Kantin 2

5 2 0
                                    

Aradan bir kaç dakika geçti, kantin kapısından içeriye girdiler ve yemek sırasına girdiler. Yemekleri alınca diğerlerinin oturduğu masaya doğru ilerlediler. Bu sırada Emre'de yanlarından geçti ama bir şey demedi. Emre'nin burnundaki şişliği fark eden Berk,
-Ne oldu Emre.
-Bir şey olmadı, düştüm sadece.
Bu sırada Ekin ile göz göze geldiler ve Emre kantinden çıktı.
-Ne oldu buna?
-Söyledi ya düşmüş. Neyse hadi oturalım.
İkiside masaya oturdu.
-Günaydın arkadaşlar.
-Günaydın.
-Günaydın.
Elif, Mert'i dürttü ve gözleriyle Ekin'i ve Berk'i gösterdi. Mert kısık bir sesle,
-Günaydın.
Hepsi yemeklerini yemleye başladılar. Bu sırada Ozan kapıdan içeriye girdi ve Berk'lerin olduğu masaya doğru yürüdü.
-Sabahki olay için özür dilerim.
-Önemli değil.
-Pardon kendimi tanıtmadım. Ben Ozan.
-Memnun oldum, bende Elif.
-Bende memnun oldum, bende Buse.
-Bende Mert.
-Otur istersen bizimle.
-Yok ya, belki oturmamı isteyemeyen birileri vardır.
Bu sırada Ekin'le göz göze geldiler.
-Saçmalama kim istemiyecek, otur lütfen.
-Peki oturayım.
Ozan, Berk'in yanına oturdu. Ekin bu duruma çok sinirlenmişti.
-Okan gel benim yanıma otur.
-Okan mı?
-Nerne şeyse, gel benim yanıma otur.
-Yok teşekkürler, oturdum buraya.
-Yok yok gel buraya otur.
Elif, Ekin'e bakarak,
-Ekin bırak istediği yerde otursun.
Ekin içinden, ben onu öyle bir yere oturtturacam ki.
-Benim yanıma gelirse, daha iyi olur onun için dedim. O zaman Berk gel yer değiştirelim.
-Berk istediği yerde oturabilir.
Ekin daha çok sinirlenmişti. Bunu fark eden Berk,
-Tamam olur.
Berk ayağa kalkarken Ozan, Berk'in kolundan tuttu.
-İstemiyorsan yer değiştirme.
Bu olay Ekin'in sinirini iyice arttırdı. Ekin, Berk'in kolunu kendine çekti ve Ozan'a bakarak,
-Ben senden rahatsız oldum kardeşim, hadi başka masaya git.
-Ne yaptımda rahatız oldun.
-Oldum işte hadi git.
-Berk istemezse gitmem.
-Başlatma lan Berk'i.
Ekin eline tepsiyi aldı ve Ozan'ın başında parçaladı.
-Aaaa Ekin, ne yapıyorsun sen?
Kantindeki herkes Berk'lerin olduğu masaya baktı. Ozan eliyle kafasını tutuyordu. Elini kafasından çekip yüzüne götürdüğünde kan gördü.
-Ahhhh başım.
Berk, Ekin'e baktı.
-Ne yapıyorsun sen?
-Çocuk sana yavşıyor.
Berk ayağa kalktı ve hızlı adımlarla kantinden çıktı.
Ekin'de arkasından gitti.
-Berk, Berk.
Ekin, Berk'in kolundan tuttu ve kendisine döndürdü.
-Bırak beni, bırak.
Berk kolunu, Ekin'den çekmeye çalışıyordu ama Ekin, Berk'i kendisinde çekti. Berk ağlayarak,
-Bırak beni, bırak, bırak.
Ekin, Berk'e sarıldı.
-Seni asla bırakmayacam.
Berk başını Ekin'in omzuna koydu, bir yandanda ağlamaya devam ediyordu.
-Ağlayacağın tek yer omzum.
Berk'te, Ekin'e sarıldı. Aradan iki dakika geçti. Ekin bir adım geriye gitti ve Berk'e bakarak,
-Ağlama artık.
-Ağlamıyorum.
-Oğlomoyorom.
İkiside güldü, Berk elleri ile göz yaşlarını sildi. Ekin, Berk'in ellerini tuttu.
-Özür dilerim.
-Özür diyeceğin kişi ben değilim. Ozan'dan özür dile lütfen.
-Ama
-Aması yok kafasını parçaladın.
Berk bunu derken güldü, Ekin'de karşılık verdi.
-Haklısın.
İkiside el ele tutuşarak kantine doğru ilerlediler. Kantin kapısından içeriye geçtiler. Ozan'ın etrafında bir sürü kişi vardı. Başını bez ile sarmışlardı. Herkes Ekin'i görünce geriye çekildi. Ekin, Ozan'ın yanına gitti.
-Özür dilerim.
-Önemli değil.
-Kusura bakma Ozan.
-Sorun değil Berk.
Ozan ayağa kalktı.
-Ben odama gideyim en iyisi.
Ozan arkasını döndü ve kantinden çıktı. Kantindekiler hala Ekin'e bakıyorlardı.
-Siz neye bakıyorsunuz.
Ekin, Berk'in elini tuttu ve dışarıya çıktılar. Berk, Ekin'e baktı.
-Seni seviyorum. Hemde her şeyden çok.
-Bende seni çok seviyorum ömrüm.
İkiside gülümsedi ve birbirlerine sarıldılar.

Felaketin İçinde Where stories live. Discover now