Hırsızın Hiç Mi Suçu Yok?

4.1K 347 26
                                    

Enem ne demişler? Geç olsun güç olmasın! Vallaha özleştik! Çok fazla bekletmeden geleyim didim ben de.. 

Şu sıralar baya yoğunum iş olsun, efenime söyleyeyim nişan hazırlıkları olsun.. doğru duydunuz nişan hazırlıkları :D bir hayırlı olsun unuzu alırım :D 

Keyifli okumalar! Seviyorum sizi.. 

"Oğuz sen neredesin Allah aşkına?" geri çekilip beni tutan Oğuz Murat'a baktığımda baştan aşağı ıslanmış olduğunu gördüm. Tek kaşım istemsizce havaya kalktı.

"Hem bu halin de ne?" diye sordum tüm derdim buymuş gibi. Kafamı iki yana sallayıp "Neyse sonra anlatırsın. Eve hırsız  girdi. Etkisiz hale getirdim ama gelmen lazım." diyerek çekiştirmeye başladım kolundan.

Hızla kolunu elimden kurtardı, tek eliyle çenemi yakalayıp kendine çevirdi. Yeşiller yeşile karşı... Allah'ım varlığına bir kez daha inanıyorum. Bu gözleri görüp de seni inkar edenin aklına şaşayım!

"Ne diyorsun Hatice sen? Ne hırsızı? Ne evi?" deyip tüm dikkatimi söylediklerine çeviren komisere bir alkış lütfen. Çünkü benim beyin yine firarda. 

Olur olmadık zamanlarda gözlerine bakmasam olmaz sanki. Aklım uçuyordu böyle anlarda ben ne yapayım? Konudan saptırmasın o zaman onun gözleri de!

"Sonra anlatırım uzun uzun. Bayılttım herifi. Şuan sandalyeye yapışmış durumda." deyince koşarak merdivenlerden çıkmaya başladı. Beni gerisinde bıraktığından yetişmek gibi çabaya girişmedim. Tam son merdiven basamağındayken Cevriye Sultan kapıya çıktı. 

"Murat, bahçe kapısının önünde polis ekipleri var oğlum." diye yukarı seslenince merdiven aralığından kafamı sarkıtıp komiser yerine ben karşılık verdim. 

"Haberimiz var Cevriye Sultan. Ben çağırdım onları."

"Hayır mı kızım?" Sorusuna "Anlatırım sonra." Karşılığı vererek eve uçtum.

***

Hırsız, uyanmış; bu hale nasıl geldiğinden bihaber, başında bir sürü polis gıkını çıkarmadan sandalyeye bantlı bir şekilde duruyordu.

Oğuz ise sadece sandalyenin baş ucunda sağ elinin işaret ve baş parmağıyla burnunun üst kısmını sıkmış gözleri kapalı, bir şeyler düşünüyormuş gibi gözüküyordu.

Komisercim yukarı eve gelen polislere durumu anlatamıyordu. Çünkü onun da haberi yoktu olup bitenden.

Elimin ucuyla kolunu dürtükledim. Gözlerini açıp bana bir bakış attı ki atmaz olaydı. Yerime sinip kırk yıl konuşmayabilirdim.

Damat kayınpeder toprağındandır diye boşuna dememişler. Resmen babamın sinirli bakışından atmıştı.

Umursamamaya çalışıp polis memuruna olayı anlatmaya başladım.

"Memur Bey, ben ödevim olan devreyi çalıştırmış evin ön kısmında olan balkondaydım. Birkaç gündür evde olmadığımızdan evin havalanması için tüm camları açmıştım. Tasarladığım devre güvenlik sistemi üzerine, pencereden içeriye hareket algıladığında size sms ve mail yoluyla geri dönüş yapıyor." Sözlerim komisercimin soluğunu sesli dışarı vermesiyle birkaç saniye bölündü. Üstünde durmadan devam ettim.

"Telefonuma mesaj gelince elime tavayı aldığım gibi kafasına geçirmişim. O kısım hızlı gelişti ben de ne yaptığımın pek farkında değildim. Allah'tan sadece bayılmış." Dedim gözlerimi uyanmış hırsızın üstüne dikerek.

Can Apartmanı Sakinleri (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora