Bölüm 7

18.7K 710 64
                                    

Kahvaltımızı yaptıktan sonra annemle beraber yine teyzeme yardım etmek için baskı yaptık ve o yine reddetti. Ama bu sefer bizden kaçamadı. Annem ve ben sofrayı toparlarken, teyzem ve Selin de bizim tezgaha koyduğumuz tabakları bulaşık makinesine yerleştiriyorlardı.

İşimizi bitirdikten sonra teyzem hepimize kahve yaptı. Annem ve teyzem kahvelerini içerken, havadan sudan konuşuyorlardı. Selin'e baktım. O da telefonuna bakarak gülümsüyordu -hatta kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu-. Selim'e baktığımda o da odaklanmış bir şekilde telefonuna bakıyordu. Birden Selim'in bana anlatacağı şeyi hatırladım. Onun nasıl dikkatini çekeceğimi düşünürken telefonumu elime aldım ve Selim'e mesaj attım

Öykü: Artık anlatacak mısın? diye mesaj attım. Mesajı attığım gibi Selim'in telefonundan bildirim sesi geldi. Kimse anlamasın diye telefonumla uğraşıyormuş gibi yaptım. Göz ucuyla Selim'e baktığımda mesaj yazdığını gördüm ve bundan dolayı telefonumu sessize aldım. Birkaç saniye sonra mesaj geldi.

Selim: Evin yanında ki parka gidelim de orada konuşalım.

Öykü: Tamam, bana uyar.

Selim: Önden bayanlar :)

Ayağa kalktım ve anneme, "Anne ben biraz hava almaya çıkıyorum. Bir şey istiyor musunuz?" diye sordum. Annem yok diye cevap verince aynı soruyu teyzeme de sordum, o da yok dedi. Hırkamı alıp kapıya doğru yürürken Selim arkadan, "Bende Öykü'yle beraber gideyim," dediğini duydum.

Selim'le beraber parka gittik ve bir banka oturduk. Baktım Selim konuşmayacak, ilk önce ben konuştum.

"Hadi ama Selim. Sabaha kadar seni bekleyemem."

"Tamam ya dur. Nereden başlayacağımı düşünüyorum."

"Sen nereden başlayacağını düşünürken sana birşey sormak istiyorum."

"Tamam, sor."

"Bana anlatacağın şeyi neden Selin'e anlatmadın? Sonuçta o senin kardeşin, seni anlayışla karşılayacağına eminim."

"İşte sana şimdi anlatacaklarımdan dolayı Selin'e anlatamıyorum."

"Nasıl yani?"

"Çünkü benim sevdiğim kız, yani Ceren, Selin'in arkadaşı."

"Ne?"

"Doğru duydun. Selin, Ceren ve Melek çok yakın arkadaşlar ve okulda da baya popülerler."

"Vay be. Gidip nasıl Selin'in en yakın arkadaşına âşık olmayı becerdin?"

"Hiçbir fikrim yok."

"Neyse, devam et."

"Sanırım bu duyduklarından sonra küçük çaplı bir şok geçireceksin."

"Hadi Selim ya. Çatlatmasana insanı."

"Pekâlâ, söylüyorum. Selin, okulun en popüler çocuklarından biri olan Berk'i, Ceren, okulun en popüler çocuklarından biri olan Emre'yi, ve Melek de, okulun en popüler çocuğu olan Yusuf'u seviyor."

"Bu söylediklerin gerçek olamaz."

"Ama maalesef gerçek. Of, ne yapacağımı bilmiyorum. Bir de hepsi bu çocuklara bağlanmış durumdalar."

"Diğerlerini tanımıyorum ama Selin'in hiç popüler biri olmak isteyeceğini, ve de bir çocuğa bu kadar bağlanabileceğini düşünmemiştim."

"İnan bana bende. Ama okulun neredeyse bütün kızları onlarla çıkmak istiyor. Çünkü çocuklar çok yakışıklı. Yani beni onlarla kıyaslarsan bir kızın onları seçmesi çok doğal."

"Bence kendine haksızlık ediyorsun. Çünkü sende gayet yakışıklısın."

"Haftaya o çocukları görünce hâlâ böyle düşünecek misin merak ediyorum."

"Açıkçası fikrimin değişeceğini düşünmüyorum."

"Hayır yani benim anlamadığım şu. O çocuklar çok sinir bozucular ve aynı zamanda da çapkınlar. Ve bütün kızlar bunları bildikleri halde onlara abayı yakmış durumdalar. Gerçekten kızları anlamak zor."

"Peki o çocuklar, Selinlere pas veriyorlar mı?"

"Saçmalama. O çocuklar Selinlerin daha onları sevdiklerini bile bilmiyorlar. Gerçi Selin bana söylemeden önce bende bilmiyordum. Çünkü öyle bir gizliyorlar ki kimse anlamıyor. Zaten onlar bilseler bile pas vermezler. Yani o kadar kızın arasında sanmıyorum."

Selim son sözlerini söyledikten sonra ikimizde derin bir sessizliğe gömüldük. Gerçekten Selin'in okulda bu kadar popüler olduğunu, ve birine abayı yakması garibime gitmişti. Bu sessizlik çok sinir bozucu olduğu için artık buna bir son vermeye karar verdim.

"Olsun be kuzen. Her derte bir çözüm vardır elbet. Takma kafana. Ben her zaman yanındayım," diyerek moral vermeye çalıştım. Verdiğim moral işe yaramış olacak ki elini yumruk yaptı ve, "İyi ki benim kuzenimsin," dedi. Bende aynı şekilde elimi yumruk yaptım ve yumruklarımızı tokuştururken, "İyi ki senin kuzeninim," dedim.

Yeni HayatWhere stories live. Discover now