BTS'in Başı Türklerle Dertte 2

♉17. BBTD2♉

Gençler kusura bakmayın bölüm yetişmedi. Bu yüzden 2000'i aşkın bir bölüm sizi bekliyor.

Sınırımız 150

İyi okumalar...

ELİF

"Hala eve gelmedi mi?" dedim üzgün çıkan sesimle. Mr Mike da üzgündü.

"Malesef Elif. Üstelik onun nasıl biri olduğunu biliyorsun. Sevdiği ve değer verdiği biri beklemediği bir şey yaptığında kendini ondan uzaklaştırıyor. Ona biraz zaman vermen lazım." başımı o görmese de salladım.

"Tamam. Bir haber alırsan mıtlaka bana haber ver çünkü onun bildiğinin dışında daha kötü bir haberim var." Mr Mike telefonun diğer ucunda çığlık attığında telefonu kendimden uzaklaştırdım. Şuan bu telefonda Suga olsaydı kesinlikle ses tellerinden başlardı küfür etmeye.

"Ne demek daha kötü bir haberim var?!! Çocuğu öldürmek mi istiyorsun?!!" derin bir nefes aldım.

"Her neyse çekimim başlayacak. Bu konuyu akşam konuşsak nasıl olur?" oflayarak "Tamam!" dedi ve yüzüme kapadı.

Allah aşkına normalde ünlüler menajerlerine trip atar, bizde tam tersi oluyor. Zaten bana bir düzgün insan denk gelmez ki!

Oflayarak telefonumu masanın üzerine bıraktım ve kitapların arasına girdim. Bu günki çekim kütüphanede yapılacaktı. Yönetmen sandalyesine oturmuş, hemen yanında yardımcılarıyla beni bekliyordu. Önünde eğildikten sonra Taehyung'un yanına oturdum.

"Evet, herkes hazır mı?" ikimiz de başımızı salladığımızda yönetmen sahneyi başlattı. Geçen sefer yarım kalan sahneden devam edecektik.

"Başla!" yönetmenin direktifiyle Taehyung oturduğu yerde bana döndü.

"Seni de bir gün depolarımızdan birinde ağırlamak isterim." Pişkin pişkin gülerek bunu söylemesiyle alayla güldüm.

"Olur olur, gelirim." dedim ve ayağa kalktım. Sahne gereği Taehyung oturduğu yerden bacağını önüme uzattı. Bacağına takılarak yalpaladığımda beni bir anda kolumdan tutmuş ve üzerine çekmişti. Gözlerimi kırpıştırarak gözlerine baktım.

NEDEN BÖYLE BİR SAHNE VAR Kİ SANKİ?!

"Kestik! Elif neden Taehyung'a iğrenirmiş gibi bakıyorsun?" Sorusuyla oflayarak üzerinden kalktım.

"Size öyle gelmiştir canım. Yoksa biz sevgiliyiz(!) yani değil mi canım?" Taehyung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Başını sallayarak yattığı yerden doğruldu ve oturur pozisyona geçti.

"Tamam o halde tekrar alıyoruz. Taehyung'un çekiciliğine kapılmanı istiyorum. O hırçın karakterin bir anlığına da olsa onun büyüleyiciliğine kapılsın. Anlaştık mı?" Evet biri kusmam için bir yer gösterebilir mi? Hayır tüm bunları yapabilmem için söylediği şeylerin onda olması gerekiyor. Ama şu insan çakmasında söylediklerinden biri bile yok ki!

"Peki" dediğimde devam etti. "Evet ayağının takıldığı yerden alıyoruz." başımı sallayarak tekrar yere oturdum.

"Başla!"

"Olur olur, gelirim." dedim ve ayağa kalktım. Ardından bacağını önüme uzattığında takılarak öne doğru yalpaladım ancak o beni tekrar kolumdan tutup üzerine çekmişti. Şaşırmış gibi yaparak gözlerine baktım. Gözleri hafif kısık, anlamlı bir şekilde bana bakıyordu. Ne anlamlı ama! Şuraya manda koysan o da öyle bakar bir kere.

Taehyung boğazını temizledi. "Alev"

"E.efendim." dedim kekeleyerek. Devam etti. Sesinin diğerlerinin duyamayacağı kadar kısık olması istemeden kaşlarımı çatmama neden olmuştu.