Aynada son kez kendime öpücük attıktan sonra merdivenlerden inmeye başladım. Çocukların söylediğine göre bugün benim doğum günümmüş ve doğum günümü kutlamak için bir bara gidecektik. Doğrusunu söylemek gerekirse bu benim işime gelirdi. Birkaç gündür fare suratla birbirimizden kaçıyorduk.
Huh... Tanrım gerçekten onu suçlamıyorum. Benim vahşi cazibeme dayanamayıp beni öpmüş olması kesinlikle benim hatam. Bu kadar yakışıklı olduğum için gerçekten özür diliyorum. Kesinlikle önceki hayatımda güzel bir şey yapmıştım ve bu mükemmel yüzle kutsanmıştım.
Merdivenlerden indikten sonra bizimkilere baktım. Hepsi de oldukça güzel bir şekilde giyinmişti. Dong Wook birkaç adımda yanıma geldi ve beni baştan aşağı süzdü.
"İyi görünüyorsun doğumgünü çocuğu." dediğinde ona benim her zaman iyi göründüğümü söyleyecektim ki bir anda bana yumruk attı. Bileğini büküp onu ters çevirdim ve hemen yanımdaki duvara dayadım. Gülerek bir hamlede elimden kurtuldu. Ardından saçını geriye doğru taradı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Güzel, gelişme var." Min Ji zıplayarak yanıma geldi ve koluma girdi. Ardından kaşlarını çatarak Dong Wook'a baktı.
"Abime vurma!" Ben Dong Wook'a gülerken o gözlerini devirmiş ve kapıya doğru dönmüştü.
"Pekala gidiyoruz." Onun peşine takıldığım sırda aklıma bir soru gelmişti.
"Soo Yeon nerede?" dedim tek kaşımı kaldırarak. Doğru ya o yoktu ve ben bunu yeni fark ediyordum. Dong Wook arkasını dönmeden cevap verdi.
"önden gitti." Başımı sallayarak yürümeye devam ettim. Birkaç gündür kafam karışıktı. O gün gelen nottan kimseye bahsetmemiştim ama bunun doğru olup olmadığına karar veremiyorum. Onlara güvenmek istiyorum ama bir nedenden dolayı onlarda bir şey olduğunu seziyorum.
Arabaya bindiğimizde Dong Wook arabayı kullanmaya başlamıştı. Geriye yaslanarak gözlerimi kapadığım sırada onun sesini duydum.
"irkaç gündür iyi değil gibisin. Bir sorun mu var?" bana yöneltilen soruyla gözlerimi açarak dikiz aynasından ona baktım.
"Hayır, hiçbir sorun yok." Dudağını yalayarak tekrar yola bakmaya başladığında geriye yaslandım. Hayır, onlara anlatmayacaktım. Bu not işini kendim çözecektim.
##
Bardan içeri girdikten sonra ellerim cebimde kalabalığın arasından geçiyordum. Bir yandan da gözlerim onu arıyordu. En azından bu akşam onunla konuşmalı ve yakışıklılığım için kendini suçlamaması gerektiğini söylemeliydim. Mekanın bar kısmına ulaştığımda taburelerden birine oturmuş ve etrafıma bakınmaya başlamıştım.
