29. Bölüm

15.2K 1.1K 163
                                    

Selam arkadaşlar,

Ben geldim🥰

Şimdilik hızlı gidiyoruz kıyamayıp günde 1 bölüm atıyorum ama her zaman böyle olmaz. Sonra düzenleme bitince de yeni bölüm günde 3 kere filan istemeyin. Ben söyleyeyim de bu da burada dursun... Söz uçar yazı kalır😉

Bu arada 9 ve 10 Aralık tarihlerinde İstanbul Tüyap'ta imza günüm olacak gelebilecek olan herkesi beklerim. Tekrar hatırlatma yaparım ama şimdiden söyleyeyim sonra yok efendim duymadım yok efendim haberim yok olmasın.

İnstagramda çok güzel mesajlar geliyor sizden. Sizlerle sohbet etmek çok güzel. Tüyap'a gelemeyecek olanları instagrama beklerim. Muhtemelen bu hafta müsait olduğumda bir canlı yayın yaparım. Hatta anonim yazar ortim humeyraao ikna edebilirsen belki onu da alırız yayına. 🙈

Lafı çok fazla uzatmayayım.

Beklenilen yeni bölüm karşınızda🤓

Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Keyifli okumalar.

***

Bölünmüş uykularla geçen bir gecenin ardından, İstanbul'da güneşli bir sabaha gözlerini açan genç kız, hızla yataktan kalkıp içeriden sesleri gelen ailesinin yanına gitti. Sabah Murat kendi evinden direkt organizasyonun yapılacağı mekana geçtiğinden, Süha Bey de hızlı bir şekilde kahvaltısını yapıp oğlunun yanına geçti. Sabahın en güzel sürprizi ise, Antep'ten Gülce'nin de gelmesi oldu. Sabah kahvaltı yaptıkları sırada içeri giren arkadaşını gören İzel, özlemle kucaklaşırken, bir yandan da sevinç çığlıkları atıyordu.

Kahvaltının ardından, salona geçip kahvelerini içen kadınlar, bir yandan da muhabbet ederek hasret gideriyordu. Süha Bey, dün havaalanında kahve içtikleri sırada Ela ve Mert'i de ailesiyle davete çağırmıştı. Mert'in babası rahat edemeyeceğini söyleyerek gelemeyeceğini bildirse de, Ela'nın ailesi yoğun ısrara dayanamayıp katılacaklarını bildirmişti. Kahve içtikleri sırada Ela'ya mesaj atan İzel, onu da kendileriyle birlikte hazırlanmak üzere yanlarına çağırmıştı.

Ela da onlara katıldığı sırada, Sultan Hanım, eşine yardımcı olmak için davetin yapılacağı Sait Halim Paşa Yalısı'na gideceğini söylemek üzere yanlarına geldi.

"Yavrularım ben Çıkıyorum. Siz hazırlandıktan sonra Eren sizi getirecek. Bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın olur mu?"

Siyah ve gümüş işlemeli uzun elbisesi ve gümüş rengi bir broşla tutturduğu şalı ile çok şık görünen Sultan Hanım'a herkes beğeniyle bakıyordu. Kadının çok asil ve kendinden emin bir duruşu vardı.

"Sen bizi merak etme anneciğim. Biz geliriz. Çok şık olmuşsun bu arada."

"Sağ ol yavrum. Hadi sizde hemen hazırlanmaya başlayın da geç kalmayın."

Sultan Hanım'ın çıkmasının ardından kızlar, gelen kuaför ile hazırlanmaya başladı.

İzel, Selin ve Ela'nın zorlamasıyla çıktığı alışverişte New York'tan aldığı siyah elbisesini giydikten sonra saçlarını at kuyruğu şeklinde toplattırdı. Gülçe, tam bir sempati prensesi gibi görünüyordu. Pudra rengi ve açık gümüş rengi işlemeli elbisesini giydikten sonra, saçını salık bırakarak elbisesinin kumaşından saçına bir bant takmıştı. Ayşe gri şifon bir elbise giyerken, Ela ise yine iddialı kişiliğini konuşturarak kırmızı kısa bir elbise giymişti. Kızlar tam anlamıyla göz kamaştırıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin