♉3.BBTD2♉

5.6K 822 557
                                    

Sori diyerek başlıyorum sksnsbb

Medyayı gülmeden izleyene helal zkznzb

Sınırımız 490.

İyi okumalar...

ELİF

Hayat hala devam ediyordu; benim kaybetmişliklerime, ağlamalarıma, gülmelelerime inat devam ediyordu. Bu sanki hayatın bana kendine gel deme şekliydi.

Kendine gel ve hayatına devam et deme şekli.

"Elif, hala okumadın mı senaryoyu?" diyen kalın ses ile gözlerimi kağıtlardan çekerek Andrew'e çevirdim. Hangi ara karşıma geçip oturmuştu inanın bilmiyordum.

"Şey" diyerek kağıtları masaya bıraktım ve gülerek ona baktım "Aslında bir türlü okumaya cesaret edemedim. Çünkü bu kız-"

"Sana benziyor" diyerek sözümü kesmesiyle başımı salladım. "Evet bana benziyor. Ve bu beni korkutuyor"

Andrew uzanarak elini elimin üzerine koydu ve gülümsedi. "Korkmana gerek yok. Bu dizi bittiğinde inan bana korkuların da bitmiş olacak. Yeni bir hayata adım atacağız"

"Birlikte" dedim diğer elimi elimin üzerindeki eline koyarak. Elinin altındaki elimi sıktı ve gülümsedi. "Birlikte"

"E siz hala giyinmemişsiniz! Kalkın hadi, şirketin aktörlerin tanışması için düzenlediği yemeğe geç kalacaksınız!" Kulağımın dibinde bağıran menajere gülerek ayağa kalktım. Benim ayaklanmamla Andrew de ayağa kalkmıştı.

"Biz yemeğe gitmeme kararı aldık. Amerika'ya geri dönüyoruz."

"NE!!" Bağırarak bana koşmasıyla Andrewle kahkaha atmaya başladık. Bu adamı sinirlendirmeye bayılıyordum.

"Mr Mike, sakin olun sadece şaka yapıyor" Andrew'in açıklamasıyla menajer uzun bir soluk bırakarak koltuğa oturdu. "Siz çocuklar beni öldüreceksiniz. Hadi oyalanmayın da odalarınıza gidip üzerinizi giyinin." dediğinde başımı sallayarak Andrew'den önce merdivenlere ilerledim ve odama çıktım. Biraz daha geç kalırsam menajer bu sefer beni boğabilirdi.

Gardırobumun başına geçtim ve uzanarak ahşap kapaklarını açtım. Ardından ellerim belimde ne giyebileceğime göz atmaya başladım. Altı üstü bir yemek yiyecektik, öyle ahım şahım bir şey giymeye gerek yoktu. Sade ve şık olmasını istiyordum. Sonuçta bu insanlarla ilk defa tanışıp konuşacaktım ve üzerlerinde iyi bir Elif etkisi bırakmalıydım.

Gözlerim dolabın köşesindeki beyaz elbiseye takıldığında elimin birini belimden çektim ve uzanarak askıyı elime aldım. Ardından boydan aynamın karşısına geçerek elbiseyi üzerime tuttum. Sıfır kol, v yaka ve dizlerimin hemen üzerinde biten beyaz dantelli elbise yüzümde bir tebessüm oluşturmaya yetmişti. Oldukça güzeldi. Hızla dolabımın kapağını kapadım ve elbiseyi üzerime giyerek pufuma oturdum. Ardından masanın üzerindeki makyaj malzemelerine baktım. Sadece gözlerime far sürsem yeter diye düşünüyorum. Gözlerimin üzerine pudra pembesi far sürdükten sonra küt saçlarımı yandan ayırarak ayağa kalktım. Sade ve güzel olmuştum.

Masanın hemen yanından yine pudra pembesi olan çantamı alarak kapıdan çıktım ve merdivenlerden aşağı indim. Andrew çoktan giyinmiş bir şekilde koltukta menajerle karşılıklı oturuyordu. Boğazımı temizlediğimde ikisi de konuşmayı kesmiş bakışlarını bana çevirmişlerdi.

"Hazırım" dememle Andrew kaşları çatık bir şekilde ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Aynı şekilde benim de kaşlarım çatıldı. Ne olmuştu?

Andrew elinde kot bir ceket geri döndüğünde kaşlarım eski halini almıştı. Andrew hemen arkama geçerek kot ceketimi omuzlarımın üzerine bıraktı ve kulağıma eğildi. "Gideceğimiz yer her ne kdar sıcak olsa da dışarısı oldukça soğuk. Üşümeni istemiyorum küçük kız."

BTS'in Başı Türklerle Dertte 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin