve odadan çıktı.

Demir üzerine gri bir tişört giyerken sinirle homurdanıyordu. "Herkes bize engel olmak için canla başla çalışıyor,"

Kapıyı kapatarak yatağın üzerine çıkarttığı çantanın fermuarını açtım. "Beş günlük gereksinimlerini koyalım," dedim sakince. Gülmemek için büyük bir çaba sarf ediyordum. Gülersem daha çok sinirleneceğine emindim.

Ofladı ve inatçı tavrını korurken bana laf atmayı ihmal etmedi. "Sen de beni göndermeye amma meraklı çıktın!"

"Evet Demir, sen gitsen de ben de rahat etsem," iğneleyici konuşmamla alnını kırıştırdı. "Annesi kılıklı," diye mırıldandı.

Asabi tavrını inatla sürdürüyordu. Askıların arasında çatık kaşlarla kendisine takım seçerken arkasından kollarımı beline doladım. Onu daha fazla sinirlendirmek istemiyordum.

Durmaksızın sızlanan dudakları bıçak gibi kelimeleri kesiverdi. "Ne çok söylendin," dedim muzipçe.

Yanağımı sırtına bastırdım. Gergin kasları gevşedi. "Hoşuna gitti herhalde," dedi o da biraz önceye göre daha sakin bir şekilde.

"Çok," dedim uzatarak. Dudaklarımı sırtına bastırdım. Tişörte rağmen sıcak teninin ısısını dudaklarımda hissetmiştim.

Ellerimi tuttu. Baş parmaklarını avuçlarıma bastırıp tenimi okşadı.

Dudaklarımı sırtından çektim ve yumuşak bir sesle konuştum. "Evleneceğiz ve tüm kötü şeyleri geride bırakacağız. Sadece biraz daha beklememiz gerekiyor,"

Nefesini sıkıntıyla verdi. "Sanki seni yeniden kaybedecekmişim gibi,"

Korkusunu çok iyi anlıyordum.

"Her şeyi unutsam, seni unutmam,"

Kollarımı gevşeterek yüzünü bana döndürdü. "Unutturmam," dedi ve alnımdan öptü. "Beş gün daha sabredebilirim galiba," dudakları kıvrıldı.

"Hadi on dakikamız bitmek üzere," deyip ondan uzaklaştım.

"Annemin radarına yakalanmamız iyi olmadı," Hoşnutsuzca kıyafet seçmeye yöneldi. Bende onun bu tatlı hâllerini doyasıya izledim.

"Gülmesene kızım!" dedi sonunda patlayarak.

"Mızmız oğlan çocukları gibisin,"