n e u n z e h n

10.4K 756 266
                                    

Ellerimle oynamayı bırakıp kendimi yatağa bıraktım. Beynen yorulmuş hissediyordum. Gözlerimi kapattım ve uykuya dalmaya çalıştım. Az önce yaşadıklarım buna izin vermiyorlardı ama ben de inattım ve uyuyacaktım. 

Amk Jungkook'u peşimi bırakmıyordu!!

Nihayet uykuya dalabilmiştim. Uykudayken ağladığımı hissedebiliyordum ki bunu yastğımın ıslanmış olması kanıtlıyordu. Telefonumu elime aldım ve hemen saate baktım. Gece 04.20'yi gösteriyordu. Derin bir nefes aldım ve tekrar yatağıma uzandım. 

Rüyamda yine birkaç erkek tarafından sıkıştırılıyordum. Bu olay sanırım lanet bilinçaltımdan asla gitmeyecekti. Biri gelip beni kurtarıyordu ama onun kim olduğunu görememiştim. 

"lanet bir rüya işte, alkyone." diye düşündüm ve daha fazla üstelemeyip tekrar uyumaya koyuldum. Bu sefer de kuruyan dilim uyumama izin vermiyordu, oflayarak yatağımdan kalktım ve mutfağa uykulu adımlarla ilerledim. 

Işığı açtığım anda karşımdaki bedenle gözlerimi sonuna kadar açtım ve tam bağıracakken elini ağzıma siper etti ve bunu engelledi. 

"sakın bağırma." 

Ciddi bir şekilde gözlerime bakıyordu. Yine her zamanki gibi pennywise'a benziyordu. Gözlerimi devirdikten sonra elini yavaşça ağzımdan çekti. 

"sende hobi midir bağırmak?"

"sende hobi midir aniden ortaya çıkıp korkutmak?" dedim cümlesine karşılık. Ama öyleydi, kesinlikle hobileri arasında beni korkutmak vardı, buna adım kadar emindim. 

"ne için gelmiştin buraya?" dediğinde "su içmek için." diye yanıtladım onu. "ama bir dakika bu soruyu benim sana sormam gerekiyor, burası benim evim çünkü." dedim tek kaşımı kaldırıp. 

Bu adam kesinlikle bir işler çeviriyordu ya, çıkardı kesinlikle kokusu. 

"ben mi? yemek için gelmiştim. karnım acıktı da." dedikten sonra kaşımı indirdim ve "i"yi." deyip suyumu içtim ve odama tekrar gittim. 

Uyuyamayacaktım kesinlikle!

Güneş nihayet yeni bir güne merhaba demişti, esnedim ve yatağımdan çıktım. Rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa ilerledim ve masaya oturdum. Babam da karşımda oturuyordu. buna şaşırmıştım çünkü neredeyse uzun zaman sonra ilk defa benimle beraber kahvaltı yapacaktı.

"günaydın baba. Bugün beraber kahvaltı yapmamızı neye borçluyum?" dedim zeytinleri tabağıma koyarken. 

Bu dediğim söz karşısında ağzındakiler büyük ihtimalle boğazına takılmıştı, umursamadan bir bardak su uzattım. Şuan oyun yapıyordu buna emindim. Yanında oturan Jungkook da yavaşça sırtına vuruyordu. Nihayet içti ve öksürükleri düzene girdi. 

Yemeğimi yedim ve hiçbir şey söylemeden odama gittim. Umrumda da değildi açıkçası. Benimle ilgilenmeyen, gözünün önünde olan olayları göremeyen, kızını dövmeli ve katil görünümlü birine emanet eden bir babayı niye düşünmeliydim ki? 

Ah, sakın seni büyüttü falan demeyin, beni o değildi dadı büyüttü. 

Telefonuma gelen mesajla dikkatim dağıldı. 

mincoolyoongi;

akşam müsait misin?


evet, ne oldu ki?


mincoolyoongi;

buluşalım mı?


selam canlarım!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

selam canlarım!

üzgünüm sizi birazcık beklettim ama sınav haftam çarşamba bitti ve geri kalan süremi de performans ödevlerim için harcadım.

hızlı kızımız malkyone durmuyor salak başına bir iş açacak ;)

hssktr spoi verdim :/

yeni bölüm için 200 oy 120 yorum 

thief ⚘ jeon jungkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin