🥀Dix

4.6K 360 119
                                    

Ω Cygne Rosabel Ω

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ω Cygne Rosabel Ω


🥀

Mor gökyüzü parlayan gözlerine yansırken derince yutkundum. Ellerim omuzlarının her iki köşesini belli belirsiz tutarken Jungkook sımsıkı kavradığı belimdeki ellerini biraz daha sıklaştırdı. Gülümsüyordu fakat benim gülümsemekten çok uzak olduğuna emin olduğum bir yüz ifadem olduğuna emindim.

Beklentiyle bakan gözlerine son bir kez bakıp gözlerimi kaçırdığım sırada Jungkook da yavaşça ayaklarımın zeminle buluşmasını sağlamıştı.

"Söylediğin gibi yapıp yarışma teklifini kabul ettim fakat açığımız var." Bir elini ensesine atarak mahçupça gülümsediğinde durumu anlamaya başlamıştım bile.

"Yani bu durumda yarışmada partnerin olmamı mı teklif ediyorsun bana?" Başını hızla aşağı yukarı sallayıp çenesinin buruşmasını sağladı.

Böyle bir şeyi nasıl yapabilirdim? Sahne ve seyirci korkum yoktu tabiiki de fakat Jungkook'un partneri olarak birlikte seçmelerde nasıl dans edebilirdim bilmiyordum. Hem ben klasik dansla ilgileniyordum daha önce hiphop dansçısı olan arkadaşlarım olmuştu fakat hiçbir zaman da birbirlerimizle ortak bir sahne almamıştık.

"Jungkook... Bak ne diyebilirim bilmiyorum. Yarışmayı kabul etmen çok güzel ama sanırım benim dışımda başka bir partner seçsen senin performansın açısından daha iyi olur." Kollarımı göğsümde bağlayıp Jungkook'a mahçupça alttan alttan baktığımda yüzündeki gülümseme hala yerinde duruyordu.

"İdol olmayı hiç istedin mi?" Konuyla alakasız bir soru yönelttiğinde çekingen bir tavırla ağzımdan birkaç mırıltı çıkardım. Tamamen zaman kazanmak içindi.

İdol olmak? Elbette ki küçükken büyük bir idol olmayı çok istemiştim fakat sonradan buz pateninde kendimi geliştirmeye odaklanamadığımdan üniversite bile okumamıştım. Şu an ise idol olma yolunda ilerleyen hayallerimi gerçekleştirmek için gelen bedavadan gelen teklifi elimin tersi ile itmekte tereddüt yaşıyordum. Ben bir müsabık sporcuydum. Ülkemi buz pateninde temsil ettiğim gibi, arenalarda da temsil edemez miydim?

"İstedim..." Belli belirsiz sorusunu yanıtladığımda heyecanla ellerini omuzlarıma yerleştirdi.

"Önünde büyük bir kapı var. Anahtarı elinde fakat sen o kapıyı açmak için adım atmadıkça anahtar ve kilit hiçbir zaman birbirleriyle kavuşmaz." Söyledikleri ile Jungkook'un kelimelerle arasının bu kadar iyi olmasını şaşırmıştım doğrusu.

"Ama Jungkook biliyorsun ki önümde zorlu ligler va-"

"Biliyorum fakat idol olman buz patenini bırakman anlamına gelmez ki. Stajyerlik bile senin için gelip geçici bir gün olacak. Hem melez olduğun için hem de müsabık bir sporcu olduğun için daha gözde bir idol olacaksın. Kendimden biliyorum..." Son cümleyi sessiz bir şekilde söyleyip omuzlarımı kavrayan ellerini pantolonunnun cebine attı.

DÜELLØ°JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin