thief ⚘ jeon jungkook ✓

z w a n z i g

Yoongi'ye geleceğime dair bir mesaj gönderdikten sonra kendimi yatağa attım. O adama bayılıyordum. Saçlarının siyahını, yanağındaki haç dövmesi, hafif yapılı vücudu.. beni benden almaya yetiyordu.

Etkiliyordu beni.

Ne ayran gönüllü bir kızdım ben yahu!

Akşam nasıl kaçacaktım ki? Babam da buradaydı hem, o olmadığı zaman daha kolay oluyordu. Gerçi o beni kontrol etmeye odama bile gelmiyordu geceleri ya neyse. Gözlerimi kapattım ve nasıl kaçabilirim diye düşünmeye başladım.

Arkadaşımda kalma yalanı uydurabilirdim. Ama benim arkadaşım yoktu ki... Üniversitedeki sınıf arkadaşlarımdan birinin ismini verebilirdim ama onlarla bir iletişim içinde de bulunmamıştım. Telefonumu aldım ve okulun instagram hesabına girdim, belki takipçiler kısmından bulabilirdim. Sırayla tanımadığım isimlerin üstünden geçiyordum. Sonrasında gözüm bir isme takıldı.

Kang Min Seo..

Kulağıma tanıdık geliyordu, hesabına girdim. Şansıma gizli değildi, fotoğraflarına tıklayıp daha da yakından bakmıştım. Evet, bu en ön sıralarda oturan kızdı. Bence onun ismini kullansam sıkıntı olmazdı. İlk önce ekledim ve mesaj gönderdim.

selam, min seo!

Birkaç dakika sonrasında hem beni geri eklemiş, hem de mesaj atmıştı.

selam, alkyone!
sen şu yeni gelen kızsın değil mi?
yanında yakışıklı bir çocuk vardı, jungkook?
soy ismi neydi?

Göz devirdim, şu çocuğun cazibesi iki yüz metreden herkese ulaşabilecek cinstendi.

jeon. -,-
neyse konumuz şuan jungkook değil.
numaranı alabilir miyim?

ah, pardon^^
tabii ki alabilirsin
*numara*

Attığı gibi kaydettim ve aradım.

"selam, min seo!"

"selam, alkyone, tekrardan."

Sesi tatlıydı ve cana yakın geliyordu, sanırım sevmiştim.

"rahatsız ettiğim için özür dilerim, öncelikle. Yardımına ihtiyacım var."

"tabii ki, sen dinliyorum."

Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım. Ona, evden çıkmam için bir yalan uydurmam gerektiğini söyledim. Babamın katı bir adam olduğu için izin alabilmemin zor olduğunu, bu yüzden ismini kullanabilmem için izin istedim ondan. Ayriyeten ev adresini istedim. Anlayışla karşılamış, adresini vermişti.

Belki de bu olay arkadaş olmamıza neden olabilirdi?

"teşekkür ederim, min seo, tanıştığıma memnun oldum." dedikten sonra ben, kıkırdadı.

"ben de memnun oldum alkyone, bence arkadaş olabiliriz, bir sonraki sefer gerçekten bende kalmaya gelirsin." dediğinde ben de kıkırdadım.

"tabii ki, neden olmasın? Görüşürüz!" dedikten sonra telefonu kapattım.

Halletmiştim!

Üstüme spor bir şeyler giydikten sonra çantamın içine elbisemi koydum sonra sırtıma taktım ve salona ilerledim.

Babam televizyona bakıyor, Jungkook da karşı koltukta telefonuyla oynuyordu. Hiç resmi değildi, sanki babamın çocuğuymuş gibiydi.