Ayrılma Zamanı

3 2 0
                                    

Herkes tek sıra halinde ilerdeki büyük odaya doğru ilerliyordu. Aradan bir kaç dakika geçti herkes içeriye girdi. İçerdeki güvenlikler yavaş yavaş dışarıya çıkıyorlardı. Güvenlik Z; Emre, Mert ve Berk'e bakarak,
-Görüşürüz.
Güvenlikler dışarı çıkınca kapı kapandı ve herkes şaşkınlıkla birbirine baktı. Geminin güvenlik merkezinden ses geldi.
-Sayın yolcular, geminin sığınak bölümünde yeterli erzak bulunamaması dolayısı ile sizleri burdan göndermek zorundayız. Belki diğer arkadaşlarınıza ya da sevgilinizi bir daha göremeyeceksiniz ama üzgünüz bunu yapmak zorundayız. Birazdan içinde bulunduğunuz bölge gemiden ayrılacak ve sizi başka bir yete götürecektir. Umarım hayatda kalırsınız.
Ses gidince herkes şaşkınlık ve korkulu gözler ile birbirine baktı. Ağlayanlar oldu. Berk ellerini başına götürdü ve içinden hayır bu bir veda olmaz. Seni bırakmayacağım. Hayır, hayır. Berk kapıya koştu ve kapıyı açmaya çalıştı. Arkasından bir kaç kişi daha bunu denedi ama kapı açılmadı. Berk dizlerinin üzerine yere oturdu ve ağlamaya başladı. Mert ve Emre; Berk'in yanına gittiler.
-Sakin ol.
-Nasıl sakin olabilirim ki? Her şeyden çok sevdiğim kişiden ayrılıyorum, nasıl sakin olabilirim ki? Kokusu bile hala taze.
-Berk kimse böyle olmasını istemezdi. Bak bizde korkuyoruz nereye gideceğimiz belli değil.
Berk tekrar ayağa kalktı ve kapıya yumruk atmaya başladı.
-Onu görmem lazım, onsuz yapamam açın kapıyı. Onsuz olmaz, o benim kalbim.
Berk bunları derken ağlıyordu. Emre, Berk'in kolundan çekti.
-Berk sakin ol. Yapma böyle.
-Emre ben onsuz yapamam, yaşayamam.
Bu sırada içinde bulundukları bölgeden ses geldi. Herkes camdan dışarıya baktı. Bölge gemiden ayrılıyordu. Bu olayın şoku ile etrafta bayılanlar olmuştu. Herkes kendi arasında konuşmaya başladı.
Sonra ortaya biri çıktı.
-Herkes beni dinlesin. Biliyorum kimse şuan burda olmak istemiyor. Şuan nereye gideceğimizde belli değil ama beklememiz lazım. Sevdiklerimizden ayrıldık ama bu onları bir daha görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Şimdi herkes sakin olsun.
Herkes yere oturdu ve birbirlerine bakmaya başladılar. İçerde yaklaşık 100 kişi vardı. Bu sırada gemidekiler güvenlikleri gördükçe diğerlerine ne olduklarını soruyordu.
-Kızlar gelin diğerlerine bakmaya gidelim.
-Tamam olur.
-Tamam.
Odadan çıktılar ve koridorda yürümeye başladılar.
-Pardon güvenlik Z'yi gördünüz mü?
-Evet, şu tarafta.
Ekin, Buse ve Elif güvenlik Z'nin yanına gittiler.
-Diğerleri nerde?
-Evet, sevgilim nerede?
-Bu bilgiyi sizinle paylaşmam.
-Ne demek yani?
-Başka odaya gittiler demiştin.
-Dediğim gibi bu bilgiyi sizinle paylaşamam.
Güvenlik Z arkasını döndü ve yürümeye başladı.
-Ne demek ya, bir şeyler oluyor.
Az ilerde birisi başka bir güvenliğe ne olduğunu soruyordu.
-Üzgünüm bunu size söyleyemem.
-Söyleceksin. Söyle.
-Üzgünüm söyleyemem.
Kız, güvenliğin üzerine atladı ve güvenliği yere yatırdı.
-Söyleyeceksin.
Arkadaşları kızı, güvenliğin üzerinden zor aldılar. Başka bir güvenlik yerde yatan güvenliği almaya geldi.
-Bunu bir daha yaparsanız sonuçu kötü olur.
Güvenlikler gidince Ekin, kızın yanına gitti.
-İyi misin?
-Hayır. Kardeşim gitti.
-Zor biliyorum benimde sevgilim gitti. Bunun nedenini öğrenmemiz lazım ve nereye gittiklerini öğrenmeliyiz ama ilk önce sakin olalım.
-Evet, haklısın.
Güvenlik kontrol merkezinden ses geldi.
-Herkes odasına geçsin yatma zamanı geldi.
-Sonra tekrar görüşürüz.
-Görüşürüz.
Ekin, Buse ve Elif odalarına doğru ilerlediler ve odalarına girince kapı kapandı. Ekin pencereden dışarıya baktı.
-Ekin iyi misin?
-Hayır.
-Ekin yapma böyle, onları tekrar göreceğiz. Üzme kendini.
-Neyse siz yatın.
-Sen yatmayacak mısın?
-Belki sonra ama şimdi değil.
-Peki tamam ama üzme kendini. Bunu Berk'te istemezdi.
-İyi geceler.
-İyi geceler.
Ekin pencereden dışarıya bakıyordu. Sanki içinden bir şey kopmuş gibiydi. İçinden nerde olursan ol ve ne kadar sürerse sürsün seni bulacağım ve asla bırakmayacağım dedi.

Felaketin İçinde Where stories live. Discover now