♉22.BBTD 2♉

3.5K 346 316
                                    

Huh... Yaklaşık olarak 17.4 yıl boyunca sınırın geçilmesini bekledim ancak sınır geçilmedi dkdjsjsh

Sınırı düşürsem mi yoksa yine her hafta atmaya devam mı etsem tam emin olamadım gençler. Bu bölümde gelen vote sayısına göre karar vereceğim efenim.

Sınırımız 170

İyi okumalar...

DERYA

Elimdeki çekici çekmeceye koyduktan hemen sonra gerinerek koltuğa baktım. En son kırıldığından beri ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum ama en sonunda tamir etmiştim. Hem gayet güzel olmuştu. Oturmak için koltuğa yürüdüğüm sırada kapı çslmıştı. Kaşlarımı çatarak kapıya doğru yürümeye başladım. Kai bugün erken mi gelmişti? Elimi kapı kulbuna götürerek kapıyı açtığımda karşımda komşularımızdan birini gördüm. Hemen yanımdaki gecekonduda oturuyordu bu kadın.

"Merhaba canım." diyen kadınla hemen önünde eğildim.

"Evet efendim, bir sorun mu vardı?" sorumla beraber bir anda kucağındaki çocuğu benim kucağıma verdi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Bir yandan da konuşuyordu.

"Çocuğuma bir saat kadar bak lütfen. Benim çok acil bir işim çıktı ve bırakacak kimsem yok."

"A.ama..." diyecek olduğum sırada çoktan el sallayarak ortalıktan kaybolmuştu. Şsşkınlıkla kucağımdaki çocuğa baktım. Bana dil çıkardıktan hemen sonra kucağımdan atlayarak sırt çantasını yere fırlattı ve evin içine doğru koşmaya başladı. Derin bir nefes alarak kapıyı kapadım. İyi de ben daha önce hiç çocuk bakmadım ki. Ben bu çocukla nasıl başa çıkacağım?

İçeriden bir gürültü geldiği sırada koşarak sürgülü kapıdan içeri girdim. Mutfak dolaplarını açmış ve içindeki kapları yerlere fırlatıyordu.

Bu...

"Çocuğum bırak onları hemen!" sesimi yükselterek ona koştuğum sırada yüzüme bir havlu fırlatmış ve kıkırdayarak kaçmıştı. Hızla havluyu yere fırlattım ve onu aramaya bsşladım. Kaçta göz arasında nereye kaybolmuştu bu çocuk?!

"Yah! Gel hemen buraya!" bağırmıştım bağırmasına ama hiç ses gelmiyordu. Bir tıkırtı duyduğumda gözlerimi kısarak yattığım odanın içine girdim. Görünüşe göre dolabın içindeydi. Sırıtarak yavaşça dolabın önüne gittim. Hızla dolabın kapağını açtığımda beni itmiş ve koşarak odadan dışarı çıkmıştı. Ben mi? Ben yer yatağımın üzerine sırt üzeri düşmüş tavana bakıyordum.

Ben... Onunla nasıl baş edeceğim...

##

"Derya! Bugün bir işe girdim ve sana bir sürpriz-" yüzümdeki yorganın bir anda çekilmesiyle hemen karşımda duran Kai'ye baktım. Endişeyle bana bakıyordu. "Derya, iyi misin?!" gözlerimi kırpıştırarak başımı salladım. Derin bir nefes alarak yere oturdu. "Tanrım, bir an sana bir şey olduğunu sandım."

"Kai, sanırım ben çocuk bakabilecek bir anne olamayacağım." Kai söylediklerimle kaşlarını çatmıştı.

"O ne demek şimdi? Neden böyle düşünüyorsun?" dediğinde doğrularak oturdum. Tam çocuğu anlatacağım sırada çocuk Kai'nin sırtına zıplmaıştı. Kai ise irkilerek hızla sırtına yapışan şeyi(!) alarak ellerinin arasında duran çocuğa baktı. "Bu kim?" sorusuyla başımı ovalamaya başladım.

"Komşu bize bıraktı ve bir saattir onunla uğraşıyorum. O bir canavar çocuk Kai. Eğer benim çocuğumda böyle olursa ne yaparım bilmiyorum." üzgün bir şekilde konuşmamla güldü.

"Tanrım seni bu hale getiren bu çocuk mu? Derya, bence fazla abartıyorsun." dedi ve kucağına oturttuğu çocuğun yanaklarını sıktı. Gözlerim yerdeki poşetlere takıldığında gözlerimi tekrar ona çevirdim.

BTS'in Başı Türklerle Dertte 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin