Felekat Başlangıçı

13 2 0
                                    

Yerde duran adam kaybolmuştu, sanki biri onu ordan sürüklemişti belkide adam kendiliğinden gitti.
Berk korkmaya başlamıştı, gördüklerine inanamıyordu. Derin bir nefes aldı ve evin ön tarafına doğru yürüdü. Pencereden dışarı baktı. Etraf sakin gözüküyordu. Berk kafasını sağa çevirdi ve üst kata çıkan bir merdiven gördü. Merdivene doğru yaklaştı, yukarı doğru baktı ve merdivenden yukarıya doğru çıktı. Yukarısı karanlıktı, kapının solundaki düğmeye bastı ve ışıklar açıldı. İçerde sadece bir yatak vardı. Berk yatağa doğru yürüdü ve yatağın üzerine oturdu. Saat geç olmuştu Berk'in uykusu gelmişti. Berk yatağın içine girdi ve kendi kendine, lütfen bunlar kabus olsun dedi. Sonra içinden bugün olanları düşündü ve göz kapaklarını kapadı.
- Berk
-Anne
-Berk
-Baba, nerdesiniz
-Berk
-Ne oluyor, ben korkuyorum
-Korkma oğlum, biz her zaman yanındayız
Berk bir anda uyandı ve oturma pozisyonuna geçti. Nefes alış verişi hızlanmıştı.Yüzünden ter akıyordu. Elleriyle akan terleri sildi ve ellerini başına götürdü.
- Lüften, lütfen hepsi kabus olsun.
Bunları derken ağlamaya başladı. Bu sefer elleriyle gözünden akan gözyaşlarını sildi. Bu sırada midesi guruldadı. Çantasına uzandı ve çantanın içindeki bir tane konserve yiyeceği çıkarıp yemeye başladı. Yemeği bitirdikten sonra ayağa kalktı, çantasını aldı ve aşağı indi. Artık burda duramayacağını biliyordu, başka bir yer olmalıydı, burdan daha güvenli bir yer.
Bir anda Berk'in aklına notta ki çocuğun adı geldi, Ekin. Acaba Ekin kimdi, Berk onu tanıyor muydu, hayır tanısaydı hatırlardı ama Ekin, Berk'i nerden tanıyordu. Sonra Berk'in aklına masanın üzerindeki kağıt geldi. Çantasını açtı ve kağıdı eline aldı. Mavi kuş amblemi vardı. Berk, kendisine verilen mavi kuş amblemine  baktı, ikiside aynıydı. Peki bu amblem ne anlama geliyordu? Berk bu soruyu düşünürken dışardan bir ses geldi ve Berk bir anda irkildi. Kafasını pencerenin olduğu yere doğru çevirdi ve pencereye doğru yürüdü. Pencereden dışarı baktı ama görünürde kimse yoktu. Tam o sırada beyaz bir ışık patladı. Berk' in gözü kamaştı ve yere düştü. Sarsıntının etkisi ile bayıldı.
Berk'in gözleri yavaş yavaş açılmaya başladı ama etraf bulanık gibi gözüküyordu. Sonra yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı. Yanında duran masaya tutundu ve ayağa kalktı. Elini kafasına götürdü ve kafasında kan olup olmadığına baktı. Neyseki kanama yoktu ama etraf hala bulanıktı. Berk tam net görmeyen gözleri ile çantasına doğru yöneldi ve çantasını sırtına takıp evden çıktı. Etraf aydınlıktı sanırım uzun süre bayılı kalmıştı. Etrafta daha önce duyduğu ağaç yapraklarının sesini duydu ve içine bir anda huzur geldi ama bu huzur uzun sürmedi. Aklı hala ailesindeydi, acaba yaşıyorlar mıydı, acaba neredeydiler?
Berk artık bu olanların bitmesini istiyordu ama bu daha bir başlangıçtı. Bir anda Berk'in aklına notta yazan çocuğun adı geldi. Acaba şuan nerdeydi Berk'i mi arıyordu? Yakınlarda bir yerde olmalıydı dedi Berk içinden.

Felaketin İçinde Onde histórias criam vida. Descubra agora