🥀Neuf

4.8K 418 242
                                    

Ω Cygne Rosabel Ω

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ω Cygne Rosabel Ω


🥀

"Tabii ki de geliştirdim." Telefonun diğer hattından gelen birkaç hışırtı sesi ile yerinden kalktığını anlamıştım.

"Bunu biliyordum zaten, derslerinde de oldukça başarılıydın."

Hafifçe kıkırdayıp başımı salladım.

"Kapatıyorum o zaman?" Onun da kıkırtısı kulağımı doldurmuştu.

"Kapat, kapat. Yakında orada olacağım unutma ama."

"Unutmam." Bıkmış gibi yaparak söylediğim kelimenin son hecesini uzatarak söyleyip telefonu kapattığımda yokuş aşağı yolun sonuna gelmiştim bile. Derin bir nefes alıp sağımda kalan tabelalara baktığımda otobüs durağının sol tarafımda kaldığını anlayarak sola döndüm bu sefer.

Yaklaşık on beş dakikadır Fransa'daki evime gelen Kore Dili ve Edebiyatı hocamla telefonda hasret gidermeye çalışıyorduk fakat kendisinin yaptığı bayat espriler ve tuhaf şakalar ile telefonu kapatmak zorunda kalmıştım. Tamam bu kısım kesinlikle şakaydı.

Kendisi hayatımda gördüğüm en kafa adamdı. Dil öğrenirken bile sürekli bir benzetme bulduğu için kısa sürede Korece'ye hakim olmamı sağlamıştı. Hayatımda tanıştığım en kafadar insandı kendisi.

Elimde salladığım anahtarımı koluma astığım büyük salaş çantamın içine yolladım. Bugün Kore'deki uzun tatilim boyunca kendime kalacak yeni bir yer bulmuştum. Uzun bir süre boyunca otelde kalmak sağlığım açısından hiç iyi olmazdı. Otel yemekleri genellikle çok yağlı olurdu ve ben de bir sporcu olarak yediklerime ve içtiklerime oldukça dikkat etmem gerekirdi. Yağlı yiyecekler zaten mideme iyi gelmezken bunları bile bile yemek kendimi kasıtlı olarak hastalığa itmek olurdu. Buna hiç gerek yoktu.

Sakin ve huzurlu bir şekilde geçirmek istiyordum Seoul tatilimi.

Çalan telefonumun melodisi ile ekranda yazan isme baktım bir süre. Ardından açıp kulağıma götürdüğümde bir yandan da salık bıraktığım saçımı tek elimle sol omzuma topladım.

"Efendim?"

"Neler yapıyorsun?"

Otobüs durağına geldiğimde cam kabinin içindeki uzun oturağa oturarak kol saatime baktım.

"Otobüs bekliyorum. Sen neler yapıyorsun?"

Jungkook'un nefes alış veriş seslerinden anladığım kadarıyla ya koşuyordu ya da spor yapıyordu. Halbuki şu an otelde olması gerekmez miydi? Belki de otelde bir işi yetiştirmeye çalışıyordur?

DÜELLØ°JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin