♒42.BİAİD♒

1.4K 277 94
                                    

Huh... 2 gün... Peki...

NEYSE CANIM SAKİNİM!

Tamam tamam azminiz için tşk sksjsn

Sınırımız 145 (Hıhı 2 günde geçersiniz :p)

İyi okumalar...

EREN

-cidden bunu nasıl becermiş olabilirsin hyung. Hala aklım almıyor.

-evet. Ayakların birbirine nasıl dolandı anlayabilmiş değilim.

Jin somurtarak onlardan gözlerini çektiğinde ofladım. Dün eve geldiğimde ayağı takıldığı için merdivenlerden aşağı yuvarlanmış ve bacağını kırmıştı. Şimdi ise salona açtığımız yatakta yatıyordu.

-bir dakika! Jin hyung bacağını kırdığına göre yemekleri kim yapacak?!

Hepimiz şaşkınlıkla birbirimize baktığımızda gerçekten de canım yanıyordu. Onun yemekleri... Bir harikaydı dostum. Kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi. O bu haldeyken kendimize nasıl bakacaktık ki? Tamam önceden yemekleri sırayla yapıyorduk ama bu kural bir süre önce değişmiş ve aşçımızı omma Jin yapmıştık.

Evet, evdekiler ona bu şekilde sesleniyorlar.

Menajer unni evden içeri girer girmez Jin'in yanına koştu ve yatağının hemen ucuna oturdu.

-omo! Bu çocuk nasıl bu hale geldi?!

Dedi ve kollarını ona sararak başını göğsüne dayadı. Jin ise dudaklarını büzmüş ağlıyor gibi yapıyordu.

-nuna, her şey o kadar ani oldu ki. Bir anlığına azrail marionun gelip beni alacağını sandım.

Şey... O... O azrailin elinde çapa olan bir mario karakteri olduğunu düşünmüyor öyle değil mi?

-her şey geçti, nunan senin için bir bakıcı ayarlayacak. İyileşene kadar sana iyi bakılacak tamam mı?

Dedi ve uzaklaşarak ona baktı. Jin ise başını saladı ve yalandan öksürerek geriye yaslandı. Bu hareketine gözlerimi devirmiştim.

-sapık Eren telefonun çalıyor.

Jimin'in konuşmasıyla ona döndüm. Ekranı bana gösterdi.

-Türkçe yazıyor anlamadım kimin aradığını.

Dediğinde ekranda yazan Kasever yazısına baktım. Tamam, iyi ki okuyamıyor. Hızla telefonu elinden kaptım ve telefonu açtım.

-efendim Aybüke.

-oğlum ben Aybüke'nin annesi.

Hızla bizimkilerin olduğu yerden çıkarak mutfağa girdim.

-buyrun efendim.

-ben Aybükenin doktoruyla konuştum. Doktoru onun açılabilmesi için çeşitli aktivitelere katılmasını önerdi. O bize kendinden pek bahsetmezdi. Eğer yakın arkadaşı olarak senin aklında bir şey varsa bana yardımcı olabilir misin?

-tabiki yardımcı olurum. Grup arkadaşlarımdan bilr yardım isterim.

-tamam çocuğum sağol. O halde aklına bir fikir geldiğinde beni tekrar ararsın.

- evet efendim ararım, görüşürüz.

Diyerek telefonu kapadım ve derin bir enfes alarak tezgaha yaslandım. Aybüke'nin tek aktivitesi kaslardı. Şimdi ben ona nasıl bir aktivite bulabilirim ki? Hem lise sona gidiyor ve uzun bir süredir okulunu aksattı. Bu gidişle ne olacağını kestiremiyorum.

Belkide İlk Aşk İlk Delilik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin