Bölüm 17

14.1K 626 107
                                    

Berk'den uzaklaşıp gözlerine baktığımda, gözlerini kocaman açtığını gördüm. O kadar komik duruyordu ki, gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmak zorunda kaldım.

"Şaka mı yapıyorsun?" dedi.

"Gayet ciddiyim," dedim.

"İyi ama sen..." diyecek oldu ama sözünü kesip konuşmaya başladım. "Bana da Selim söyledi. Hatta dahası da var," dedim.

"Benim aklıma bir şeyler geliyor ama tam emin değilim," dedi.

"Evet," dedim. "Onlarda."

Sağ elinin tersini, sol avcunun içine vurarak, "Vay arkadaş ya. Biz bu zamana kadar nasıl anlamadık?" dedi.

"Anlamamanız sence de çok normal değil mi? Sizin yerinizde ben olsam, bende anlamam,"dedim.

"Doğru söylüyorsun," dedi.

"Neyse. Bunu sana söylediğimi kimse bilmesin, tamam mı?" dedim.

Berk sadece kafasını sallamakla yetindi.
Bir süre sonra içeriye hocamız olduğunu düşündüğüm bir adam girdi.

Hepimiz ayağa kalktık. Hoca biz ayaktayken, "Gençler kusura bakmayın geç kaldım. Oturabilirsiniz," dedi.

Biz oturduktan sonra hoca, "Evet gençler, aramıza yeni bir arkadaşımız katıldı. Öykücüm, gel bakalım," dedi.

Sıradan kalktım ve hocanın yanına gittim. Hoca benden kendimi tanıtmamı istediği için kısa bir şekilde kendimi tanıttım.

"Bende Polat Akar. Hem edebiyat, hemde sınıf hocanızım," dedi. "Yerine geçebilirsin."

Gidip yerime geçtim. Okulun ilk günü olduğu için hoca bizi serbest bıraktı. Birkaç dakika sonra kapı tıklatıldı ve içeri Selim ile Eray girdi.

"Hocam özür dileriz," dedi Eray.

"Sorun değil. Geçin bakalım," dedi hoca.

Selim yanımdan geçerken kolundan tuttum. Ayağa kalktım ve kulağına, "bir sorun mu var?" dedim.

İçtenlikle gülümseyerek, "Merak etme, bir şey yok," dedi. İyi olduğundan emin olduktan sonra kolunu bıraktım ve yanağımı sıkıp sırasına doğru yürüdü.

Berk beni kolumdan dürtüp, "Öykü, bi' kalkar mısın?" dedi.

Ayağa kalktım ve sıradan çıkması için yol verdim. Berk hiç beklemediğim bir şey yapıp Selinler'in olduğu sıraya gitti. Selin ilk başta sevinse de Berk ne dediyse birden suratı asıldı. Berk geri gelip bu sefer sırayı çekip yerine oturdu.

"Ne dedin ona?" diye sordum.

"Bana bakmasını istemediğimi, rahatsız olduğumu söyledim," dedi.

"Aferin yani, bravo," dedim.

Gözlerini devirip, "Yine ne yaptım?" dedi.

"Ya ben sana kız senden hoşlanıyor diyorum, sen gidip bana bakma diyorsun. Denemeye çalışsan olmaz mı? Belki sende ondan hoşlanırsın," dedim.

Bir dakika ya. Ben az önce belki sende ondan hoşlanırsın mı dedim?

Berk biraz bana doğru yaklaştı ve tam gözlerimin içine baktı. Ben ise o hariç her yere bakıyordum.

Ona bakmadığımı fark edince yine çenemden tuttu ve beni gözlerinin içine bakmaya zorladı.

Dudaklarını ıslattıktan sonra konuşmaya başladı. "Belki de ben başkasından hoşlanıyorumdur," dedi.

Yeni HayatWhere stories live. Discover now