13| bu kez korkan sen değilsin

3.3K 484 202
                                    

4leavesvmin dayanamıyorum anlıo musun dayanamıyorum 😭😭😭

Bugün dj'imiz yaprakçık, peçeteye yazıp gönderdi bana o yüzden- şaka şaka ben peçete uzattım şarkı yazsın diye

Alessia Cara-Growing Pains

Çok düşündüm üzerinde.

Söylediği şey korkutmadı ya da herhangi bir şekilde rahatsız etmedi beni. Ordudan atılmış bir subaydı o adam, birkaç kötü işi olduğunu herkes bilirdi ama güvenlik konusunda da fena değildi gerçekten de. Bir keresinde bizim evimizi soymaya çalışan birilerini engellemiş ve bir keresinde de babama karşı yapılacak bir suikasti durdurmuştu. Bu yüzden bazı davranışları gözardı edilirdi, hakkında konuşulmazdı veya üstü kapatılırdı.

Öldüğünü öğrenmek beni üzmedi. Nasıl öldüğü de umurumda değildi. İsterse Kim Taehyung bunu çıplak elleriyle yapmış olsun, gerçekten umursamıyordum ama ben sadece Kim Taehyung'u böyle bir adama çeviren şeyi merak ediyordum. Karanlıktan ve kalabalıktan korkardı, her iki durumda da ellerimi tutardı. Biri ona kızdığında hemen ağlardı, yanlış bir şeyler yapmaktan çekinirdi. Ne bileyim işte, böyle bir adama dönüşeceğini kırk yıl düşünsem tahmin edemezdim. Güçlü, sert ve dik duruşu, o bakışları, konuşma şekli, her şeyiyle benim küçük Taetae'mden çok farklıydı ve ben o küçük çocuğu çok özlemiştim. Varlığını hatırladığımı unuttuğum çocuğu on iki yıl sonra çok özlediğimi fark ettim.

Ancak o çocuk artık yoktu. Belki de ölmüştü, kim bilir?

Gözlerimi hemen karşımda oturan adama çevirmemek için kendimi engelleyebilmek adına öyle baskılıyordum ki başım ağrımıştı. Taehyung masamın ardındaki koltukta oturuyor ve beni izliyordu, biliyorum ama ben ona bakamıyordum çünkü aklımdan asla gitmeyen o düşüncelerin kuvvetlenmesinden korkuyordum.

Benim küçük Taetae'm artık yoktu ama onun yerine gelen bu adam çok seksiydi ve iç güdülerim engellenemez bir şekilde onu istiyordu. Tamamen.

Telefonum çalmaya başladı.

"Alo?" Telefonda asla kimin aradığına bakmadan kulağıma götürdüm.

"Kusura bakma, seni daha önce aramam gerekirdi." Yoongi hyung beni gerçekten de işe başladığımdan beri aramamıştı. Neredeyse bir hafta ederdi. "Hyungwon bir saldırıya uğradığınızı rapor etmiş. Polislerle ben de görüştüm. Taehyung iyi mi?"

"İyi, iyi." Gözlerimi ona çevirdim. "Aradığın için teşekkür ederim, önemli değil, biz de çok yoğunduk gerçekten." Dosyayı bir kenara bırakıp geriye yaslandım. "Ben de seninle konuşmak istemiştim."

"Öyle mi? Bir sorun mu var?"

"Asla uğramadığın mekanına gelirsen anlatırım." Taehyung bakışlarını benden çekip cebinden telefonunu çıkardı. "Bir şeyler içeriz."

"Pekâlâ... tamam. Geleceğim."

*

"Böyle mekanlardan hiç hoşlanmam," dedi içeriye girdiği ilk anda. İçeride onun buranın sahibi olduğunu bilen tek insan bendim herhalde. Hyungwon ile birkaç kez telefonda görüştüklerini söylemişti ama aslında hiç tanışmamış onunla.

"Aslında biraz geriye çekilir ve bütün resme bakarsan ilginç olabiliyor." Henüz gürültülü saatler başlamamıştı. Cafe/Bar şeklinde yürüyordu şu anda. Asıl eğlenceli kısım insanlar dans etmeye başladıklarında oluyordu, herkes sarhoşken ve birbirleriyle konuşma şekilleri vücut diline döndüğünde gerçekten ilginç şeyler çıkabiliyordu insanın karşısına.

Someone You Loved | vminWhere stories live. Discover now