2.Gün

13 3 1
                                    

Sabah olmuştu, Berk yavaş yavaş göz kapaklarını açmaya başlamıştı. Göz kapaklarını açınca oturma pozisyonuna geçti ve kafasını pencereye doğru çevirdi. Dışarıdaki güneş ışıkları pencereden içeriye girip odayı aydınlatıyordu. Berk yataktan kalktı ve üstünü değiştirdi. Aradan bir kaç dakika geçti, Furkan kapıyı çaldı ve Berk kapıyı açtı.
-Günaydın, hadi kahvaltı hazır.
-Günaydın, tamam geliyorum.
Berk odasından çıktı ve arkasından kapıyı kapattı.
Yemek yerinin olduğu yere doğru ilerlediler. Büyük kapıdan geçtiler. Herkes masadaydı.
-Günaydın millet.
-Günaydın Furkan.
-Günaydın kanka.
Ekin, Berk'e baktı.
-Günaydın.
-Günaydın.
İkisinin yüzünde gülümseme belirdi. Berk ve Furkan sandalyeye oturdular. Berk'in yine Ekin'e bakıyordu, Ekin'de Berk'e bakıyordu. Bunu yine fark eden Mert,
-Nasılsın Berk, gece iyi uyuyabildin mi?
Ama Berk, Mert'in dediğini duymamıştı. Furkan, Berk'i dürttü.
-Ne oldu Furkan?
-Mert sana bir şey sordu.
Berk başını Mert'e doğru çevirdi.
-Pardon Mert.
-Önemli değil. Nasılsın, gece iyi uyuyabildin mi?
-İyiyim teşekkürler, evet gece iyi uyudum.
Berk kafasını tekrardan önüne çevirdi ve yemeğini yemeye devam etti.
-Arkadaşlar herkes akşam filim izlemeye geliyor de mi?
Berk, Furkan'a döndü.
-Ne filmi?
-Arada bir filim gecesi yaparız. Sende gel.
-Tamam olur.
Aradan bir kaç dakika geçti.
-Size afiyet olsun, ben odama geçiyorum.
-Bende kalkıyorum.
-Aynen bende.
Elif, Buse ve Ege odalarına doğru ilerlediler.
Furkan, Berk'e baktı.
-Eee Berk, aşk durumları nasıl?
Bu sorunun üzerine Ekin ve Mert, Berk'e baktılar.
-Şuanlık bir şey yok.
-Merak etme ilerde olur.
Bunun üzerine Berk kızarmıştı.
-Bende odama geçeyim size afiyet olsun.
Berk sandalyeden kalkarken Ekin ile göz göze geldi.
Sonra odasına doğru yavaş yavaş yürümeye başladı. Odasının kapısına geldi, kapıyı açtı ve içeriye girdi. İçeriye girince pencerenin yanına doğru yürüdü ve dışarıya baktı. Aklına Ekin'in sandalyeden kalkarkenki bakışı geldi. Çok mu tatlı bakıyordu yoksa Berk'e mi öyle gelmişti? Acaba benim hakkımda ne düşünüyor diye sordu kendi kendine. Sonra kapı çaldı, Berk kapıya doğru yöneldi ve kapıyı açtı. Kapının arkasında Mert vardı.
-Selam Berk.
-Selam Mert.
-Nasılsın?
-İyiyim, sen?
-Bende iyiyim
-Ne oldu, niye geldin?
-Hiç öylesine, ne yapıyorsun diye bakayım dedim.
-Bir şey yapmıyorum, oturuyordum öyle.
-Anladım, neyse akşam filimde görüşürüz.
-Görüşürüz.
Mert kendi odasına doğru yürümeye başkadı. Berk'te kapıyı kapattı ve yatağa uzandı. Gelen kişi keşke Ekin olsaydı dedi kendi içinden. Berk biraz dinlenmek için gözlerini kapadı. Aradan saatler geçmişti ve Berk gözlerini yavaş yavaş açtı, oturma pozisyonuna geçti. Hava kararmıştı acaba filim başlamış mıydı? O sırada kapı çaldı. Berk yataktan kaktı, kapıya yöneldi ve kapıyı açtı. Furkan gelmişti.
-Hadi Berk filim başlıyor.
-Tamam geliyorum.
Berk kapıyı kapattı ve Furkan ile salona doğru yürüdüler. Salonda Buse, Elif, Ege ve Mert vardı. Ekin daha gelmemişti.
-Furkan gel yanıma otur.
Furkan, Ege'nin yanına oturmaya gitti.
-Berk gel sende benim yanımda otur dedi Mert.
Furkan, Mert'e bakarak,
-Bırak çocuğu istediği yere otursun.
Diyerek sol taraftaki iki kişilik koltuğu gösterdi. Berk iki kişilik koltuğa oturdu. O sırada Ekin salona girdi ve Berk'in oturduğu koltuğu gördü.
-Buraya oturabilir miyim?
-Tabiki.

Felaketin İçinde Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz